Fatma DAYAÜÇ
Köşe Yazarı
Fatma DAYAÜÇ
 

Kalbi Yaralanmış Çocukların Sessiz Duası

Canım kadın, İnsan bazen büyüdüğünü sanır… Ama içinin bir yerinde çocuk kalır. Kırılmış, susturulmuş, anlaşılmamış o minicik çocuk. Çünkü bazı evler sıcak değildi. Bazı sözler sevgi taşımıyordu. Bazı anne babalar, ebeveynlikten çok kendi yaralarının peşindeydi. Kimileri bencildi… Kimileri sevgisini koşula bağladı… Kimileri acılarını çocuğunun omuzlarına bıraktı. Ve bazıları, kendi eksikliğini çocuğunun ruhunda tamamlamaya çalıştı. Bir çocuk kendini sevilmeye layık hissetsin diye değil, itaat etsin diye büyütüldü bazen. Sevgi gösterilmedi; yalnızca sahiplik öğretildi. Korku, disiplin diye sunuldu. Sessizlik, saygı diye dayatıldı. Kimi evlerde sevgi değil, gölge büyüdü. Kimi evlerde şefkat değil, yük verildi. Ve ne acıdır ki… Toplum bunu “anne babalıktır” diye kutsallaştırdı. Oysa hiçbir kutsallık, bir çocuğun gözyaşından daha değerli değildir. Hiçbir gelenek, bir kalbi kırma hakkı vermez. Ve hiçbir unvan, sevgisizliği temize çekmez. Bugün büyümüş nice kadın, nice adam hâlâ içindeki küçük çocuğu iyileştirmeye çalışıyor. Onların hikâyelerinde hep aynı cümle var: “Ben bir türlü yeterli hissedemedim.” Çünkü çocukken duydukları sesler büyüdüklerinde iç sesleri oldu. “Yapamazsın.” “Senin fikrin önemli değil.” “Sen hak etmiyorsun.” Bu cümleler yıllarca ruhlarında yankılandı. Ama canım kadın… Ben sana çok önemli bir hakikati fısıldamak istiyorum: Sen ne yaşadıysan yaşa, içindeki çocuk hâlâ iyileşebilir. Çünkü o, senin yanında ilk kez gerçek sevgi buldu. Unutma… Bazı anne babalar sadece biyolojik olarak anne baba oldular. Ruhen bu sorumluluğu hiç taşıyamadılar. Ama bazıları var ki, öyle bir şefkatle büyütür ki çocuğunu, onların duası göklere perde olur. Belki de Allah katında en büyük değeri olanlar, bu sevgiyi gerçekten hakkıyla verenlerdir. Ve ben inanıyorum: Bir çocuğun kalbinden çıkan dua, her duadan daha çabuk kabul olur. O yüzden senin kalbinden çıkan şifa isteği, hiçbir zaman karşılıksız kalmaz. Çünkü Allah, çocuk kalbini ayrı bir yerden duyar. Ve sen o çocuğun büyümüş halisin.    Bilinçaltı Egzersizi – “İçindeki Çocuğu Eve Döndürme Çalışması” 1. Sessiz bir ortamda otur ve gözlerini kapat. Küçükken en güvende hissettiğin hâlini hayal et. O çocuk kaç yaşında? Nasıl duruyor? Yüzü nasıl? 2. Onun yanına git ve dizlerinin üzerine çökmüş gibi düşün. Ona sadece şu cümleyi söyle: “Artık yanındayım. Seni duyuyorum.” 3. Çocuk halinin sana söylemek istediği şeyi duymaya çalış. Bir cümle bile duyarsan, onu bir kâğıda yaz. 4. Kalbine elini koyup üç kez nefes al, üç kez nefes ver ve tekrarla: “Bugün seni şefkatle büyütmeye söz veriyorum.” 5. Kâğıdı katla ve sakla. Bu, içindeki çocuğa verilen ilk gerçek güven sözüdür.   Şefkatin En Doğal Hâli Canım kadın… Sen geçmişin yükünü değil, geleceğin ışığını taşımak için varsın. Anne babanın yarattığı boşluk seni eksik yapmaz; senin içindeki iyileştirme gücü o eksikliği kapatacak kadar büyük. Unutma: Ruhunda yaralar olabilir ama kalbinde hâlâ mucize saklıdır. Bugün kendini suçlamayı bırak. Bugün o küçük çocuğu ilk kez gerçekten dinle. Çünkü sen artık korkutulan bir çocuk değil, kendi içindeki çocuğa annelik edecek kadar güçlü bir kadınsın.  Her zaman yanındayım, canım kadın.
Ekleme Tarihi: 19 Kasım 2025 -Çarşamba

Kalbi Yaralanmış Çocukların Sessiz Duası

Canım kadın,
İnsan bazen büyüdüğünü sanır…
Ama içinin bir yerinde çocuk kalır.
Kırılmış, susturulmuş, anlaşılmamış o minicik çocuk.

Çünkü bazı evler sıcak değildi.
Bazı sözler sevgi taşımıyordu.
Bazı anne babalar, ebeveynlikten çok kendi yaralarının peşindeydi.

Kimileri bencildi…
Kimileri sevgisini koşula bağladı…
Kimileri acılarını çocuğunun omuzlarına bıraktı.
Ve bazıları, kendi eksikliğini çocuğunun ruhunda tamamlamaya çalıştı.

Bir çocuk kendini sevilmeye layık hissetsin diye değil,
itaat etsin diye büyütüldü bazen.
Sevgi gösterilmedi; yalnızca sahiplik öğretildi.
Korku, disiplin diye sunuldu.
Sessizlik, saygı diye dayatıldı.

Kimi evlerde sevgi değil, gölge büyüdü.
Kimi evlerde şefkat değil, yük verildi.
Ve ne acıdır ki…
Toplum bunu “anne babalıktır” diye kutsallaştırdı.

Oysa hiçbir kutsallık, bir çocuğun gözyaşından daha değerli değildir.
Hiçbir gelenek, bir kalbi kırma hakkı vermez.
Ve hiçbir unvan, sevgisizliği temize çekmez.

Bugün büyümüş nice kadın, nice adam
hâlâ içindeki küçük çocuğu iyileştirmeye çalışıyor.
Onların hikâyelerinde hep aynı cümle var:
“Ben bir türlü yeterli hissedemedim.”

Çünkü çocukken duydukları sesler büyüdüklerinde iç sesleri oldu.
“Yapamazsın.”
“Senin fikrin önemli değil.”
“Sen hak etmiyorsun.”
Bu cümleler yıllarca ruhlarında yankılandı.

Ama canım kadın…
Ben sana çok önemli bir hakikati fısıldamak istiyorum:

Sen ne yaşadıysan yaşa,
içindeki çocuk hâlâ iyileşebilir.
Çünkü o, senin yanında ilk kez gerçek sevgi buldu.

Unutma…
Bazı anne babalar sadece biyolojik olarak anne baba oldular.
Ruhen bu sorumluluğu hiç taşıyamadılar.

Ama bazıları var ki,
öyle bir şefkatle büyütür ki çocuğunu,
onların duası göklere perde olur.
Belki de Allah katında en büyük değeri olanlar,
bu sevgiyi gerçekten hakkıyla verenlerdir.

Ve ben inanıyorum:
Bir çocuğun kalbinden çıkan dua,
her duadan daha çabuk kabul olur.
O yüzden senin kalbinden çıkan şifa isteği,
hiçbir zaman karşılıksız kalmaz.

Çünkü Allah, çocuk kalbini ayrı bir yerden duyar.
Ve sen o çocuğun büyümüş halisin. 

  Bilinçaltı Egzersizi – “İçindeki Çocuğu Eve Döndürme Çalışması”

1. Sessiz bir ortamda otur ve gözlerini kapat.
Küçükken en güvende hissettiğin hâlini hayal et.
O çocuk kaç yaşında? Nasıl duruyor? Yüzü nasıl?

2. Onun yanına git ve dizlerinin üzerine çökmüş gibi düşün.
Ona sadece şu cümleyi söyle:
“Artık yanındayım. Seni duyuyorum.”

3. Çocuk halinin sana söylemek istediği şeyi duymaya çalış.
Bir cümle bile duyarsan, onu bir kâğıda yaz.

4. Kalbine elini koyup üç kez nefes al, üç kez nefes ver ve tekrarla:
“Bugün seni şefkatle büyütmeye söz veriyorum.”

5. Kâğıdı katla ve sakla.
Bu, içindeki çocuğa verilen ilk gerçek güven sözüdür.

  Şefkatin En Doğal Hâli

Canım kadın…
Sen geçmişin yükünü değil, geleceğin ışığını taşımak için varsın.
Anne babanın yarattığı boşluk seni eksik yapmaz;
senin içindeki iyileştirme gücü o eksikliği kapatacak kadar büyük.

Unutma:
Ruhunda yaralar olabilir ama kalbinde hâlâ mucize saklıdır.

Bugün kendini suçlamayı bırak.
Bugün o küçük çocuğu ilk kez gerçekten dinle.
Çünkü sen artık korkutulan bir çocuk değil,
kendi içindeki çocuğa annelik edecek kadar güçlü bir kadınsın. 

Her zaman yanındayım, canım kadın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.