Canım kadın,
Bir an için hayatını gözden geçir… Çocukluktan bugüne kadar taşıdığın düşünceleri, doğruları, kararları, seçtiğin yolları hatırla. Ne kadarının gerçekten sana ait olduğunu hiç düşündün mü?
Belki giydiğin kıyafetin rengi, saçının şekli, seçtiğin okul ya da iş… Bunlar küçük örnekler. Ya daha büyükleri?
Hayata bakış açın, evlilikten beklentin, iş hayatındaki adımların, hatta kendine dair inançların… Kaç tanesi gerçekten senin içinden doğdu, kaç tanesi başkalarının sesi?
Farkında olmadan çoğu zaman en yakınlarımız bile bizi kendi kalıplarına çekmeye çalışır. “Böylesi doğru” derler, “şunu yapmalısın” derler. Ve biz, sorgulamadan kabul ettiğimizde, bir bakmışız hayatımız başkasının elinden çıkma bir senaryoya dönüşmüş.
Oysa senin içindeki ses vardır ya… İşte o ses, sana gerçeğini fısıldayan tek kaynaktır. Ama onun üzerine yıllarca eklenmiş sesleri, yargıları, kalıpları ayıklamadan duyulmaz hale gelir.
Ve bu noktada asıl mesele şudur:
Kendi sesini mi yaşıyorsun, yoksa başkasının sesini mi taşıyorsun?
Farkındalık Egzersizi: “Bu Düşünce Bana mı Ait?”
1. Bugün gün içinde aklından geçen bir düşünceyi yakala.
Örneğin: “Başarılı olmak için çok çalışmalıyım.”
2. Hemen kendine sor:
Bu düşünce bana mı ait?
Yoksa ailemden, öğretmenimden, toplumdan mı öğrendim?
3. Eğer başkasından geliyorsa, şu cümleyi içinden tekrarla:
“Teşekkür ederim, bu düşünce bana artık hizmet etmiyor. Onu bırakıyorum.”
4. Eğer gerçekten sana aitse, kalbinde hafiflik hissedeceksin.
O zaman onu sahiplen ve güçlendir:
“Evet, bu benim seçimim. Onu özgürce yaşıyorum.”
Canım kadın, senin içinde bir öz ses var. Ne annenin, ne toplumun, ne de başkasının sesi… O ses sadece senin ruhundan yükseliyor. O sesi duyduğunda zihninin zincirleri kırılır, kalbinin kapısı açılır ve gerçek Sen ortaya çıkarsın.
Bugünden itibaren başkalarının sana yüklediği düşünceleri birer birer bırak.
Ve kendi hakikatinin ışığında, kendi yolunda, kendi gücünle yürü.
Ve inan, senin sesin sana yol göstermeye hazır.
Fatma Dayaüç