“Ayakta duracak halin yokken, hayatta duracak nedenlerin varsa, korkma; düşmezsin.”
Ne derin, ne sarsıcı bir cümle değil mi Canım Kadın?
Hayat bazen öyle bir noktaya getirir ki seni, nefes almak bile çaba ister.
Uykun kaçar, iştahın kesilir, kalbin sanki bir yük taşır gibi ağırlaşır.
Ama o anlarda bile, içinin bir yerinde minicik bir ses fısıldar:
“Devam et…”
Duy onu..
O ses, işte senin ruhundur.
Yılmadan, yeniden başlamaya çağıran, unuttuğun gücü hatırlatan öz’ündür.
Ve bil ki, hiçbir düşüş sonsuz değildir.
Yeter ki tutunacak bir nedenin, bir inancın, bir ışığın olsun.
Canım Kadın,
Bazen seni ayakta tutan şey güç değil, anlamdır.
O anlamı bulduğunda, enkazın içinden bile yeniden doğarsın.
Kimi zaman o neden çocuklarındır, kimi zaman hayalin, kimi zaman sadece “ben artık daha iyi olacağım” deyişindir.
Acın, öfken, kırgınlığın… hepsi senin yakıtın olabilir.
Yeter ki onları küle değil, ateşe çevir.
Yeter ki o duyguları seni yakan değil, dönüştüren bir güç haline getir.
Çünkü bazen, en derin acılar bile seni en parlak versiyonuna taşır.
Egzersiz: “Nedenler Defteri”
1. Sessiz bir köşe bul, derin bir nefes al.
2. Bir defter al ve üstüne yaz: “Beni hayatta tutan nedenler.”
3. Şimdi düşün — seni ayağa kaldıran, nefes almaya devam ettiren şey ne?
Bir kişi, bir hayal, bir hedef, bir dua…
4. En az 3 tanesini yaz.
5. Sonra her birinin yanına şu cümleyi ekle:
> “Bu neden için bugün bir adım atmayı seçiyorum.”
6. O adım minicik bile olsa yeter. Çünkü bir adım, durağanlığı kırar.
Canım Kadın,
Biliyorum… bazen her şey üstüne geliyor gibi hissediyorsun.
Ama bil ki, senin içindeki kadın düşmez; sadece biraz dinlenir.
Kırıldığın yerde kök salacak kadar güçlü,
Yandığın yerden yeniden doğacak kadar bilgesin.
Bugün, nedenlerine sarıl.
Yarın, o nedenler seni saracak.
