Fatma DAYAÜÇ
Köşe Yazarı
Fatma DAYAÜÇ
 

Gerçek Hayatın Truman Show’u

Merhaba Canım Kadın, Bugün sana bir filmden bahsetmek istiyorum: The Truman Show. Belki duymuşsundur, belki de bir yerlerde adını işitip geçtin. Ama bu filmi sadece “izlemek” değil, “hissetmek” gerekiyor. Filmde Truman, daha doğduğu anda bir film şirketi tarafından evlat ediniliyor. Büyüdüğü dünya, aslında bir stüdyo; gökyüzü bir kubbe, insanlar oyuncu, olaylar senaryolu. Ve o, farkında olmadan “kurulu bir düzenin içinde” yaşamaya devam ediyor. Ta ki... Bir gün aynı manzaraların, aynı yüzlerin, aynı döngülerin içinde bir şeylerin yanlış olduğunu fark edene kadar. İşte o an, Truman uyanıyor. Korksa da, sorgulasa da, alıştığı konfor alanını yıkıp gerçeğe yürümeye karar veriyor.   Peki ya biz? Kaçımız kendi Truman Show’umuzun içindeyiz, farkında mısın? Korkularımızın, toplum kalıplarının, “el âlem ne der”lerin içinde yazılmış senaryoları yaşıyoruz. “Ben buyum” derken bile, çoğu zaman bize ait olmayan rolleri oynuyoruz. Belki senin filminde “iyi kız”, “fedakâr kadın”, “güçlü durmak zorunda olan” bir karakter var. Ve bazen sen de aynı günleri tekrar tekrar yaşarken, içinden şu cümle geçiyor olabilir: “Bunun bir çıkışı olmalı.” Evet, var. Ama o kapı dışarıda değil. O kapı, senin farkındalığında. Kendi bilincinin ışığını açtığında, film seti kendiliğinden dağılır.   Egzersiz – Kendi Filminden Uyan Bir defter al. Bugün bir sayfa aç ve başlığı şöyle yaz:   “Benim Truman Show’um” Altına, kendini en çok sıkışmış hissettiğin döngüleri yaz: Hep aynı tür insanları hayatına çekmen, Sürekli benzer krizlerin içinde bulman, “Yeter artık” dediğin halde aynı duyguların seni bulması… Sonra derin bir nefes al. Ve şu soruyu içinden sor:   “Bu senaryo bana ait mi?” Cevap içinden geldiğinde — belki sessizce, belki gözyaşıyla — bil ki uyanış başlamıştır.   Yeni Ben’in Sesiyle Kapanış Yeni ben biliyor ki, hiçbir film sonsuza dek sürmez. Gerçek hayat, sen kendi bilincinin yönetmen koltuğuna geçtiğinde başlar. O artık dışarıya değil, içeriye bakıyor. Korkmadan, “ben kimim?” diye sormaktan çekinmeden… Çünkü cevabın geldiği yer, hakikatin başladığı yerdir.  “Ben artık kendi filmimin yönetmeniyim.” “Senaryomu yeniden yazıyorum.” “Gerçeğe yürümeyi seçiyorum.” Ve kapı yavaşça açılıyor, ışık seni çağırıyor… Yeter ki sen gerçeği görmeye niyet et.
Ekleme Tarihi: 04 Kasım 2025 -Salı

Gerçek Hayatın Truman Show’u

Merhaba Canım Kadın,
Bugün sana bir filmden bahsetmek istiyorum: The Truman Show.
Belki duymuşsundur, belki de bir yerlerde adını işitip geçtin.
Ama bu filmi sadece “izlemek” değil, “hissetmek” gerekiyor.

Filmde Truman, daha doğduğu anda bir film şirketi tarafından evlat ediniliyor.
Büyüdüğü dünya, aslında bir stüdyo;
gökyüzü bir kubbe, insanlar oyuncu, olaylar senaryolu.
Ve o, farkında olmadan “kurulu bir düzenin içinde” yaşamaya devam ediyor.

Ta ki...
Bir gün aynı manzaraların, aynı yüzlerin, aynı döngülerin içinde bir şeylerin yanlış olduğunu fark edene kadar.
İşte o an, Truman uyanıyor.
Korksa da, sorgulasa da, alıştığı konfor alanını yıkıp gerçeğe yürümeye karar veriyor.

  Peki ya biz?

Kaçımız kendi Truman Show’umuzun içindeyiz, farkında mısın?
Korkularımızın, toplum kalıplarının, “el âlem ne der”lerin içinde yazılmış senaryoları yaşıyoruz.
“Ben buyum” derken bile, çoğu zaman bize ait olmayan rolleri oynuyoruz.

Belki senin filminde “iyi kız”, “fedakâr kadın”, “güçlü durmak zorunda olan” bir karakter var.
Ve bazen sen de aynı günleri tekrar tekrar yaşarken, içinden şu cümle geçiyor olabilir:
“Bunun bir çıkışı olmalı.”

Evet, var.
Ama o kapı dışarıda değil.
O kapı, senin farkındalığında.
Kendi bilincinin ışığını açtığında, film seti kendiliğinden dağılır.

  Egzersiz – Kendi Filminden Uyan

Bir defter al.
Bugün bir sayfa aç ve başlığı şöyle yaz:

  “Benim Truman Show’um”

Altına, kendini en çok sıkışmış hissettiğin döngüleri yaz:

Hep aynı tür insanları hayatına çekmen,

Sürekli benzer krizlerin içinde bulman,

“Yeter artık” dediğin halde aynı duyguların seni bulması…

Sonra derin bir nefes al.
Ve şu soruyu içinden sor:

  “Bu senaryo bana ait mi?”

Cevap içinden geldiğinde — belki sessizce, belki gözyaşıyla —
bil ki uyanış başlamıştır.

  Yeni Ben’in Sesiyle Kapanış

Yeni ben biliyor ki,
hiçbir film sonsuza dek sürmez.
Gerçek hayat, sen kendi bilincinin yönetmen koltuğuna geçtiğinde başlar.

O artık dışarıya değil, içeriye bakıyor.
Korkmadan, “ben kimim?” diye sormaktan çekinmeden…
Çünkü cevabın geldiği yer, hakikatin başladığı yerdir.

 “Ben artık kendi filmimin yönetmeniyim.”
“Senaryomu yeniden yazıyorum.”
“Gerçeğe yürümeyi seçiyorum.”

Ve kapı yavaşça açılıyor, ışık seni çağırıyor…
Yeter ki sen gerçeği görmeye niyet et.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.