LEVENT PEŞKER
Köşe Yazarı
LEVENT PEŞKER
 

Gençliği Kaybeden Geleceği Kaybeder

Türkiye’de gençlik dediğimiz kitle, tarihin her döneminde en hızlı dönüşümü yaşayan, aynı zamanda en çabuk yön değiştirebilen kesimdir. Bugün üniversite kantinlerinden sosyal medya mecralarına kadar baktığımızda görüyoruz ki, genç kuşağın ciddi bir kısmı kendini milliyetçi cephede ifade ediyor. Bunun birkaç sebebi var: Birincisi, gençler memleket meselesini kişisel mesele haline getirme eğilimindedir. Ekonomik dar boğaz, gelecek kaygısı, eğitimdeki yetersizlik ve sosyal adaletsizlikler karşısında “ortak bir aidiyet” arıyorlar. Milliyetçi söylem, gençlerin bu arayışına en hazır ve en hızlı cevap veren ideolojik çerçeveyi sunuyor. Bir gencin cebinde para olmayabilir ama “bayrak, vatan, mücadele” gibi kavramlarla aidiyetini diri tutabiliyor. İkincisi, üniversiteler gençleri hayata hazırlamakta yetersiz kalıyor. Bugün üniversite kampüsleri üretkenlikten çok umutsuzluk üretiyor. Mezuniyet sonrası işsiz kalma ihtimali, liyakat yerine torpilin öne çıkması, fikirlerini özgürce ifade edememe korkusu, gençleri “isyan”a sürüklüyor. Ancak bu isyan da başıboş bir kaos değil; milliyetçi damar, gençlere bu enerjiyi yönlendirecek bir alan açıyor. “Memleket için mücadele” söylemi, gençlerin bireysel öfkesini kolektif bir ideale dönüştürüyor. Burada tüm siyasi partilere ciddi bir görev düşüyor. Gençlik, bir partinin arka sırasına oturtulacak bir kitle değil, ön saflara çıkarılması gereken bir dinamiktir. Teşkilatlarda gençlere “söz hakkı” verilmeli, sadece pankart taşıyan değil, karar alan, proje üreten, masada yer bulan aktörler haline getirilmelidir. Aksi halde gençlik kendi yolunu bulur, o yol da çoğunlukla partilerin dışında bir hareketin yoludur. Örnek verelim… Bir üniversite öğrencisi kampüste etkinlik düzenlemek istediğinde bin bürokratik engelle karşılaşıyorsa, onu teşkilata kazandırmanın yolu bu engeli kaldırmak için yanında olmaktır. Genç bir mühendis adayı staj bulamıyor, emeği sömürülüyorsa; partiler ona sadece slogan değil, somut çözüm üretmelidir. Sosyal medyada sesini duyurmaya çalışan bir genci disipline etmek değil, o enerjiyi doğru kanala yönlendirmek gerekir. Yabancı mültecilerin, genç kızlarımızın vatan topraklarında rahat gezememesine sebep oluşu durumuna çözüm üretmek gerekir. Liyakatsiz işe alımların, emek hırsızlığının karşısında durmak gerekir.  Gençliği kazanan, geleceği kazanır. Bugün milliyetçi cephe gençliği daha hızlı kendine çekiyorsa bunun sebebi, onlara bir ideal ve mücadele alanı vermesidir. Ancak bu, diğer partiler için bir kayıp değil, bir ders olmalıdır. Gençlerin diliyle konuşmak, onların yarınına dair somut adımlar atmak, teşkilatların asli görevi olmalıdır. Son söz şudur: Gençlere kuşak vermek, geleceğe köprü atmaktır. O köprüyü sağlam kuramayan hiçbir hareket, uzun vadede ayakta kalamaz.
Ekleme Tarihi: 02 Eylül 2025 -Salı

Gençliği Kaybeden Geleceği Kaybeder

Türkiye’de gençlik dediğimiz kitle, tarihin her döneminde en hızlı dönüşümü yaşayan, aynı zamanda en çabuk yön değiştirebilen kesimdir. Bugün üniversite kantinlerinden sosyal medya mecralarına kadar baktığımızda görüyoruz ki, genç kuşağın ciddi bir kısmı kendini milliyetçi cephede ifade ediyor. Bunun birkaç sebebi var:

Birincisi, gençler memleket meselesini kişisel mesele haline getirme eğilimindedir. Ekonomik dar boğaz, gelecek kaygısı, eğitimdeki yetersizlik ve sosyal adaletsizlikler karşısında “ortak bir aidiyet” arıyorlar. Milliyetçi söylem, gençlerin bu arayışına en hazır ve en hızlı cevap veren ideolojik çerçeveyi sunuyor. Bir gencin cebinde para olmayabilir ama “bayrak, vatan, mücadele” gibi kavramlarla aidiyetini diri tutabiliyor.

İkincisi, üniversiteler gençleri hayata hazırlamakta yetersiz kalıyor. Bugün üniversite kampüsleri üretkenlikten çok umutsuzluk üretiyor. Mezuniyet sonrası işsiz kalma ihtimali, liyakat yerine torpilin öne çıkması, fikirlerini özgürce ifade edememe korkusu, gençleri “isyan”a sürüklüyor. Ancak bu isyan da başıboş bir kaos değil; milliyetçi damar, gençlere bu enerjiyi yönlendirecek bir alan açıyor. “Memleket için mücadele” söylemi, gençlerin bireysel öfkesini kolektif bir ideale dönüştürüyor.

Burada tüm siyasi partilere ciddi bir görev düşüyor. Gençlik, bir partinin arka sırasına oturtulacak bir kitle değil, ön saflara çıkarılması gereken bir dinamiktir. Teşkilatlarda gençlere “söz hakkı” verilmeli, sadece pankart taşıyan değil, karar alan, proje üreten, masada yer bulan aktörler haline getirilmelidir. Aksi halde gençlik kendi yolunu bulur, o yol da çoğunlukla partilerin dışında bir hareketin yoludur.

Örnek verelim… Bir üniversite öğrencisi kampüste etkinlik düzenlemek istediğinde bin bürokratik engelle karşılaşıyorsa, onu teşkilata kazandırmanın yolu bu engeli kaldırmak için yanında olmaktır. Genç bir mühendis adayı staj bulamıyor, emeği sömürülüyorsa; partiler ona sadece slogan değil, somut çözüm üretmelidir. Sosyal medyada sesini duyurmaya çalışan bir genci disipline etmek değil, o enerjiyi doğru kanala yönlendirmek gerekir.
Yabancı mültecilerin, genç kızlarımızın vatan topraklarında rahat gezememesine sebep oluşu durumuna çözüm üretmek gerekir. Liyakatsiz işe alımların, emek hırsızlığının karşısında durmak gerekir. 
Gençliği kazanan, geleceği kazanır. Bugün milliyetçi cephe gençliği daha hızlı kendine çekiyorsa bunun sebebi, onlara bir ideal ve mücadele alanı vermesidir. Ancak bu, diğer partiler için bir kayıp değil, bir ders olmalıdır. Gençlerin diliyle konuşmak, onların yarınına dair somut adımlar atmak, teşkilatların asli görevi olmalıdır.

Son söz şudur: Gençlere kuşak vermek, geleceğe köprü atmaktır. O köprüyü sağlam kuramayan hiçbir hareket, uzun vadede ayakta kalamaz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.