casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri
Serpil GÜLEÇYÜZ
Köşe Yazarı
Serpil GÜLEÇYÜZ
 

BARIŞ! EVET! HEMEN! ŞİMDİ! ÇOK GEÇ KALMADAN!

Rusya Ukrayna'ya yönelik işgalin dördüncü gününde.       Savaşın özellikle kent merkezlerinde sürdüğü, her ülkeden insanın, öğrencinin bir çok kentte mahsur kaldığı, ülkelerine dönemedikleri gelen haberler arasında..       Ukrayna, Rusya için neden bu kadar önemli?       - Avrupa'nın en büyük uranyum rezervi.   - Avrupa'nın ikinci, Dünyanın onuncu büyük titanyum rezervi.   - Dünyanın ikinci büyük manganez rezervi (23milyon ton).   - Dünyanın ikinci büyük demir rezervi (30 milyar ton).   - 2.2 milyar metreküple dünyanın 13. büyük şist gazı rezervi.   - Dünyanın yedinci büyük kömür rezervi.       Ayrıca Ukrayna bir tarım ülkesidir.   600 milyon kişiye yetecek gıda ihtiyacını karşılayabilir her türlü tarım ürününü üretebilir, ihraç edebilir.       İşte Putin Rusyası’nın iştahını kabartan, bağımsız, saldırgan olmayan, barışçı bir ülkeye durduk yerde vahşice saldırmasının nedenleri.       Putin bu nedenlerle Ukrayna'nın bağımsız olmasını kabul edemiyor, kayıp olarak görüyor.           Ve Rusya bunu ilk kez yapmıyor.       Geçmişte, Kafkasya'yı ele geçirme amacıyla, 1556 yılından itibaren başlattığı Kafkas-Rus Çarlığı savaşı tam 308 yıl sürdü.       Resmi olmayan rakamlara göre 1,5 milyona yakın Çerkez soydaşlarımız, atalarımız bir ay içinde ve elverişsiz koşullarda sürgüne tabi tutulurken, salgın hastalıklar, açlık ve uygunsuz koşullar nedeniyle 500 bine yakını hayatını kaybetti.       Şimdi olduğu gibi o zamanda dünya bu zulüme sessiz kaldı.       Ukrayna'nın düşürüldüğü bu durum, bağımsız yaşamanın ilk şartının güçlü, milli, her türlü siyasi düşüncenin üstünde bir orduya sahip olma gerçeğini bir kere daha gözler önüne sermiştir.       Lozan ve Montrö Anlaşmalarının Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir garantisi olduğu gerçeğini, Lozan hezimettir sözünün anlamsızlığını, Ulu Önder Atatürk'ün geleceği görmekte ki liderliğini umarım bir kez daha anlamışlardır.       Dünya kurulduğundan bu yana, savaşların devam etmesine rağmen savaşın aslında tam bir kazananı olmamıştır.       Savaş sırasında kaybedilenler, para ile yeri doldurulamayacak canlar, sakat kalan onca insan ve babasız kalan çocuklar olmuştur.       Barışa özlem duyduğumuz şu günlerde, kimi asırlar önce, kimi günümüzde söylenmiş bu sözler, savaşın her çağda, şiddetin lanetlendiği, her koşulda barışın hep özlenen kavram olduğunu bize hatırlatıyor.       "Savaş meselesinde kendine ve ülkenin insanlarına şu soruyu sor:   Savaş bittikten sonra, bacaksız, kolsuz ya da gözleri olmayan bir politikacı gördün mü ülkende?   Hayır! Böyle bir şey göremezsin, çünkü politikacılar, başkasını ölüm bölgesine gönderirken, kendileri her zaman güvenli limanlarda kalırlar."   MEHMET MURAD İLDAN       Bir diğeri "şiddet” ahlak dışıdır.   Çünkü sevgi yerine, nefret üzerinde yol alır, toplumu yıkar, kardeşliği olanaksız kılar"   MARTİN LUTHER KING      
Ekleme Tarihi: 21 Mart 2022 - Pazartesi

BARIŞ! EVET! HEMEN! ŞİMDİ! ÇOK GEÇ KALMADAN!

Rusya Ukrayna'ya yönelik işgalin dördüncü gününde.

 
 
 

Savaşın özellikle kent merkezlerinde sürdüğü, her ülkeden insanın, öğrencinin bir çok kentte mahsur kaldığı, ülkelerine dönemedikleri gelen haberler arasında..

 
 
 

Ukrayna, Rusya için neden bu kadar önemli?

 
 
 

- Avrupa'nın en büyük uranyum rezervi.

 

- Avrupa'nın ikinci, Dünyanın onuncu büyük titanyum rezervi.

 

- Dünyanın ikinci büyük manganez rezervi (23milyon ton).

 

- Dünyanın ikinci büyük demir rezervi (30 milyar ton).

 

- 2.2 milyar metreküple dünyanın 13. büyük şist gazı rezervi.

 

- Dünyanın yedinci büyük kömür rezervi.

 
 
 

Ayrıca Ukrayna bir tarım ülkesidir.

 

600 milyon kişiye yetecek gıda ihtiyacını karşılayabilir her türlü tarım ürününü üretebilir, ihraç edebilir.

 
 
 

İşte Putin Rusyası’nın iştahını kabartan, bağımsız, saldırgan olmayan, barışçı bir ülkeye durduk yerde vahşice saldırmasının nedenleri.

 
 
 

Putin bu nedenlerle Ukrayna'nın bağımsız olmasını kabul edemiyor, kayıp olarak görüyor.

 
 
 
 
 

Ve Rusya bunu ilk kez yapmıyor.

 
 
 

Geçmişte, Kafkasya'yı ele geçirme amacıyla, 1556 yılından itibaren başlattığı Kafkas-Rus Çarlığı savaşı tam 308 yıl sürdü.

 
 
 

Resmi olmayan rakamlara göre 1,5 milyona yakın Çerkez soydaşlarımız, atalarımız bir ay içinde ve elverişsiz koşullarda sürgüne tabi tutulurken, salgın hastalıklar, açlık ve uygunsuz koşullar nedeniyle 500 bine yakını hayatını kaybetti.

 
 
 

Şimdi olduğu gibi o zamanda dünya bu zulüme sessiz kaldı.

 
 
 

Ukrayna'nın düşürüldüğü bu durum, bağımsız yaşamanın ilk şartının güçlü, milli, her türlü siyasi düşüncenin üstünde bir orduya sahip olma gerçeğini bir kere daha gözler önüne sermiştir.

 
 
 

Lozan ve Montrö Anlaşmalarının Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir garantisi olduğu gerçeğini, Lozan hezimettir sözünün anlamsızlığını, Ulu Önder Atatürk'ün geleceği görmekte ki liderliğini umarım bir kez daha anlamışlardır.

 
 
 

Dünya kurulduğundan bu yana, savaşların devam etmesine rağmen savaşın aslında tam bir kazananı olmamıştır.

 
 
 

Savaş sırasında kaybedilenler, para ile yeri doldurulamayacak canlar, sakat kalan onca insan ve babasız kalan çocuklar olmuştur.

 
 
 

Barışa özlem duyduğumuz şu günlerde, kimi asırlar önce, kimi günümüzde söylenmiş bu sözler, savaşın her çağda, şiddetin lanetlendiği, her koşulda barışın hep özlenen kavram olduğunu bize hatırlatıyor.

 
 
 

"Savaş meselesinde kendine ve ülkenin insanlarına şu soruyu sor:

 

Savaş bittikten sonra, bacaksız, kolsuz ya da gözleri olmayan bir politikacı gördün mü ülkende?

 

Hayır! Böyle bir şey göremezsin, çünkü politikacılar, başkasını ölüm bölgesine gönderirken, kendileri her zaman güvenli limanlarda kalırlar."

 

MEHMET MURAD İLDAN

 
 
 

Bir diğeri "şiddet” ahlak dışıdır.

 

Çünkü sevgi yerine, nefret üzerinde yol alır, toplumu yıkar, kardeşliği olanaksız kılar"

 

MARTİN LUTHER KING

 
 
 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.