Hayatın en keskin hakikatleri, çoğu zaman bir kırılmanın içinden geçerek gelir. İnsanı en çok olgunlaştıran şey de, çoğu zaman beklemediği anda “çat” diye dağılan o eski benliktir.
Kırılan bir camın çıkardığı ses vardır ya…
İnsanı bir anlığına durduran, sarsan, titreten…
İşte bazen ruhumuzda da aynı ses yankılanır.
Çünkü parçalanmak, sadece dağılmak değildir.
Kesinleşmektir.
Netleşmektir.
Artık geri dönemeyeceğini idrak etmektir.
Ve bu idrak insanı, olduğundan daha güçlü bir forma sokar.
Kırılmayı kötü zannederiz hep.
Oysa kırılmak, üzerimizde taşıdığımız eski tozları döker.
Artık taşımamamız gereken ağırlıkları parçalayıp yere indirir.
Ve bir nevi “temiz sayfa”yı kendiliğinden başlatır.
Bir cam kırıldığında, artık eskisi gibi görünmez.
Yeni bir şekle girmek zorundadır.
Sen de öylesin Canım Kadın…
Bazen hayat seni kırar çünkü artık eski halini taşımanı istemiyordur.
Bazen bir söz, bir insan, bir vedanın acısı…
Seni olduğun yerden çekip alır.
Önce canın yanar.
Sonra bakarsın ki o kırık, aslında seni “keskinleştirmiş”.
Artık neye evet diyeceğini, neye asla dönmeyeceğini bilirsin.
Artık kendi kalbinin sınırlarını, kapılarını, yönünü daha net görürsün.
Parçalanmak…
Bazen yenilgi değil, yeniden doğuşun kırılgan anıdır.
Ve bil ki insan, kırıldığı yerde güçlenir.
Cam kırığı gibi keskinleşirsin; incitmemek için değil, kendini artık daha bilinçli korumak için.
Işığı eskisinden daha farklı kırarsın; daha parlak, daha net, daha gerçek.
Kırılmak iyidir.
Çünkü seni kesinleştirir.
Artık kim olduğunu, kim olmadığını, nereye ait olmadığını…
Ve neye devam edeceğini bilirsin.
EGZERSİZ
1. Bir kâğıt al.
Hayatında kırıldığını hissettiğin üç olayı yaz.
2. Her kırılmanın altına şu soruyu yaz ve cevapla:
“Bu kırılma beni hangi konuda kesinleştirdi?”
— Sınır mı koydun?
— Birine mi hayır dedin?
— Kendi gücünü mü fark ettin?
— Değerini mi hatırladın?
3. Gözlerini kapat.
Derin bir nefes al.
Ve içinden yavaşça söyle:
“Kırıldığım yerde yeniden şekillenmeyi seçiyorum.”
4. Son olarak kâğıdın altına bir cümle ekle:
“Bu kırıklar benim ışık giriş kapılarım.”
İstersen bu kâğıdı saklayabilir ya da bir ritüelle yakabilirsin.
Ama mutlaka o kırıkların bir anlam taşıdığını bilerek bitir.
Parçalanmak seni eksiltmez Canım Kadın…
Aslında seni kendi özüne daha çok yaklaştırır.
Kırık camın ışığı nasıl farklı yansıtıyorsa, sen de yaşadığın her kırılmada ışığını biraz daha özgün, biraz daha güçlü gösteriyorsun.
Ve unutma:
Bazen hayat seni kırar…
Çünkü artık “netleşme zamanın” gelmiştir.
Her kırık, seni daha bilge bir versiyonuna götüren bir adımdır.
Ve sen o yolda, artık çok daha kesin bir adımla yürüyorsun.
