Öncelikle oyuncuları ve emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Bu turnuvada final oynamak büyük başarı. Bunu herkes kabul etsin. Artık, rakipler adımızı duyduğunda yutkunuyor! Dünya basketbolunda, bir yerimiz olduğunu herkese kabul ettirdik. Bu kadronın hikayesi bitmedi. Bu, sadece giriş kısmıydı. Kitap daha çok uzun. Bu takım, artık hep bu seviyelerde olacak. Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında madalya alacak. Buna yürekten inanıyorum.
Dünkü maça dönersek, kimse kusura bakmasın, dünkü maç hocaya yazar! Oyunculara değil! Bu turnuvanın başındaki ilk yazımı okuyun, orada Ergin hoca ile ilgili bir paragraf var. "Eskiden bir 5 belirler ve elzem olmadıkça değişiklik yapmaz. Maçı seyirci gibi seyrederdi, ama kendini geliştirmiş, rotasyon yapmaya başlamış" yazmıştım...
Maalesef o iş sadece bir maçlıkmış!! Sonra yine 6-8 kişi oynamaya geri döndü! 15 günde 9 maç oynayacağı bir turnuvada, Larkin, Alperen gibi oyuncular her maç sahada +35 dakika kaldı! Bu da hem kenarda kalanların, özgüvenini zedeledi, hem de sahada olanların fizik güçlerini...
Öyle ki, maçın 3. periyodunda, Larkin, topu karşı yarı sahaya geçirirken, yürüyordu! Cedi oyunu hızlandırmak istiyor, lakin Larkin'in adım atacak hali yok! Keza Alperen... Onun da son periyot yürüyecek hali yoktu. Yine de ellerinden geleni yaptılar.Özellikle son çeyrekte, Larkin ve Alperen yorgunluktan dolayı içeri kat edecek, kuvvette değildi. Bu yüzden zorda kalınca, dış şutu tercih ettiler. Ama bu maça kadar çuf çuf giren atışlar, finalde girmedi. Tabi o da yorgunluktan...
Enerji eksikliğinden, takım savunması da istenen düzeyin altında kaldı. Bir de bunun üzerine, Almanlar hiç hesapta olmayan oyuncuları ile ekstra basketler bulunca, maalesef mağlubiyet geldi. Kenan Sipahi, Furkan çok az sahada kaldı. Sertaç, Onuralp gibi oyunculara hiç sıra gelmedi. Bilhassa Sertaç, 3. periyotta 3-5 dakika oynasaydı, oyunun final bölümünde, çok daha diri bir Alperen izleyebilirdik! Larkin sürünerek oynamaya çalışırken, dipdiri bir Onuralp, yüksek patlayıcılı enerjisiyle, hem savunmada, hem de hücumda büyük katkı verebilirdi. Olmadı. Ve bu maç Ergin hocaya yazdı!
Son bir söz de hakemlere...
Çok profesyonelce, ince ince doğradılar bizi. Allahtan, Alperen bu tuzağa düşmedi, yoksa daha ilk devre bitmeden 5 faul çalacaklardı. O kadar Almanlara yakın yönettiler ki mi maçı, Almanlar tek bir karara bile itiraz etmediler! Fiba'nın tek itiraz hakkını da kınıyorum! Böyle alay eder gibi tek bir pozisyona itiraz hakkı çok komik! Ya bu itiraz hakkını, itiraz eden, haklı çıktığı sürece devam ettirsinler, yada faşist yönetimlerinin gereğini yapsınlar ve itiraz hakkını tümden kaldırsınlar! iki yüzlülük yapmasınlar...
Evet... Bu şampiyona bitti. Dünya, ne kadar iyi bir takımımız olduğunu gördü. Gurur duyduk hepsiyle. Hepsine emeklerinden dolayı teşekkür ederiz. Büyük bir heyecan yaşattılar bizlere...
Gün kutlama günüdür. Bu başarılarını doyasıya kutlasınlar. Ama kutlamalar bitince, artık şu milli takım patronluğunu, hak edene, yani Ufuk Sarıca'ya versinler.