Karşıyaka, ligin en pahalı takımı, Kütahya'yı deplasmanda dize getirdi. 1-2
Bu sonuçla ikide iki yapan Karşıyaka, gelecek haftalarla ilgili umut verdi.
Kütahyaspor'un cezası nedeniyle, maç Tavşanlı'da ve Kütahya seyircisine kapalı olarak oynandı. Karşıyaka taraftarı ise tribündeki yerini aldı.
Maça iyi başlayan Karşıyaka, rakip sahaya yerleşti ve önde baskıyla maça başladı. Nitekim, bunun karşılığını hemen gören ekibimiz, henüz 7. dakikada golü buldu. Golden sonra da baskıya devam eden Karşıyaka, bir çok gol pozisyonuna da girmeyi başardı. Fakat hiçbirini değerlendiremedik. Bu kadar golün kaçması, rakibi ateşler. İkinciyi atsak, belki de maç kopacaktı. Olmadı.
Genel olarak tempomuz iyi. Ama, ilerleyen haftalar için yeterli olacak mı? Çalışmaya, hem de çok çalışmaya ihtiyaçları var. Sevdiğim bir söz var: Ben olacağım diyen, çalışmaya, öğrenmeye, araştırmaya devam eder. Ben oldum diyen, ölür! Takımımız genç. Ama diğer takımlar da genç. Emekliliği gelmiş topçuların, ligi olmaktan çıkmış 3. lig. Belki de bu yeni statü, bize yarar. Yaşayıp göreceğiz.
Maça dönersek, ikinci yarı, sanki takımlar formaları değiştirip çıkmış! İlk yarı önde basan, rakibe soluk aldırmayan takım gitmiş. Yerine panikle koşuşan bir garip takım gelmiş! Sakin kalabilmek önemli. Bunlar konuşarak halledilebilecek konular. Yönetime tavsiyem: Hemen, acil bir şekilde, bir sporcu psikoloğu ile anlaşıp, çocuklara psikolojik destek sağlasınlar. İlerleyen haftalarda stres büyüyecek. Alınacak bu küçük önlemle, daha zor şartlar altında bile, sakin kalabilecek bir takımımız olabilir. Stresli büyük maçları, neden genelde, daha tecrübeli takım kazanır? Çünkü tecrübeleri ile stresi, daha iyi yönetirler. Sakin kalmayı becerirler.
İkinci yarının başında golü yedik. İkinciyi de kalemizde görebilirdik. Arka arkaya gol pozisyonuna girdiler. Ama onlar da strese girdiler. Hele kale sahası içinde yaptıkları ve üstten auta giden bir vuruş vardı ki, bütün Karşıyaka taraftarının yüreği ağzına geldi! Son 15 dakika, oyunu dengeye almayı başardık. Bu dakikalarda kazanılan serbest vuruşu, 20 yaşındaki genç oyuncumuz Onur öyle bir değerlendirdi ki, gerçekten jeneriklik bir gol oldu. 30 metre civarından mükemmel bir vuruşla günü kurtardı. 3 puanı, Karşıyaka'ya getirdi. Kendisini tebrik ediyorum. Bakalım sezon boyu, benzer frikik golleri görebilecek miyiz?
Sonuç olarak, şampiyonluk yolundaki direk rakibini, deplasmanda yenmek önemliydi. Bu önemli galibiyeti taçlandırmak için, içerideki, küçük maçları da kazanmak lazım. İzmir'de bize karşı oynayan, bütün takımların taktiği belli: Çanakkale geçilmez! 1-9-1!!! Bakalım o kapalı savunmalara karşı ne oynayacağız? Hocanın nasıl bir planı olacak? Önümüzdeki haftalarda, bu soruların yanıtlarını göreceğiz. Son küçük bir eleştiri de kalecimize olsun. Ayağını mutlaka geliştirmesi lazım. Takım 5'e 2 pas çalışırken, o pas çalışmalarına katılmasını tavsiye ediyorum. Faydasını görecektir.
Bu gece A Milli takım, Avrupa şampiyonluğu için parkeye çıkıyor. Rakibin en güçlü silahı, hızlı hücumlar. Bunu durdurmayı başarırsak, nispeten daha kolay bir maç izleriz. A Milli Basketbol Takımımız ve Karşıyaka Spor Kulübüne gelecekte sonsuz başarılar dilerim...
Sevgi ve Saygılarımla