Canım kadın,
Duygularını bastırmak değil mesele…
Ama onlara teslim olup kendini kaybetmek de değil.
Hayat, inişleriyle çıkışlarıyla bir denge sanatı. Ve bu dengede seni ayakta tutan en güçlü şey, kendine olan saygındır.
Bazen öyle anlar gelir ki,
Kalbin "kal" derken, onurun "git" der.
Bir yanın affetmek ister, bir yanın artık affedemeyecek kadar yorulmuştur.
İşte o anlarda, duyguların değil — kendine duyduğun saygı konuşmalı.
Çünkü saygı, sevginin köküdür.
Kendine saygı duyduğunda, bir başkasının sevgisine muhtaç kalmazsın.
Birinin ilgisinden mahrum kaldığında, kendi ışığını hatırlarsın.
Kimseye "beni fark et" deme ihtiyacı duymazsın.
Çünkü bilirsin; zaten fark edilmeye değer bir varlıksın.
Canım kadın,
Ne hissettiğin değil, o hislerle ne yaptığın seni tanımlar.
Birine kırıldığında kendini yok saymak değil,
Sınır koymak, uzaklaşmak, “artık yeter” diyebilmek olgunluktur.
İşte o zaman duygularına hükmeden değil, duygularınla büyüyen bir kadın olursun.
Unutma, duygular gelir geçer.
Ama kendine duyduğun saygı gitti mi, geriye ne kalır?
Bir gün, aynaya baktığında gözlerinin içine huzurla bakabiliyorsan,
İşte o gün kazandın demektir.
Küçük Bir Egzersiz – “Kendime Saygı Sözü” Ritüeli
Sessiz bir köşe bul, birkaç derin nefes al.
Gözlerini kapat ve son zamanlarda seni en çok yoran duygunu düşün.
Birini affedememek, kırılmak, değersiz hissetmek olabilir…
Sonra elini kalbinin üzerine koy ve içinden şu cümleyi tekrarla:
> “Bu duyguyu hissediyorum ama onun kölesi değilim.
Ben kendime saygı duyuyorum.
Ve bu saygı, beni koruyor.”
Ardından bir defter al ve şu soruyu yaz:
“Bugün kendime nasıl daha fazla saygı gösterebilirim?”
Küçük bir adım bile olur; ‘hayır’ demek, dinlenmek, sessiz kalmak…
Ne çıkarsa onu yaz ve uygula.
Unutma canım kadın,
Sevgi, sabır, affediş… hepsi güzel duygular.
Ama kendine olan saygını korumak, hepsinden daha önemlidir.