Fatma DAYAÜÇ
Köşe Yazarı
Fatma DAYAÜÇ
 

Gerçeğin Sesi

Canım Kadın, Bir sabah uyanıyorsun ve fark ediyorsun: Her şey yerli yerinde ama hiçbir şey eskisi gibi hissettirmiyor. Aynı sokaktan geçiyorsun, aynı yüzlerle konuşuyorsun, aynı gülümsemeyi takınıyorsun… ama içinde bir şey değişmiş. Sanki görünmez bir yerden bir ses fısıldıyor: “Burası değil.” İşte o ses, gerçeğin sesi. Uzun zamandır susturmaya çalıştığın, duymaktan korktuğun, hatta bazen yok saydığın o içsel çağrı. “Ben kimim?”, “Ne istiyorum?”, “Bu ben miyim?” diye sorduran o ince yankı. Ne kadar bastırırsan bastır, bir gün daha yüksek konuşur. Çünkü ruh, kendi hakikatinden daha azına razı olmaz. Canım Kadın, Biz bazen başkalarının doğrularını, beklentilerini, “böyle olmalı”larını kendimize giydiririz. Uymasa da, sıksa da, can acıtsa da… Çünkü onaylanmak, sevilmek, kabul görmek isteriz. Oysa bütün bu çabanın ortasında, kendi sesimizi kaybederiz. Bir süre sonra o sessizlik dayanılmaz hale gelir. Artık susturamazsın. Bir an gelir — öyle bir an ki — artık kimsenin ne düşündüğü, ne dediği önemli değildir. Çünkü senin içinde artık susmayan bir ses vardır: “Benim gerçeğim bu.” O sesi duymaya başladığında bir şeyler yıkılır. Bazı insanlar gider, bazı ilişkiler biter, bazı alışkanlıklar çözülür. Ama o yıkım aslında bir doğumdur. Çünkü sahte olana yer açılmaz; yeni “sen”in nefes alabilmesi için eski kabukların kırılması gerekir. Canım Kadın, Gerçeğin sesi bazen fısıldar, bazen fırtına gibi gelir. Ama hep seni seninle buluşturmak için gelir. Onu duyduğunda korkma. Çünkü korkunun ardında özgürlük vardır. Egzersiz: Bu akşam sessiz bir köşeye çekil. Elini kalbine koy ve gözlerini kapa. Üç derin nefes al, sonra kendine şu soruyu sor: “Ben şu an neyi görmezden geliyorum?” Cevap hemen gelmeyebilir ama sabırlı ol. O ses yeniden yükselecektir. Bir defter al ve gelenleri yaz. Küçük ya da büyük fark etmez — her cümle seni biraz daha kendine yaklaştıracak. Unutma Canım Kadın, Gerçeği duymak bazen can yakar ama yalanın içinde yaşamak ruhu öldürür. Kendine en büyük iyiliği yap: Maskelerini indir, kalbini aç, gerçeğine yürü. Çünkü sen, kendi hakikatinde parladığında, bütün evren seninle parlar.
Ekleme Tarihi: 06 Kasım 2025 -Perşembe

Gerçeğin Sesi

Canım Kadın,
Bir sabah uyanıyorsun ve fark ediyorsun: Her şey yerli yerinde ama hiçbir şey eskisi gibi hissettirmiyor. Aynı sokaktan geçiyorsun, aynı yüzlerle konuşuyorsun, aynı gülümsemeyi takınıyorsun… ama içinde bir şey değişmiş. Sanki görünmez bir yerden bir ses fısıldıyor: “Burası değil.”

İşte o ses, gerçeğin sesi.
Uzun zamandır susturmaya çalıştığın, duymaktan korktuğun, hatta bazen yok saydığın o içsel çağrı. “Ben kimim?”, “Ne istiyorum?”, “Bu ben miyim?” diye sorduran o ince yankı.
Ne kadar bastırırsan bastır, bir gün daha yüksek konuşur. Çünkü ruh, kendi hakikatinden daha azına razı olmaz.

Canım Kadın,
Biz bazen başkalarının doğrularını, beklentilerini, “böyle olmalı”larını kendimize giydiririz. Uymasa da, sıksa da, can acıtsa da… Çünkü onaylanmak, sevilmek, kabul görmek isteriz. Oysa bütün bu çabanın ortasında, kendi sesimizi kaybederiz.
Bir süre sonra o sessizlik dayanılmaz hale gelir.
Artık susturamazsın.
Bir an gelir — öyle bir an ki — artık kimsenin ne düşündüğü, ne dediği önemli değildir. Çünkü senin içinde artık susmayan bir ses vardır: “Benim gerçeğim bu.”

O sesi duymaya başladığında bir şeyler yıkılır.
Bazı insanlar gider, bazı ilişkiler biter, bazı alışkanlıklar çözülür.
Ama o yıkım aslında bir doğumdur. Çünkü sahte olana yer açılmaz; yeni “sen”in nefes alabilmesi için eski kabukların kırılması gerekir.

Canım Kadın,
Gerçeğin sesi bazen fısıldar, bazen fırtına gibi gelir. Ama hep seni seninle buluşturmak için gelir. Onu duyduğunda korkma. Çünkü korkunun ardında özgürlük vardır.

Egzersiz:
Bu akşam sessiz bir köşeye çekil. Elini kalbine koy ve gözlerini kapa.
Üç derin nefes al, sonra kendine şu soruyu sor:
“Ben şu an neyi görmezden geliyorum?”
Cevap hemen gelmeyebilir ama sabırlı ol. O ses yeniden yükselecektir.
Bir defter al ve gelenleri yaz. Küçük ya da büyük fark etmez — her cümle seni biraz daha kendine yaklaştıracak.

Unutma Canım Kadın,
Gerçeği duymak bazen can yakar ama yalanın içinde yaşamak ruhu öldürür.
Kendine en büyük iyiliği yap:
Maskelerini indir, kalbini aç, gerçeğine yürü.
Çünkü sen, kendi hakikatinde parladığında, bütün evren seninle parlar.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.