Tarım ve Orman Bakanlığı verileri ürkütücü: Orman yangınlarının yüzde 80’i insan kaynaklı. Bir yangında sadece ağaçlar değil; su kaynakları, hayvanlar, toprağın verimi, oksijenimiz… kısacası bütün bir ekosistem kül oluyor. Bu gidişle, “Su sorunu”nu yalnızca yaz aylarında değil, her mevsim konuşacağımız günler yakın.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) verilerine göre, özelleştirmeler sonrasında elektrik kaynaklı orman yangınları 5 kat arttı. Bir yanda doğayı tüketen yangınlar, diğer yanda yıllardır süren özelleştirme hikâyeleri… Elektrik dağıtımı gibi hayati hizmetler özel şirketlere devredildiğinde, ihale şartnamelerinde bakım-onarım, altyapı yenileme gibi yükümlülükler yer alıyor. Fakat bu yükümlülüklerin ne ölçüde denetlendiği sorusu, hâlâ yanıtını bulmuş değil.
Aslında bütün bunlar hepimizi için bir “zihniyet” meselesi. Yine de konuyu kamu ayağında tartışmaya devam edersek; imar barışının yangınlara dolaylı etkisi olup olmadığı bile başlı başına araştırma konusu. Bakanlık tarafından düzenlenen mevzi planların iptaliyle orman alanlarında yeni site yerleşimleri azaldı. Ama imar afları sonrası bu alanlarda neler yaşandı?
İmar Barışı, kimi için “Yuvam resmiyet kazandı” sevinciydi, kimi içinse “Manzaram kapandı, çevrem bozuldu” serzenişi… Ortak alanlarda, kamusal bölgelerde, sit alanlarında ve orman sınırlarında verilen bazı yapı kayıt belgeleri sonradan iptal edildi. Ama asıl mesele, ruhsatsız, deprem yönetmeliğine uymayan, projesiz inşa edilen yapılara belge verilmesiydi.
Bugün daha can alıcı sorular aklıma geliyor: Orman alanlarına yakın resmî yolu olmayan taşınmazlar da yapı kayıt belgesi aldı. Olası bir yangında müdahale nasıl yapılacak? Orman içlerine ve yakınına yapılan binalara elektrik nasıl ulaştırılıyor? Direkler nasıl dikiliyor, hatlar ağaçlara ne kadar yakın, yangın riski gözetiliyor mu? Denetleyen kim?
Yangınla mücadele yalnızca alevleri söndürmekten ibaret değil. Elektrik direğinin konumundan imar düzenine, orman alanındaki kaçak yapıdan afet altyapısına kadar uzanan geniş bir denklem bu. Ve bu denklemin her bir hatası, hepimizin geleceğini yakıyor.
Berrin Gürsoy İplikçi
Gayrimenkul Değerleme Uzmanı