Fatma DAYAÜÇ
Köşe Yazarı
Fatma DAYAÜÇ
 

Vazgeçebilmenin Gücü

Hayatın sırrı, bazen biriktirmekte değil… bırakabilmektedir Canım Kadın. Ne kadar ilginçtir, çoğu insan “vazgeçmek” kelimesini yenilgiyle eş tutar. Oysa vazgeçmek, bazen en büyük bilgeliktir. Çünkü gerçekten ne istediğini bilen biri, istemediğinden kolayca vazgeçer. Ama biz genelde ne istediğimizi bilmeyiz. O yüzden her şeye evet deriz. Her göz kırpmayı fırsat, her kapı aralanmasını kader zannederiz. Bir türlü “hayır” diyemeyiz; çünkü neye “evet” dediğimizin bile farkında değilizdir. Hayatta sınır koyabilmek, vazgeçebilmekle başlar. “Bunu istemiyorum.” diyebilmek bile bir özgürlüktür. Bir şeyi bırakmak, seni eksiltmez — tam tersine, alan açar. Yeni olasılıklara, gerçek fırsatlara, içsel huzura yer açar. Ve işin en güzel yanı şu: Ne yapmak istediğine gerçekten karar verdiğinde, “nasıl”lar kendiliğinden çözülür. Evren senin kararlılığını duyar. Kapılar birer birer açılır. Çünkü sistem, kararsızlığa değil — netliğe hizmet eder. Küçük Bir Egzersiz: “Bırakma Listesi”   Sessiz bir ortamda, bir kâğıt al. Bir başlık at: “Artık Taşımak İstemediklerim” Altına, zihnini yoran, içini sıkıştıran, seni yavaşlatan şeyleri yaz. Bir insan olabilir, bir alışkanlık, bir korku, bir beklenti… Her biri için içinden şunu söyle: “Teşekkür ederim. Artık seni taşımıyorum.” Sonra derin bir nefes al, ver. Ve o kâğıdı ya yak, ya da katlayıp bir kutuya koy. Bu senin “bırakma niyetin” olsun. Emin ol, sistem duyar. Bazen hayatın sana getirdikleri değil, bıraktıkların büyütür seni. Vazgeçmek zayıflık değil; olgunluğun, farkındalığın ve kendine saygının göstergesidir. Unutma… Gerçek başarı, her şeye sahip olmakta değil — sana iyi gelmeyeni bırakabilme cesaretindedir. 
Ekleme Tarihi: 10 Ekim 2025 -Cuma

Vazgeçebilmenin Gücü

Hayatın sırrı, bazen biriktirmekte değil… bırakabilmektedir Canım Kadın.
Ne kadar ilginçtir, çoğu insan “vazgeçmek” kelimesini yenilgiyle eş tutar. Oysa vazgeçmek, bazen en büyük bilgeliktir. Çünkü gerçekten ne istediğini bilen biri, istemediğinden kolayca vazgeçer.

Ama biz genelde ne istediğimizi bilmeyiz.
O yüzden her şeye evet deriz.
Her göz kırpmayı fırsat, her kapı aralanmasını kader zannederiz.
Bir türlü “hayır” diyemeyiz; çünkü neye “evet” dediğimizin bile farkında değilizdir.

Hayatta sınır koyabilmek, vazgeçebilmekle başlar.
“Bunu istemiyorum.” diyebilmek bile bir özgürlüktür.
Bir şeyi bırakmak, seni eksiltmez — tam tersine, alan açar.
Yeni olasılıklara, gerçek fırsatlara, içsel huzura yer açar.

Ve işin en güzel yanı şu:
Ne yapmak istediğine gerçekten karar verdiğinde, “nasıl”lar kendiliğinden çözülür.
Evren senin kararlılığını duyar. Kapılar birer birer açılır.
Çünkü sistem, kararsızlığa değil — netliğe hizmet eder.

Küçük Bir Egzersiz: “Bırakma Listesi”

  Sessiz bir ortamda, bir kâğıt al.
Bir başlık at: “Artık Taşımak İstemediklerim”

Altına, zihnini yoran, içini sıkıştıran, seni yavaşlatan şeyleri yaz.
Bir insan olabilir, bir alışkanlık, bir korku, bir beklenti…
Her biri için içinden şunu söyle:
“Teşekkür ederim. Artık seni taşımıyorum.”

Sonra derin bir nefes al, ver.
Ve o kâğıdı ya yak, ya da katlayıp bir kutuya koy.
Bu senin “bırakma niyetin” olsun.
Emin ol, sistem duyar.

Bazen hayatın sana getirdikleri değil, bıraktıkların büyütür seni.
Vazgeçmek zayıflık değil; olgunluğun, farkındalığın ve kendine saygının göstergesidir.
Unutma…
Gerçek başarı, her şeye sahip olmakta değil — sana iyi gelmeyeni bırakabilme cesaretindedir. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.