A Milli Takımımız, Sofya'da oynanan, Dünya Kupası Elemeleri müsabakasında, Bulgaristan'ı perişan etti. 1-6     Bulgaristan, ilk iki maçta hiç puan alamamış ve toplamda  6 gol yiyerek, büyük hayal kırıklığı yaşamış, teknik direktör değiştirmiş ve kadrosunun da çoğunu yenilemişti. Karşımıza da neredeyse, bir arada hiç oynamamış bir takımla çıktılar. Kapalı defans yapıp, ani akınlarla sonuca gitmeye çalışacakları belliydi. Fakat henüz 10.  dakikada Arda, sıra dışı yeteneğini konuşturarak takımımızı öne geçirdi. Tamam kilit kırıldı, bundan sonrası, çok kolay olacak diye düşünürken, öyle bir gol yedik ki,  akıllara eski Charlie Chaplin filmlerini getirdi! Futbol sahalarında ender görülecek bir goldü. Önce savunmadaki oyuncumuzun ayağı kaydı ve marke ettiği oyuncu, ceza yayı üzerinde bomboş kaldı. Buna rağmen, çok kötü bir vuruş yaptı. Kalecimiz Uğurcan bu topu rahatlıkla çıkarabilecekken, o top gitti, yerdeki oyuncumuzun suratına çarptı ve ters köşeden gol oldu! Bu çok komik şans golünden sonra, Bulgarlara büyük moral geldi ve ilk yarının sonuna kadar cansiperane bir savunma yaptılar. İçimden, İkinci yarı da zor geçecek galiba derken, devrenin başında, şanssızlık sırası, Bulgarlara geldi! Nispeten çok da zor olmayan bir pozisyonda, defans oyuncuları büyük bir hata yaptı ve kendi kalelerine golü attılar.  Bu dakikadan sonra, Bulgar oyuncular, oyundan düştüler. Benim bal yapmaz arı, çok yetenekli bulduğum, ama milli takımda bir türlü istediğini veremeyen Kenan Yıldız sahneye çıktı. Arka arkaya bulduğu iki çok klas golle maçı garantiye aldı. Kendisini tebrik ediyorum. Milli takım formasıyla izlediğim, en iyi maçını çıkardı. Umarım üzerine koyarak devam eder. Maç garantiye alınınca, Montella, esas oğlanları oyundan aldı ve yerlerine genç yetenekleri sahaya sürdü. Onlar da formaya ne kadar aç olduklarını gösterdiler ve sanki maç berabere gidiyormuş gibi oynadılar ve bu periyotta 2 gol daha bularak farkı 5'e çıkardık. Bu da bugüne kadar, Bulgaristan'a karşı aldığımız en farklı galibiyeti elde etmemizi sağladı. Hepsini tebrik ediyorum. Fakat bütün bunlar maalesef, İspanya hezimetini unutturmuyor! Ben bu takıma güveniyorum. İspanya'dan iyi bir sonuç ile dönerek, kendilerini af ettireceklerini  düşünüyorum. Ama önce, Salı günü, Gürcistan'ı geçmemiz şart!      Kazanırken uyaralım:  Dün, Kerem savunma arasında kayboldu. Adını duymadık! Böyle gömülü oynayan takımlara karşı, fizik gücü daha yüksek, hava toplarına vurabilecek bir forvet şart. Montella'nın bu inanılmaz ısrarını anlamak mümkün değil. Bu kadar iyi yerli teknik direktör varken, yabancı teknik direktör tercihini, anlamanın mümkün olmadığı gibi..