Hiç fark ettin mi Canım Kadın, bir masada kiminle oturduğunun enerjini nasıl etkilediğini?
Bir yemek, sadece yemek değildir. O bir enerji alışverişidir.
Birlikte yemek yediğin kişiyle damarını, frekansını, alanını açarsın.
O kişinin içinde ne varsa —kıskançlık, yargı, sevgi ya da huzur— sen farkında olmadan o titreşimle temas edersin.
Bu yüzden bazı insanlarla oturduktan sonra içinin daraldığını, sebepsizce yorgun hissettiğini fark etmişsindir.
Aslında yediklerinden değil, oturduğun enerjiden yorulmuşsundur.
Hiç olumsuz bir kelime geçmese bile, o masada yayılan frekans senin alanına karışır.
Enerji her zaman dilden daha hızlı seyahat eder.
Ama bir de öyle sofralar vardır ki…
Yanındaki insan kalpten sevinir, büyümeni kutlar, içten gülümser.
O masada bir parça ekmek bile yesen doyar, bir yudum su içsen şifalanırsın.
Çünkü orada enerji temizdir, saf niyetle akar.
O yüzden Canım Kadın,
Artık seçici olma zamanın.
Kiminle sofraya oturacağını, kiminle gülümseyeceğini bil.
Büyümeni kutlayan, sana huzur ve minnet duygusu getiren insanlarla yemek ye.
Onlarla her yemek bir dua olur.
Her lokma ışığa dönüşür.
Egzersiz
Bugün kendine küçük bir farkındalık sorusu sor:
“Ben kiminle oturunca kendimi iyi hissediyorum?”
“Kimlerle vakit geçirdikten sonra enerjim düşüyor?”
Bu farkındalığı yaz defterine.
Bir hafta boyunca, enerjini hafifleten insanlarla arana nazik ama net sınırlar koy.
Enerjini yükseltenlerle daha çok vakit geçir.
Unutma, sen ne yediğin kadar kiminle yediğin bir kadınsın.
Enerjinin değerini bil.
Her masayı kalbinden geçen niyetle aydınlat.
Ve şunu hatırla:
Büyümeni kutlayan insan, senin ruhunun sofrasında zaten vardır.
