Canım Kadın, Hayatta bir şeyleri elde etmeden önce, aslında onları zihninde kazanman gerekir. Çünkü her zafer, önce bir düşünceyle başlar. Bir “olabilir” fısıltısıyla… Bir “neden olmasın?” cesaretiyle… Ve bir “ben bunu yapabilirim” inancıyla. Çoğu insan hayatında değişim ister ama düşüncelerini değiştirmeden bunu bekler. Oysa zihin toprağı verimsizse, ekilen hiçbir tohum yeşermez. Kendine “başaramam, zaten hep böyle” dediğin sürece, hayat da sana hep aynı döngüyü getirir. Ama bir gün durup “bu defa olacak” dediğinde — işte o anda enerji yön değiştirir. Çünkü sen artık kaybetmeye değil, kazanmaya hizalanmışsındır. Canım Kadın, Kendini zihninde kaybeden birinin, gerçekte kazanması imkânsızdır. Kendine “değerliyim, elimden geleni yapıyorum, iyileşiyorum” demek bir terapi değildir sadece; o, yeni bir hayatın ilk adımıdır. Sen düşüncelerinde neye yer verirsen, hayatın da onu büyütür. İnanç eksikse, başarı seni görmez. Ama sen kendine inandığında, dağlar bile yol olur. Her şey önce zihinde başlar, kalpte şekillenir ve eylemle gerçeğe dönüşür. Yani savaşın dış dünyada değil Canım Kadın — içindedir. Kendinle kurduğun diyalog, hayatının kaderini belirler. O yüzden her sabah aynaya baktığında sadece yüzünü değil, zihnini de düzelt. Kendine “Bugün kazanıyorum.” de. Egzersiz: Bir kâğıt al ve şunu yaz: “Benim kazanmam gereken alanlar neler?” Maddi, manevi, duygusal, fark etmez. Her başlığın altına şu cümleyi ekle: “Bu konuda artık zihnimle kazanıyorum.” Sonra gözlerini kapat ve o hedefe ulaştığını hisset. O duyguya birkaç dakika izin ver. Çünkü zihin duyguyu gerçek sanır — işte bu yüzden hayal etmek, yaratmaktır. Unutma Canım Kadın, Gerçek başarı dışarıda değil, içeride başlar. Zihninde kazandığın bir hayat, seni her seferinde ışığa taşır. Ve sen düşüncelerini dönüştürdükçe, dünya da seninle birlikte dönüşür.