Canım Kadın,
Bir zamanlar susmuştun. Kırılmış, yorulmuş, karanlıkta kalmıştın.
Ama farkında olmadan, o karanlık seni pişirdi.
Düştüğün her yer, seni biraz daha kendine yaklaştırdı.
Bir gün geldi, eski senin sığmadığını fark ettin — o kabuk dar geliyordu artık.
Ve işte o an, Yeni Ben doğdu. Sessizce… ama güçlü bir ışıkla.
Işık, bir anda parlamaz.
Önce küllerin altından süzülür,
önce gözyaşını bulur,
önce “artık bitti” dediğin yerden yeşerir.
Yeni Ben, artık savaşmaz.
Kendini anlatma çabasından vazgeçer.
Suskunluğu bilgeliktir artık, yalnızlığı ise ceza değil, nefes alanıdır.
Yeni Ben bilir:
Hiç kimse onu tamamlamaz, o zaten bütündür.
Hiç kimseye kanıt vermek zorunda değildir, çünkü zaten yeterlidir.
Ve bir sabah — tıpkı bugün gibi bir sabah — aynaya baktığında fark edersin:
Artık gözlerin korkudan değil, farkındalıktan parlıyor.
Artık kalbin kırık değil, açık.
Artık Yeni Ben’in Işığı yanıyor.
Ve bu ışık, sadece seni değil, yolunu kaybetmiş bir başka kadını da aydınlatıyor.
Egzersiz: Işık Alanı Meditasyonu
Zaman: Gün doğumunda ya da gece sessizliğinde.
Araç: Bir mum, aynan ve kalbin.
1. Bir mum yak ve gözlerini kapat.
Derin bir nefes al, verirken içinden de ki:
> “Karanlığımı kabul ediyorum.”
2. Nefes alırken, kalbinin ortasında küçük bir ışık hayal et.
Bu ışık nefesinle büyüsün, genişlesin.
Göğsünden yüzüne, yüzünden etrafına yayılsın.
3. Şimdi aynaya bak ve kendine şu cümleyi fısılda:
> “Ben artık kendi ışığımla yürüyorum. Ne karanlık beni korkutur, ne yalnızlık.”
Bir süre o ışığı izle. O sensin.
O ışık, yaşadığın her şeyin özünden süzülen bilgeliktir.
Niyet Alanı
Bugün kendi ışığımı onurlandırıyorum.
Artık karanlıktan korkmuyorum, çünkü içimde bir güneş var.
Işığımı saklamadan, küçülmeden, utanmadan yaşamayı seçiyorum.
Yeni Ben’in Işığı’yla…
Sevgiyle, zarafetle ve farkındalıkla.
