Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde emeklilik gelirleri, yaşlı nüfusun en önemli ekonomik destek kaynaklarından biridir. OECD’nin 2023 yılı raporu “Pensions at a Glance” verilerine göre, yaşlıların gelirlerinin büyük bir kısmı emekli maaşlarından oluşuyor.

Kamu harcamaları, birçok ülkede yaşlı bireylerin gelirlerinin yüzde 70 ila 80’ini karşılayabiliyor. Ancak bu durum, ülkeler arasında emekli maaşlarının tutar ve yeterlilik açısından ciddi farklılıklar taşıdığı gerçeğini değiştirmiyor.

2022 yılında AB genelinde yaşlılık emeklilikleri için kişi başına ortalama harcama yaklaşık 16 bin 138 euroya ulaşırken, bu da aylık yaklaşık bin 345 euro anlamına geliyor. Bu ortalamanın altında veya üstünde yer alan ülkeler, ekonomik yapı, sosyal güvenlik sistemlerinin gücü, yaşam maliyetleri ve çalışma koşullarına göre değişiklik gösteriyor.

İskandinav ülkeleri, Avrupa’nın en yüksek emekli maaşlarına sahip bölgeleri olarak öne çıkıyor. Norveç ve Danimarka’da ortalama yıllık emekli maaşı 30 bin euroyu aşarken, İsveç ve Finlandiya da AB ortalamasının çok üzerinde bulunuyor. Lüksemburg ise 31 bin 385 euro ile AB’nin en yüksek emekli maaşına sahip ülkesi konumunda. Öte yandan, Bulgaristan gibi Doğu Avrupa ülkeleri en düşük emekli maaşlarına sahip. Bu ülkede yıllık ortalama emekli maaşı 3 bin 611 euro civarında seyrediyor.

TÜRKİYE’NİN AVRUPA'DAKİ KONUMU VE SATIN ALMA GÜCÜNE GÖRE DEĞERLENDİRME

Türkiye, AB üyesi olmayan ancak aday ülke statüsündeki ülkeler arasında emekli maaşı bakımından en alt sıralarda yer alıyor. 2022 verilerine göre Türkiye’de yıllık ortalama emekli maaşı 2 bin 942 euro düzeyinde. Bu rakam, AB’nin en düşük maaşlarından biri olan Bulgaristan’ın bile altında kalıyor. Ancak bu nominal rakamların yeterliliği ve gerçek değeri, sadece euro bazında değil, ülkedeki yaşam maliyetleri ve satın alma gücü açısından değerlendirilmelidir.

Satın alma gücü standartlarına (PPS) göre yapılan analizlerde, Türkiye’nin durumu daha olumlu görünüyor. PPS ile hesaplandığında Türkiye’nin emekli maaşlarının reel değeri 8.128 PPS’ye karşılık geliyor ve bu da bazı AB ülkelerinin üzerinde bulunmasını sağlıyor. Örneğin, nominal olarak çok düşük maaş alan Arnavutluk’un PPS değeri 3.019 iken, Türkiye bu açıdan önemli bir avantaj sağlıyor. Bu da Türkiye’deki emeklilerin, Avrupa’nın diğer düşük maaşlı ülkelerine kıyasla, günlük yaşamlarını sürdürmede nispeten daha iyi koşullara sahip oldukları anlamına geliyor.
Ancak, Türkiye’de 2022 yılında emekli maaşlarının Euro bazında düşüş göstermesi dikkat çekici bir gelişme. Bu düşüş, Türk Lirası’nın Euro karşısında yaşadığı değer kaybından kaynaklanıyor. Dolayısıyla emekli maaşlarının reel alım gücü TL cinsinden sabit kalabilir veya artabilirken, Euro karşısında değeri azalmış görünüyor.

AVRUPA’DA EMEKLİ MAAŞLARINDA BÜYÜK UÇURUM: BÖLGESEL FARKLILIKLAR VE SOSYAL ETKİLER

Avrupa genelinde emekli maaşları arasında büyük farklılıklar bulunuyor. Kuzey ve Batı Avrupa ülkelerinde emeklilik gelirleri oldukça yüksek seyrederken, Doğu Avrupa ülkeleri ve Balkanlar’da emekli maaşları çok daha düşük kalıyor. Güney Avrupa ülkeleri, Doğu Avrupa’ya göre daha iyi durumda olmakla birlikte, Kuzey Avrupa’nın gerisinde yer alıyor.

Özellikle Balkan ülkeleri ve AB’ye aday ülkelerde, emekli maaşları yaşam standartlarını sürdürmede yetersiz kalabiliyor. Örneğin, Bosna-Hersek’te yıllık ortalama 3 bin 41 euro, Sırbistan’da 3 bin 486 euro, Karadağ’da ise 3 bin 962 euro emekli maaşı söz konusu. Bu rakamlar Bulgaristan’ın biraz üzerinde olsa da fark oldukça az.

Satın alma gücü dikkate alındığında maaşlar arasındaki fark nominal rakamlara kıyasla azalıyor. Avrupa’da nominal olarak en yüksek ve en düşük emekli maaşı arasındaki fark 8.8 kat iken, PPS’ye göre bu oran 3.5 kata iniyor. Bu da yaşam maliyetlerinin maaşlar üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor.

Örneğin, Slovakya’da yıllık emekli maaşı satın alma gücü standartlarıyla 5.978 PPS iken, Avusturya’da bu rakam 21.162 PPS’ye kadar yükseliyor.

EMEKLİLİK GELİRİNİN YETERLİLİĞİ VE GELECEĞE BAKIŞ

Avrupa Komisyonu ve Sosyal Koruma Komitesi’nin 2024 Emeklilik Yeterliliği Raporu’na göre, birçok AB ülkesi emekli maaşlarının yeterliliğini korumak adına reform ve iyileştirme çabaları yürütüyor. Ancak önümüzdeki 40 yıl içinde emekli maaşlarının, çalışma dönemindeki gelirlere oranla azalması bekleniyor. Bu durum, yaşlı bireylerin yaşam kalitesinde düşüşe yol açabilir.
2022’de AB’de 65 yaş ve üzerindeki her beş kişiden biri (yaklaşık 18,5 milyon kişi) yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altındaydı. Bu oran, yaşlanan nüfus ve gelir eşitsizliği nedeniyle artış göstermeye devam ediyor.

Emekli maaşlarının, çalışma dönemi gelirlerine kıyasla düşük olması birçok yaşlı bireyin standartlarını sürdürmesini zorlaştırıyor. Özellikle düşük gelirli ve kadın emekliler daha fazla risk altında bulunuyor.

CİNSİYET FARKLARI: KADIN EMEKLİLERİN DURUMU

AB genelinde kadın emekliler, erkeklere kıyasla daha düşük emekli maaşı alıyor ve yoksulluk riski daha yüksek. Ortalama olarak, kadınlar erkeklerden yüzde 26,1 oranında daha az emekli maaşı alırken, kadınların yüzde 5,3’ü hiç emekli maaşı almıyor.
Bu durumun temel nedenleri arasında maaş eşitsizliği, kadınların daha kısa veya kesintili çalışma yaşamları, yarı zamanlı çalışma oranlarının erkeklere göre daha yüksek olması yer alıyor. Kadınların çalışma hayatındaki bu dezavantajları, emeklilikte de maaş farklılıklarına yansıyor.

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Avrupa’da emekli maaşları alanında ciddi eşitsizlikler bulunmakta, ekonomik gelişmişlik ve sosyal güvenlik sistemlerinin gücü bu farklılıkları belirliyor. İskandinav ülkeleri ve Batı Avrupa’nın büyük ekonomileri yüksek emekli maaşları sunarken, Doğu Avrupa ve Balkan ülkeleri düşük maaşlarla karşı karşıya.
Türkiye, nominal emekli maaşı açısından Avrupa’nın en düşük seviyelerinde yer almasına rağmen, satın alma gücü açısından daha avantajlı bir konumda bulunuyor. Ancak döviz kurlarındaki dalgalanmalar nedeniyle özellikle Euro bazında gelirlerde düşüş yaşanabiliyor.
Avrupa genelinde emeklilik sistemlerinin sürdürülebilirliği, maaşların yeterliliği ve cinsiyet eşitliği konuları önümüzdeki yıllarda da önemli gündem maddeleri olmaya devam edecek.

Kaynak: Euronews
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
[email protected]