Hiç fark ettin mi canım kadın, bazı insanlar seni anında sinirlendirir, bazılarıyla konuşmak bile içini daraltır.
Oysa bazen onların yaptığı bir şey değildir seni rahatsız eden...
Sadece sende bastırdığın bir yanını yansıtırlar sana.
Birini fazla kibirli bulursun, çünkü belki sen de kendi gücünü göstermeye korkuyorsundur.
Birini ilgisiz sanırsın, çünkü sen de içten içe o kadar ilgilenmekten yorulmuşsundur.
Birini aşırı özgüvenli bulur, “ben asla böyle olamam” dersin;
belki de aslında o kadar güçlü görünmek istiyorsundur ama bastırıyorsundur.
İşte gölge böyle çalışır.
Başkalarında gördüğün her şeyin bir kısmı, senin aynandır.
Ve insan çoğu zaman o aynadan kaçmak ister.
Ama ne kadar kaçarsan, o kadar çoğalır.
Çünkü evrenin bir kuralı vardır: Yüzleşmediğin şey seni dışarıda bulur.
Canım kadın, belki de bu yüzden bazı insanlara “tahammül edemem” diyorsun.
Oysa o tahammül edemediğin şey, senin içinde çözülmeyi bekleyen bir parçandır.
Bu farkındalık seni küçültmez, aksine özgürleştirir.
Çünkü o parçayı fark ettiğinde artık seni yönetemez.
Ve sen, kendi karanlığını ışığa dönüştürmeye başlarsın.
Egzersiz – Ayna Yüzleşmesi
Son günlerde seni en çok rahatsız eden bir kişiyi düşün.
Onun hangi davranışı seni tetikliyor, yaz.
Ardından kendine şu soruyu sor:
> “Bu davranışın bende de küçük bir yansıması olabilir mi?”
Eğer cevabın evetse, utanma ya da yargılama.
Sadece fark et.
Fark ettiğin anda iyileşme zaten başlamıştır.
Canım kadın, unutma…
Kendini tamamen sevmek demek, sadece ışığını değil, karanlığını da kucaklamaktır.
Başkalarında gördüğün şeyler seni rahatsız ettiğinde, hemen kaçma.
Çünkü bazen en güçlü dönüşüm, kaçtığın yüze baktığında başlar.
Ve o an anlarsın: kimse sana zarar vermedi aslında, sadece seni kendine geri getirdi.
