TANER ÇANIRTAY
Köşe Yazarı
TANER ÇANIRTAY
 

Doğrudan Demokrasi Nasıl Olabilir?

 Doğrudan demokrasi konusunu, bir süre önce siz değerli Haberekspres ve Haber Ege okuyucuları için tartışmaya açmıştım. İlgili yazıda, temsili demokrasideki, eksikleri dile getirmiş ve doğrudan demokrasinin nasıl uygulanabileceğini açıklamaya çalışmıştım.     Günümüz politik koşullarında, krallıklarla yönetilen ülkelerde, zaten vatandaşın, ülke yönetiminde, bilhassa da dış politikada fazla bir söz hakkı yoktur. Mesela Birleşik Krallık'ta ölüp giden kraliçe, brexit konusunda, meclisin aldığı karar işine gelmeyince, toptan meclisi fesetmişti!!!      Yani milyonlarca İngiliz'in iradesini yok saymıştı. Ki bir kişi bu kararı alabiliyorsa, zaten yokmuş böyle bir irade! Ve bu konu, hem Türkiye'de hem de yurt dışında, güneydoğu bölgemizdeki, belediyelere kayyum atanması kadar bile konuşulmadı! Batıda işler böyle yürür! Kendi pisliklerini asla konuşmazlar. Daima başkasının kirli çamaşırları konuşulur. Kendilerini demokrasi havarisi gibi gösterirken, başka toplumları hep geri kalmış vahşiler  olarak kabul ederler. Gerçek büyük katil ortadayken, kendilerini savunmaya, yaşamaya,hayatta kalmaya çalışan toplumları, katil gibi gösterirler! Bunun için de sanatı, özellikle de sinemayı kullanırlar.     Örneğin, Kızılderili filmleri. Hep iyi olan kovboylardır, vahşi Kızılderili'ler ise gariban kovboyların kafa derisini yüzmeye çalışmaktadır! Halbuki gerçekte, gariban Kızılderili'ler sadece hayatta kalmaya çalışmaktadır. İstilacı emperyalizm ise bunların köklerini kazımaktadır! Tarih bilgileriniz, lütfen sinemaya dayanmasın! Kitap okuyun. Kendinizi geliştirin. Yarın öleceğimi bilsem, yine de bugünümü kendimi geliştirmeye adardım! Tarihini bilmeyen, bugünü yorumlayamaz, geleceğini de tahmin edemez.      Konudan çok sapmayalım, batının iki yüzlülüğüne mutlaka döneceğim ama şimdi doğrudan demokrasiyi konuşacağız.      Efendim, daha önce yazmıştım. Doğrudan demokrasi, bütün vatandaşların yönetimde söz sahibi olması durumudur. Bir TBMM internet sayfası açılır. Nasıl ki bankalar hacklenemiyorsa, beyaz hackerlar, güvenlik duvarları ile koruyorsa, bu sayfada korunur! Sonra ilk etapta devlet memurları, hakimler, savcılar, öğretmenler, doktorlar, hemşireler, polisler ,subaylar, avukatlardan başlayarak, bir milletvekili havuzu oluşturulur. Bu saydığım meslek gruplarının toplamı milyonları bulacaktır. Uygulama yaygınlaştıkça emekliler, işçiler ve çiftçilerin de katılımıyla, geniş yelpazeli bir süreç başlayacaktır.     Tabii ki yürütmenin devam edebilmesi için, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlar olacaktır. Ama bu sefer onları denetleyen, kendilerinin aday yapıp, seçtirdiği az sayıdaki milletvekilleri değil. Sayısı milyonları bulan, kahraman Türk Milleti olacaktır.      Ülkeyi yöneten kanunları yaparken de nihai söz sahibi, halk olacaktır. Halktan kopukluk söz konusu olamayacaktır.     Çok önemli konularda yapılan referandumların her gün yapıldığını düşünün. Üstelik sandığa gitmek de yok! Sadece telefonunuzu kullanarak, sizin de söz sahibi olduğunuzu düşünün! Hoş olmaz mı?      Bugünlük yerim bitti. Yarın devam edelim...     Doğrudan demokrasi, emperyalizmin sonudur!       Sevgi ve Saygılarımla
Ekleme Tarihi: 30 Aralık 2025 -Salı

Doğrudan Demokrasi Nasıl Olabilir?

 Doğrudan demokrasi konusunu, bir süre önce siz değerli Haberekspres ve Haber Ege okuyucuları için tartışmaya açmıştım. İlgili yazıda, temsili demokrasideki, eksikleri dile getirmiş ve doğrudan demokrasinin nasıl uygulanabileceğini açıklamaya çalışmıştım. 
   Günümüz politik koşullarında, krallıklarla yönetilen ülkelerde, zaten vatandaşın, ülke yönetiminde, bilhassa da dış politikada fazla bir söz hakkı yoktur. Mesela Birleşik Krallık'ta ölüp giden kraliçe, brexit konusunda, meclisin aldığı karar işine gelmeyince, toptan meclisi fesetmişti!!!  
   Yani milyonlarca İngiliz'in iradesini yok saymıştı. Ki bir kişi bu kararı alabiliyorsa, zaten yokmuş böyle bir irade! Ve bu konu, hem Türkiye'de hem de yurt dışında, güneydoğu bölgemizdeki, belediyelere kayyum atanması kadar bile konuşulmadı!
Batıda işler böyle yürür! Kendi pisliklerini asla konuşmazlar. Daima başkasının kirli çamaşırları konuşulur. Kendilerini demokrasi havarisi gibi gösterirken, başka toplumları hep geri kalmış vahşiler  olarak kabul ederler. Gerçek büyük katil ortadayken, kendilerini savunmaya, yaşamaya,hayatta kalmaya çalışan toplumları, katil gibi gösterirler! Bunun için de sanatı, özellikle de sinemayı kullanırlar. 
   Örneğin, Kızılderili filmleri. Hep iyi olan kovboylardır, vahşi Kızılderili'ler ise gariban kovboyların kafa derisini yüzmeye çalışmaktadır! Halbuki gerçekte, gariban Kızılderili'ler sadece hayatta kalmaya çalışmaktadır. İstilacı emperyalizm ise bunların köklerini kazımaktadır! Tarih bilgileriniz, lütfen sinemaya dayanmasın! Kitap okuyun. Kendinizi geliştirin. Yarın öleceğimi bilsem, yine de bugünümü kendimi geliştirmeye adardım! Tarihini bilmeyen, bugünü yorumlayamaz, geleceğini de tahmin edemez. 
    Konudan çok sapmayalım, batının iki yüzlülüğüne mutlaka döneceğim ama şimdi doğrudan demokrasiyi konuşacağız. 
    Efendim, daha önce yazmıştım. Doğrudan demokrasi, bütün vatandaşların yönetimde söz sahibi olması durumudur. Bir TBMM internet sayfası açılır. Nasıl ki bankalar hacklenemiyorsa, beyaz hackerlar, güvenlik duvarları ile koruyorsa, bu sayfada korunur! Sonra ilk etapta devlet memurları, hakimler, savcılar, öğretmenler, doktorlar, hemşireler, polisler ,subaylar, avukatlardan başlayarak, bir milletvekili havuzu oluşturulur. Bu saydığım meslek gruplarının toplamı milyonları bulacaktır. Uygulama yaygınlaştıkça emekliler, işçiler ve çiftçilerin de katılımıyla, geniş yelpazeli bir süreç başlayacaktır. 
   Tabii ki yürütmenin devam edebilmesi için, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlar olacaktır. Ama bu sefer onları denetleyen, kendilerinin aday yapıp, seçtirdiği az sayıdaki milletvekilleri değil. Sayısı milyonları bulan, kahraman Türk Milleti olacaktır.  
   Ülkeyi yöneten kanunları yaparken de nihai söz sahibi, halk olacaktır. Halktan kopukluk söz konusu olamayacaktır. 
   Çok önemli konularda yapılan referandumların her gün yapıldığını düşünün. Üstelik sandığa gitmek de yok! Sadece telefonunuzu kullanarak, sizin de söz sahibi olduğunuzu düşünün! Hoş olmaz mı? 
    Bugünlük yerim bitti. Yarın devam edelim... 
   Doğrudan demokrasi, emperyalizmin sonudur! 
     Sevgi ve Saygılarımla

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.