Canım Kadın,
Sen kendini neye layık görürsen, hayat seni tam da oraya koyar.
Bazen “neden hep aynı şeyleri yaşıyorum” dersin ya, işte cevabı burada gizlidir.
Çünkü evren, senin kendin hakkında düşündüklerini duyar.
Sen değersiz hissettiğinde, karşına seni değersiz hissettirecek insanlar çıkar.
Ama “ben sevgiyi hak ediyorum” dediğinde, o sevgi bir şekilde seni bulur.
Hayat seni cezalandırmaz, sadece senin enerjini yansıtır.
Ne eksik, ne fazla… tam senin içsel inancın kadar.
Bir başkası seni görmüyorsa, aslında sen kendini yeterince görmüyorsundur.
Bir başkası seni sevmiyorsa, sen kendi ışığını unutmuşsundur.
Ve sen, kendini ne kadar fark eder, ne kadar sever, ne kadar kabullenirsen,
hayat da o kadar güzelleşir canım kadın.
Unutma, “layık olmak” mükemmel olmak demek değildir.
Layık olmak, “artık acı çekmek zorunda değilim” diyebilme cesaretidir.
Kendini küçültmeden sevebilmek, “ben de iyiliği hak ediyorum” diyebilmektir.
Çünkü senin kaderin, inandığın sınırların kadar geniştir.
Ve o sınırları kimsenin değil, sadece senin sesin belirler.
Egzersiz: “Layık Olduğum Alanı Seçiyorum”
1. Sessiz bir köşe bul ve derin bir nefes al.
Şu anda bulunduğun yeri düşün: işin, ilişkilerin, çevren, duyguların.
2. Şimdi içinden şunu sor:
> “Gerçekten bunlara layık olduğuma mı inanıyorum,
yoksa alıştığım için mi bunların içindeyim?”
3. Cevap geldiğinde, kendine şu cümleyi tekrarla:
> “Ben daha iyiye, daha güzeline, daha huzurluya layığım.”
4. Gözlerini kapat ve kendini, layık olduğun yeni hayatta hayal et.
Hisset, orada olmanın duygusunu yaşa.
Çünkü evren önce hissedeni, sonra inanılanı gerçekleştirir.
Niyet Alanı
Bugün kendimi layık gördüğüm alanı büyütmeyi seçiyorum.
Küçülmeden sevilmeye, korkmadan ilerlemeye, hakkım olanı almaya niyet ediyorum.
Artık hayatımı tesadüflere değil, kendi inancıma teslim ediyorum.
Ve biliyorum canım kadın,
sen kendini neye layık görürsen, hayat seni tam oraya koyar.
