Canım Kadın,
Hiç “ben öyle biri değilim” derken yakaladın mı kendini?
Oysa işte tam o anda gölgen konuşuyordur.
Çünkü gölge en çok “inkâr” ile beslenir.
Kıskançlık, kontrol, eleştiri, onaylanma arzusu…
bunların hepsi senin kötü tarafın değil —
sadece görülmemiş ihtiyaçlarının sesi.
Birini kıskanırsın çünkü içindeki çocuk fark edilmek ister.
Kontrol etmeye çalışırsın çünkü kalbin hâlâ güvende hissetmez.
Ve bazen yargılarsın, çünkü kendi içinde kabullenemediğin yanın,
karşındakinde seni rahatsız eder.
Gölge, maskelerle dolaşır:
“Ben iyiyim, ben sakinim, ben affettim…” derken
içten içe hâlâ bastırılmış duygular kaynar.
Ama bu farkındalıkla yüzleştiğinde, işte orada büyüme başlar.
Egzersiz: Maskelerini Görme Çalışması
Aynanın karşısına geç.
Kendine derin bir bakışla bak ve şu soruları sırayla sor:
“En çok hangi duygumu saklıyorum?”
“Başkalarına göstermekten en çok korktuğum yanım ne?”
“Beni en çok kim veya ne tetikliyor?”
Sonra o yanına içinden şu cümleyi söyle:
> “Seni fark ettim. Artık gizlenmene gerek yok.”
Kendini yargılama.
Bu sadece bir tanışma.
Çünkü maskeler düştükçe, öz’ün görünmeye başlar.
Canım Kadın,
Maskelerin ardında sakladığın o saf halin,
dünyanın en güzel enerjisine sahip.
Kendinle yüzleştiğinde utanma,
çünkü karanlığı görebilen kalp, gerçekten aydınlanmış kalptir.
Eğer bu yazıyı okuduysan önceki yazıyı "Gölge Yanın 1" i de oku lütfen.
