Bazen öyle bir noktaya gelirsin ki; kollarında güç, dilinde söz, kalbinde umut kalmaz.
Sanki içinden biri seni yavaşça kapatır , ışığını kısar, sesini susturur.
İşte o anlarda kendine kızma.
O anlar, yaşamın seni yeniden hizaladığı sessiz öğretmenlerdir.
Güç, her şeyi çözmekte değil, bazen hiçbir şeyi çözmemeyi kabul edebilmektedir.
Bazen akıllı olmak, “şimdi durmam gerekiyor” diyebilmektir.
Çünkü bilgelik, hareketin içinde değil, farkındalığın merkezindedir.
Her zaman güçlü olamazsın.
Ama aklınla kendini koruyabilir, kalbini sakinleştirebilir, enerjini sakince toplayabilirsin.
Kırılmadan dağ gibi durmak değil, kırıldığında kendini incitmeden toparlayabilmek önemlidir.
Çünkü zihin, fırtınada pusulan olur.
Ve her kadın, kendi fırtınasından geçerken aklını ışık gibi taşımayı öğrenmelidir.
Canım kadın,
Bazen geri çekilmek kaybetmek değildir; yeniden doğuşun hazırlığıdır.
O yüzden kendini suçlama, dinlen, düşün, fark et…
Çünkü o fark edişin içinde yeni bir sen filizlenir — daha bilinçli, daha sakin, daha sen gibi.
Küçük Bir Egzersiz: “Fırtınada Merkezini Bul”
1. Sessiz bir alan seç, omuzlarını gevşet.
2. Gözlerini kapat ve derin bir nefes al.
3. Nefes verirken şu cümleyi içinden geçir:
“Şu an güçlü olmam gerekmiyor, sadece kendimi duymam yeter.
4. Şimdi zihninden son günlerde seni zorlayan bir anı getir.
Ona dışarıdan bak: sahnede sensin, ama aynı zamanda koltukta.
Orada gördüğün seni yargılama, sadece izle.
5. Ardından şu soruyu sor:
“Bu yaşadığım bana neyi öğretmeye çalışıyor?”
6. Derin bir nefes daha al ve bırak gitsin.
Egzersizden sonra bir deftere şunu yaz:
“Bugün gücü değil, bilinci seçtim.”
Unutma Canım kadın,
Hayat bazen seni sınar, ama hiçbir sınav sonsuz değildir.
Unutma, güç tükenebilir… ama aklını, farkındalığını ve özsaygını koruyabildiğin sürece yeniden başlama gücün hep vardır.
Bugün biraz daha sakin ol, çünkü o sakinlik aslında en büyük direncindir.