Muharrem Kaynak
Köşe Yazarı
Muharrem Kaynak
 

SAMOS GEZİSİ’nin ARDINDAN (19-21 EYLÜL 2025)

                                                                 Bizim Sisam, Grekler’in Samos, Osmanlı’nın Susam adını verdiği o küçük adaya hafta sonu tatilimizi geçirmek üzere gittik, gezdik, gördük ve güzel anılarla yurdumuza döndük.   Yüzölçümü 477. 305 kilometre kare olan Samos adasının uzunluğu 43 kilometre, genişliği de,    13 kilometredir. Anadolu ile ada arasındaki mesafe 1.6 km. olup, Macale boğazı ile bizden ayrılır. Kuşadası- Dilek Yarımadası arasındaki bu yakınlık çok kısa bir mesafedir. Ada’nın  nüfusu 2020 yılı sayımlarına göre 45.000 kişi kadardır.   TURSAB Şirketinin  düzenlediği gemi seferleri, Kuşadası’ndan ve İZMİR- Seferihisar-Sığacık (Teos)Limanı’ndan yapılabilmektedir. Biz sekiz kişilik bir arkadaş grubu oluşturarak… Seferihisar-Sığacık Limanından gidip-geldik. Ada’ya gemi yolculuğu bir saat sürüyor. Gemiler Ada’nın VATHİ limanına yanaşıyor ve kalktıkları liman ve iskelelere aynı rota üzerinden gidip geliyorlar. Tur şirketi iki gün konaklamalı olan bu hafta sonu ziyaret programını çok güzel bir planlama ve organizasyon ile rehberleri eşliğinde ada içi otobüslerle gezdirerek yürütüyor.   Gidiş ve dönüş yol ücreti, kahvaltı dahil iki günlük konaklama ve ada içi otobüs ile dolaşım ücretleri dahil kişi başı ücret 195 Euro. Bu programda ve gezi güzergâhında neler olduğunu ve  neler gördüğümüzü sizlere anlatabilirsem mutlu olurum. Bu güzel Samos Adası’nda Neler gördük ve Nereleri gezdik;   BİRİNCİ GÜN: Gemiden iner inmez bagajlarımızı bizi bekleyen otobüslere yerleştirerek, hemen  geziye başladık. Yürüyerek Başkent VATHİ’de gezi ve Ortadoks kilisesinin görülmesi,  ASLAN HEYKELİ’ni de gördükten sonra panoramik biz gezi ile sahil şeridini dolaştık. Kahve molasının ardından Tavernaların da bulunduğu MİKANOS’tan veriler taşıyan KOKKARİ’ye vardık ve sonunda KARLOVASSİ’de konaklayacağımız AEGEAN otelimize yerleştik.   İKİNCİ GÜN: Otelimizdeki kahvaltıyı müteakip; MARATHOKAMPOS Bölgesine/Ada’nın Güneybatısına yolculuğumuz başladı. Kalp şeklindeki PATOMİ BEACH ve AŞIKLAR PLAJI görüldü ve fotoğraflandı, buradaki ŞAPEL ziyaret edildi. KAMPOS Koyu görüldü ve burada  alınan güzel bir öğle yemeğinden sonra işletmeciye teşekkür de edildikten sonra PLATONOS köyüne geçerek, Ada’nın hem kuzey, hem de güney sahilinde olan deniz aynı noktadan görüldü, köy meydanında kahvelerimizi de yudumladık,  tarihi çınarların altındaki doğal çeşmenin sularından içtik. Gezi ve alışveriş yaptık ve bilahare otelimize döndük.   Geceleyin tur rehberimizin tavsiye ve yönlendirmesi ile yurdumuzdan geziye katılan 80-90 kişilik bir gurup POTAMİ SUNSET Taverna’da Grek Müziği eşliğinde çok güzel bir gece yaşadık. Hem SU’yun öbür tarafındakilerin Grek müziğine, hem de güzel Anadolu’muzun türkü ve oyun havalarından oluşan ritimlerine uyum sağlayarak, türkü ve şarklılar söyledik, oyunlar oynadık. …HARMANDALI, ÇİFTETELLİ, ORMANCI, ANKARA’NIN BAĞLARI… Oynamayan, söylemeyen, ritim tutup eşlik etmeyen kimse yoktu. Üç elemanlı orkestra ekibi Greklerden idi ve tamamen profesyonel, sahne ve salona hakim bir ekipten oluşuyordu. Hepimiz çok eğlendik. Sanki bu gece feleğin bir gecesi idi onu da biz çaldık diyebiliriz.   ÜÇÜNCÜ GÜN: Kahvaltı sonrası bagajlarımız ile otobüslere bindik. Pisagor’un doğum yeri olan PYTHAGORİA’ya doğru yola çıktık.Yol üzerinde KOUMARADEİ’de Matematiksel Adalet kupası yapımevi atölyesinin görülmesi ve alışveriş yapılması, Pisagor Köyüne vasıl olmadan Bal Kooperatifi/Arı Evine  (Bee house) uğradık.  Bal ve kendi bağlarının şaraplarının da tadıldığı KOUMARADEİ köyüne de uğradık. Sonra Pisagor’un doğum yeri olan PYTHAGORİA’ye ulaşmak üzere yola devam ettik… Pythagoria’ya varınca; MAVİ SOKAK’ta ve PİSAGOR heykelinin de bulunduğu sahil şeridinde gezindik, öğle yemeği ve kahve molasını müteakip, Ada’ya has (Eve huzur ve uğur getirdiğine inanılan, çatı kiremitleri üzerine monte edilen ) güvercin heykelcikleri ile Adalet Kupası satan mağazadan alışveriş yaptık.   PYTHAGORİA’ya giderken yol üzerinde LYKOURGOS LOGOTHEİS kalesinin panoramik olarak görülmesinin ardından, adadaki tek hava alanı (HERAİON Hava Limanı) ile tarihi su tünel ve kanallarını gördükten sonra PİSAGOR liman şehrine ulaştık. Burada keyifli alışveriş ve geziler yaptıktan ve güzel fotoğraflar çektikten sonra VATHİ Limanı’na geri döndük.   İkinci ve üçüncü gün sahil şeridindeki plajlarda, arzu eden arkadaşlarımız güneş, kum ve denizin keyfini doyasıya çıkarma imkanı buldular. Vathi’ye dönünce; Pasaport kontrolü, Free Shop’tan alışveriş ve Gümrük işlemlerimizi tamamladık. Bir saatlik bir yolculuğun ardından Sığacık’a salimen geldik ve güzel yurdumuza kavuştuk. Şimdi Bana Kendi GÖZÜNLE Neler GÖRDÜN, Kendi DİLİNLE Anlat Bakalım derseniz, size neler neler anlatırım;   -Pasaport konrolünde üç sıra var, yeşil, diğer ve vizesiz olanlar.Vizesizlere KapıdaVize yaptıracak varmı diye anons ediliyor ve genel olarak vizeleri kabul ediliyor. -Samos adasının VATHİ diye bir başkenti olduğunu öğrendim. -Ada’da antik çağdan kalan bir kale (LYGOURGO LOGOTHETİ kalesi) ile su tünel ve kanallarının var olduğunu, halen bu eserlerin sağlam olarak korunduğunu gördüm. - Tanrıça HERA’nın burada doğduğu ve  O’nun adına yapılan tapınak kendi döneminin en büyük tapınağı olduğunu öğrendim. Tapınağın önemli bulguları vakti ile (Bizim Bergama Tapınağı/ Sunağı gibi) kaçırılmış ve bunlar halen (Louvre- Berlin) Berlin Müzelerinde sergilenmekte imiş onu da öğrendik. -Ada Osmanlı’nın SUSAM ambarı olduğundan Osmanlı döneminde Ada’ya SUSAM adası denilmiştir. Ada’nın büyük uçakların iniş ve kalkışı için bir hava limanına (HERAİON Hava Limanı) sahip olduğunu gördük ve öğrendik.   -Tarihi ve modern çağda yapılan konutlar dahil bütün binaların çatılarının kiremit ile örtülü olduğunu ve kiremit omurgalarının ağzında ve köşelerinde topraktan yapılmış küçük ve pişirilmiş kabartma güvercin heykelleri ve Hermes armaları (Tanrıların Habercisi’dir.) gördük. Bu pişmiş tuğladan yapılma güvercin heykelciklerinden bizlerde satın aldık ve evimize getirdik.  -Telefon ve fotoğraf makinelerimizin arşiv kapasitelerini doldururcasına fotoğraflar çektik. -Adada görülebilecek Vathi Ortodoks kilisesini bizzat gördük. Birkaç kilise daha olduğunu gördük ve öğrendik. Bir de şapel gördük. -Ada zenginlerinin KANADA’ya göç edip yerleştikleri, burada sadece yaz döneminde kaldıkları biliniyor. İzmir-Urla’dan gelenlerin URLALILAR köyünü uzaktan da olsa gördük. -Pisagor’a verdikleri değerden dolayı “Yunanistan’ın Ege Üniversitesi Matematik Fakültesi”  530 öğrencisi ile bu adada konuşludur.   -Ada’da hiç kimse tarafından görülme imkânı olmadan çıplak yaşanabilecek çıplaklar kamp ve sahil koyunun var olduğunu çok yakından değil ama, az uzaktan da olsa gördük ve öğrendik. -Yunan vatandaşlarına Günaydın veya Good Morning de deseniz,  size kesinlikle Günaydın veya Good Morning demiyorlar sadece Kalimera diyerek cevap veriyorlar. Ada’da Yunanistan’ın Avrupa Birliği üyesi olması dolayısı ile her türlü ücret ve ödemeler EURO cinsinden yapılıyor.. Keza su dahil fiyatlar 1-2 euro olunca insan Yurdumuz’u hayli hayli arıyor. Her uğradığımız cafe ve restoranda önce WC var mı? diye sormak zorunda kalıyorduk.Hemen her işletmede Wi-Fi haberleşme ağı ve şifresi mevcut olup istifade edilebiliyor. -Sığacık’da FREE-SHOP olmadığı için VATHİ’den ayrılmadan gümrüklü alışverişinizi tamamlıyorsunuz. Kuşadası’ndan gidenler bu konuda şanslılar, orada Free-Shop da var.   -Yemeklerde Grek salad, deniz ürünleri, balık ve tavuk eti hakim. Makarna, musakka, pizza, hamburger ile içkilerden adaya has şarap, uzo, viski ve votka ve soğuk içecekler bulunuyor. Bazı yerlerde tavuk döner ve kuzu kebap da var. Bildiğimiz Türk Kahvesini Grek Kahve olarak içiyorsunuz.Vatkan ve Papalığın ihtiyacı olan yıllık şarap, Samos’dan ithal ediliyor. Bu ticaret tarihi bir sözleşme ile halen sürdürülmektedir   …her şeye rağmen yurdumuzun çok yakın bir komşusu olan SAMOS/SİSAM/SUSAM adasına bir hafta sonu iki-üç günlük bir gezi çok faydalı olup, alternatif eğlenme ve dinlenme olanakları da sağlamaktadır. İmkânı olan yurttaşlarımızın özellikle grup halinde gidip görmelerini öneriyorum. Sağlık içinde ve güzel günlerde sizlerinde görebilmenizi  diliyorum. Sağlıcakla kalın…                                                                                                                              Muharrem KAYNAK                                                                                                     22 EYLÜL 2025  
Ekleme Tarihi: 24 Eylül 2025 -Çarşamba

SAMOS GEZİSİ’nin ARDINDAN (19-21 EYLÜL 2025)

                                                                

Bizim Sisam, Grekler’in Samos, Osmanlı’nın Susam adını verdiği o küçük adaya hafta sonu tatilimizi geçirmek üzere gittik, gezdik, gördük ve güzel anılarla yurdumuza döndük.

 

Yüzölçümü 477. 305 kilometre kare olan Samos adasının uzunluğu 43 kilometre, genişliği de,    13 kilometredir. Anadolu ile ada arasındaki mesafe 1.6 km. olup, Macale boğazı ile bizden ayrılır. Kuşadası- Dilek Yarımadası arasındaki bu yakınlık çok kısa bir mesafedir. Ada’nın  nüfusu 2020 yılı sayımlarına göre 45.000 kişi kadardır.

 

TURSAB Şirketinin  düzenlediği gemi seferleri, Kuşadası’ndan ve İZMİR- Seferihisar-Sığacık (Teos)Limanı’ndan yapılabilmektedir. Biz sekiz kişilik bir arkadaş grubu oluşturarak… Seferihisar-Sığacık Limanından gidip-geldik. Ada’ya gemi yolculuğu bir saat sürüyor. Gemiler Ada’nın VATHİ limanına yanaşıyor ve kalktıkları liman ve iskelelere aynı rota üzerinden gidip geliyorlar. Tur şirketi iki gün konaklamalı olan bu hafta sonu ziyaret programını çok güzel bir planlama ve organizasyon ile rehberleri eşliğinde ada içi otobüslerle gezdirerek yürütüyor.

 

Gidiş ve dönüş yol ücreti, kahvaltı dahil iki günlük konaklama ve ada içi otobüs ile dolaşım ücretleri dahil kişi başı ücret 195 Euro. Bu programda ve gezi güzergâhında neler olduğunu ve  neler gördüğümüzü sizlere anlatabilirsem mutlu olurum. Bu güzel Samos Adası’nda Neler gördük ve Nereleri gezdik;

 

BİRİNCİ GÜN: Gemiden iner inmez bagajlarımızı bizi bekleyen otobüslere yerleştirerek, hemen  geziye başladık. Yürüyerek Başkent VATHİ’de gezi ve Ortadoks kilisesinin görülmesi,  ASLAN HEYKELİ’ni de gördükten sonra panoramik biz gezi ile sahil şeridini dolaştık. Kahve molasının ardından Tavernaların da bulunduğu MİKANOS’tan veriler taşıyan KOKKARİ’ye vardık ve sonunda KARLOVASSİ’de konaklayacağımız AEGEAN otelimize yerleştik.

 

İKİNCİ GÜN: Otelimizdeki kahvaltıyı müteakip; MARATHOKAMPOS Bölgesine/Ada’nın Güneybatısına yolculuğumuz başladı. Kalp şeklindeki PATOMİ BEACH ve AŞIKLAR PLAJI görüldü ve fotoğraflandı, buradaki ŞAPEL ziyaret edildi. KAMPOS Koyu görüldü ve burada  alınan güzel bir öğle yemeğinden sonra işletmeciye teşekkür de edildikten sonra PLATONOS köyüne geçerek, Ada’nın hem kuzey, hem de güney sahilinde olan deniz aynı noktadan görüldü, köy meydanında kahvelerimizi de yudumladık,  tarihi çınarların altındaki doğal çeşmenin sularından içtik. Gezi ve alışveriş yaptık ve bilahare otelimize döndük.

 

Geceleyin tur rehberimizin tavsiye ve yönlendirmesi ile yurdumuzdan geziye katılan 80-90 kişilik bir gurup POTAMİ SUNSET Taverna’da Grek Müziği eşliğinde çok güzel bir gece yaşadık. Hem SU’yun öbür tarafındakilerin Grek müziğine, hem de güzel Anadolu’muzun türkü ve oyun havalarından oluşan ritimlerine uyum sağlayarak, türkü ve şarklılar söyledik, oyunlar oynadık. …HARMANDALI, ÇİFTETELLİ, ORMANCI, ANKARA’NIN BAĞLARI… Oynamayan, söylemeyen, ritim tutup eşlik etmeyen kimse yoktu. Üç elemanlı orkestra ekibi Greklerden idi ve tamamen profesyonel, sahne ve salona hakim bir ekipten oluşuyordu. Hepimiz çok eğlendik. Sanki bu gece feleğin bir gecesi idi onu da biz çaldık diyebiliriz.

 

ÜÇÜNCÜ GÜN: Kahvaltı sonrası bagajlarımız ile otobüslere bindik. Pisagor’un doğum yeri olan PYTHAGORİA’ya doğru yola çıktık.Yol üzerinde KOUMARADEİ’de Matematiksel Adalet kupası yapımevi atölyesinin görülmesi ve alışveriş yapılması, Pisagor Köyüne vasıl olmadan Bal Kooperatifi/Arı Evine  (Bee house) uğradık.  Bal ve kendi bağlarının şaraplarının da tadıldığı KOUMARADEİ köyüne de uğradık. Sonra Pisagor’un doğum yeri olan PYTHAGORİA’ye ulaşmak üzere yola devam ettik… Pythagoria’ya varınca; MAVİ SOKAK’ta ve PİSAGOR heykelinin de bulunduğu sahil şeridinde gezindik, öğle yemeği ve kahve molasını müteakip, Ada’ya has (Eve huzur ve uğur getirdiğine inanılan, çatı kiremitleri üzerine monte edilen ) güvercin heykelcikleri ile Adalet Kupası satan mağazadan alışveriş yaptık.

 

PYTHAGORİA’ya giderken yol üzerinde LYKOURGOS LOGOTHEİS kalesinin panoramik olarak görülmesinin ardından, adadaki tek hava alanı (HERAİON Hava Limanı) ile tarihi su tünel ve kanallarını gördükten sonra PİSAGOR liman şehrine ulaştık. Burada keyifli alışveriş ve geziler yaptıktan ve güzel fotoğraflar çektikten sonra VATHİ Limanı’na geri döndük.

 

İkinci ve üçüncü gün sahil şeridindeki plajlarda, arzu eden arkadaşlarımız güneş, kum ve denizin keyfini doyasıya çıkarma imkanı buldular. Vathi’ye dönünce; Pasaport kontrolü, Free Shop’tan alışveriş ve Gümrük işlemlerimizi tamamladık. Bir saatlik bir yolculuğun ardından Sığacık’a salimen geldik ve güzel yurdumuza kavuştuk. Şimdi Bana Kendi GÖZÜNLE Neler GÖRDÜN, Kendi DİLİNLE Anlat Bakalım derseniz, size neler neler anlatırım;

 

-Pasaport konrolünde üç sıra var, yeşil, diğer ve vizesiz olanlar.Vizesizlere KapıdaVize yaptıracak varmı diye anons ediliyor ve genel olarak vizeleri kabul ediliyor.

-Samos adasının VATHİ diye bir başkenti olduğunu öğrendim.

-Ada’da antik çağdan kalan bir kale (LYGOURGO LOGOTHETİ kalesi) ile su tünel ve kanallarının var olduğunu, halen bu eserlerin sağlam olarak korunduğunu gördüm.

- Tanrıça HERA’nın burada doğduğu ve  O’nun adına yapılan tapınak kendi döneminin en büyük tapınağı olduğunu öğrendim. Tapınağın önemli bulguları vakti ile (Bizim Bergama Tapınağı/ Sunağı gibi) kaçırılmış ve bunlar halen (Louvre- Berlin) Berlin Müzelerinde sergilenmekte imiş onu da öğrendik.

-Ada Osmanlı’nın SUSAM ambarı olduğundan Osmanlı döneminde Ada’ya SUSAM adası denilmiştir. Ada’nın büyük uçakların iniş ve kalkışı için bir hava limanına (HERAİON Hava Limanı) sahip olduğunu gördük ve öğrendik.

 

-Tarihi ve modern çağda yapılan konutlar dahil bütün binaların çatılarının kiremit ile örtülü olduğunu ve kiremit omurgalarının ağzında ve köşelerinde topraktan yapılmış küçük ve pişirilmiş kabartma güvercin heykelleri ve Hermes armaları (Tanrıların Habercisi’dir.) gördük. Bu pişmiş tuğladan yapılma güvercin heykelciklerinden bizlerde satın aldık ve evimize getirdik.

 -Telefon ve fotoğraf makinelerimizin arşiv kapasitelerini doldururcasına fotoğraflar çektik.

-Adada görülebilecek Vathi Ortodoks kilisesini bizzat gördük. Birkaç kilise daha olduğunu gördük ve öğrendik. Bir de şapel gördük.

-Ada zenginlerinin KANADA’ya göç edip yerleştikleri, burada sadece yaz döneminde kaldıkları biliniyor. İzmir-Urla’dan gelenlerin URLALILAR köyünü uzaktan da olsa gördük.

-Pisagor’a verdikleri değerden dolayı “Yunanistan’ın Ege Üniversitesi Matematik Fakültesi”  530 öğrencisi ile bu adada konuşludur.

 

-Ada’da hiç kimse tarafından görülme imkânı olmadan çıplak yaşanabilecek çıplaklar kamp ve sahil koyunun var olduğunu çok yakından değil ama, az uzaktan da olsa gördük ve öğrendik.

-Yunan vatandaşlarına Günaydın veya Good Morning de deseniz,  size kesinlikle Günaydın veya Good Morning demiyorlar sadece Kalimera diyerek cevap veriyorlar. Ada’da Yunanistan’ın Avrupa Birliği üyesi olması dolayısı ile her türlü ücret ve ödemeler EURO cinsinden yapılıyor.. Keza su dahil fiyatlar 1-2 euro olunca insan Yurdumuz’u hayli hayli arıyor. Her uğradığımız cafe ve restoranda önce WC var mı? diye sormak zorunda kalıyorduk.Hemen her işletmede Wi-Fi haberleşme ağı ve şifresi mevcut olup istifade edilebiliyor.

-Sığacık’da FREE-SHOP olmadığı için VATHİ’den ayrılmadan gümrüklü alışverişinizi tamamlıyorsunuz. Kuşadası’ndan gidenler bu konuda şanslılar, orada Free-Shop da var.

 

-Yemeklerde Grek salad, deniz ürünleri, balık ve tavuk eti hakim. Makarna, musakka, pizza, hamburger ile içkilerden adaya has şarap, uzo, viski ve votka ve soğuk içecekler bulunuyor. Bazı yerlerde tavuk döner ve kuzu kebap da var. Bildiğimiz Türk Kahvesini Grek Kahve olarak içiyorsunuz.Vatkan ve Papalığın ihtiyacı olan yıllık şarap, Samos’dan ithal ediliyor. Bu ticaret tarihi bir sözleşme ile halen sürdürülmektedir

 

…her şeye rağmen yurdumuzun çok yakın bir komşusu olan SAMOS/SİSAM/SUSAM adasına bir hafta sonu iki-üç günlük bir gezi çok faydalı olup, alternatif eğlenme ve dinlenme olanakları da sağlamaktadır. İmkânı olan yurttaşlarımızın özellikle grup halinde gidip görmelerini öneriyorum. Sağlık içinde ve güzel günlerde sizlerinde görebilmenizi  diliyorum.

Sağlıcakla kalın…            

                                                                                                                 Muharrem KAYNAK

                                                                                                    22 EYLÜL 2025

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.