casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri
Muharrem Kaynak
Köşe Yazarı
Muharrem Kaynak
 

BALYA İLÇEMİZ ve MADENLERİ

Balya’nın madenleri ile maden atıklarının zararlı etkilerinden kurtulma ve kurtarılma çarelerini konu olarak seçtim. Konu seçimimin gerçek nedeni; 13 ŞUBAT 2024 günü Erzincan - İliç ilçesindeki altın madeninde meydana gelen toprak kayması ve yitirdiğimiz canlar ile Fırat nehrine karışma tehlikesi de olan SİYANÜR kirliliğinin çevreye vereceği zararlardır.   Balya madenlerinin 1200 yıllık tarihi bir geçmişi vardır ve geçmişte Balya’dan altın dahil 16 kalem maden çıkartılmıştır. Biz madenlerimizin geçmişi ile övünüyoruz, Troya’daki kurşun eşyaların bile Balya kökenli olduğu düşünüldüğüne göre Balya madenlerinin tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Balya coğrafi konumu dolayısı ile Troya’ya komşudur. Balya madenleri orta çağda PERİKLES zamanından beri işletilmektedir. Madenin tarihini MÖ: 500’lü yıllara dayandıranlarda vardır. Romalılar döneminde KRİSTİYAN adı ile işletilen madenler ile ilgili olarak Balya ve civarına maden ihraç edilen bölge anlamına gelen PERİHARAKAS denilmiştir. Madenin çıkartıldığı yer olarak da Balya’ya ERGASTERİA denilmiştir.   Balya ve Pazarköy’ünde içinde bulunduğu AVUNYA bölgeleri gümüş madeni ile ünlüdür. Skepsisli Demetrios bölgeye Gümüşün Doğum Yeri “ARGYRİA”demiştir. Gümüşün Periyodik Sistem’deki rumuzu (Ag)’dır, Argyria kimyada gümüş demektir. Osmanlı devletinin Romalılar’dan kalan Simli - Kurşun (Gümüşlü - Kurşun) madenini işlettiği bilinmektedir.* 1647 yılında Padişah Balya’dan 100 ton KURŞUN talep etmiştir. Aynı yıl Balya demirinden bin kantar (56.449 kg.) TOP GÜLLESİ döktürmüştür. *1520/Hicri: 926’da Kanuni’nin tahta çıkışı münasebetiyle Osmanlı Balya’da sikkeler bastırmıştır. Altın sikkeler: 18m/m ve 3.55 g, gümüş akçeler ise; 13.5m/m ve 0.70 gr.dır   -1904 yılında Balya - Mancılık’tan 11.142.711 ton kömür Anvers - Belçika Limanına sevk edilmiştir.  –1908’de maden işçilerinin Balya ilçemizde yaptığı grev tarihimizdeki ilk grevdir.   -Maden ihracı için Akçay ve Bandırma Liman ve iskeleleri kullanılmıştır. Her iki liman ve iskeleye kadar Balya’dan demiryolu hattı döşenmiş ve dekoviller ile madenin sevk ve ihracı sağlanmıştır. -Başlangıçta Altın, gümüş, kurşun, çinko, alüminyum, kömür, demir, bakır, kükürt, manganez, arsenik, antimon, kadmiyum ve zırnık maden cevherleri çıkartılırken, Almanlar buna bizmut, kalay, nikel ve tellür’ü de ekleyerek sayıyı 16’ya çıkarmışlardır. *Balya madenlerini 1860 yılına kadar Almanlar… 1860 - 1920 Fransızlar, 1920 - 1939 Fransız Karaaydın Madenleri Osmanlı Ş. işletmiştir. Topkapı Sarayı hariç saraylarının hiç birisinde elektrik yok iken 1901’den beri Balya elektrik kullanmıştır.   -Balya’nın yer altı zenginlikleri herkesi kıskandıracak cevher, mücevher ve ziynet eşyasına eş değer madenlerle doludur. Yerli ve yabancı tüm şirketlerin Balya’da gözü vardır. **Bütün bunlara rağmen;  Madenin işletildiği ilk dönemlerden beri gelişi güzel Maden Deresi kenarına atılan zararlı ve zehirli atıklar atıldığı tarihten beri yerinde durmakta, çevreye, insan, hayvan ve tüm canlılar ile ekolojik dengemize olumsuz etkiler saçmaktadır. Atık alanı ve sahası ile Maden Deresi’nde bilimsel inceleme ve araştırma yapan kurumların raporlarına göre aşağıdaki tehlikeler gözlenmiş ve tespit edilmiştir;   -Atık alanında kaynağı belli olmayan SİYANÜR bulunduğu ve toprağın ASBESTLİ olduğu tespit edilmiştir. Bölgede ciddi bir KİRLENME vardır. Sular parametre olarak 4. sınıftır. Maden Deresi’nde AĞIR METAL ve eser element mevcuttur. RADYOAKTİVİTE olarak üst sınırlardadır. Suda sedimante yüksek TOKSİSİTE vardır. Kocaçay ve Manyas Gölü devamlı RİSK altındadır.   -1200 yıldan beri, beklide Fransızlar’ın işletmeye başladığı 1860 yılından beri (164 yıldan beri) veya madenin resmen kapatıldığı 1940 yılından (84 yıldan beri) atıkların zararlı etkileri bölgemiz ve bölge halkımızca hissedilmekte ve çekilmektedir. Fransızlar tarafından 1930’lu yıllarda çevre halkına madenden çıkan zehirli gazlardan etkilendikleri için  DUMAN PARASI tazminatı ödenmiştir.   -1996 yılında atıklara yakın akan dereden su içen koyun sürüsünden 40 adet koyunun öldüğü, 2003 yılındaki bir araştırmada Balya’da ölen 33 kişiden 22’sinin akciğer kanseri olduğu tespit edilmiştir. -Her iki baharda selli yağmurlar yağdığında Kocaçay kıyısında yer olan köylerin halkı Kocaçay’a gider. Balya’nın Asidik Maden Drenajı ile zehirlenen alacanlı balıkları yakalar, pişirir ve yerlerdi. Değişik akademik kurul ve heyetlerin yaptığı bilimsel araştırma ve hesaplama sonuçlarına göre, atık alan ve sahalarında toplam 1,5 – 2,0 milyon ton atık vardır. Maden Deresi kenarında bulunan atıkların kapladığı alan (450 -  650 bin) metre karelik bir alandır, bu da  (450 – 650) dönüm bir arazi demektir.   1930’lu yıllarda 30 bin kadar olan merkez ilçe nüfusu gün be gün azalarak 2 bine kadar düşmüştür. Balya madenleri 2009 yılından beri Esan Madencilik A.Ş. tarafından işletilmektedir. Adı geçen şirket 2021 yılında 130 bin ton Kurşun - Çinko konsantresi ihraç ederek 180 milyon dolar gelir elde etmiştir. Balıkesir ilimizin 20 ilçesinden birisi olan Balya 2’si merkez, 44’ü kırsal mahallede yaşayan 13 bin kişilik nüfusu ile küçük bir maden şehridir. Balıkesir ‘e 52 Km. mesafede olup Biga, Gönen, Balya üçgeninde yer almaktadır. Balya tereyağı ile meşhurdur ve tereyağı tescillenmiştir. Balya’nın bal ve kaymağının da ayrı bir lezzeti ve tadı vardır. Balya’nın halledilmesi gereken sorunları da vardır;   1.Balya’nın sorunlarının en başında “Maden Atıkları ve Atıkların Zararlı Etkilerinden Kurtulması ” gelir. Maden Deresi ile Atık Alan ve Sahalarının Islah Edilmesi ve Çevrede Rehabilitasyonun bir an önce sağlanması gerekmektedir.   2. Balya Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (21nci yüzyıl Yeni Nesil Kooperatifi) ; Dört yıl önce Göktepe Köyünde temeli atılan tesislerin 2024 yılı sonunda faaliyete geçmesini diliyor ve bekliyoruz. Günde 80 ton süt üreten Balya ve köylerindeki 24 kooperatiften gelecek olan günlük 20 ton süt işlenecektir.   3.Atıklardan geri dönüşüm yöntemi ile metal kazanımı mümkündür. Bu yöntemin uygulanmasındaki bürokratik engeller kaldırılmalıdır. Atıkların seramik ham maddesi olabileceği söylense de, 1995’li yıllarda Balya’da açılan seramik fabrikası mevcut atıkları kullanamamış ve on yıl içinde kapanmıştır.     **Benzer ve önemli bir meselemizde halen madenleri işleten Esan Madencilik A.Şirketi’nin de geçmişte olduğu gibi Balya’ya zararlı maden atıkları bırakıp terk edip gitmesinin önlenmesidir.   Esasen bizleri böyle bir yazı yazmaya mecbur bırakan olay; 13 ŞUBAT 2024 tarihinde Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeninde meydana gelen Toprak Kayması ve siyanürlü toprak tabakasının altında kalan canlarımızın üzüntüsü ile birlikte çevreye ve Fırat nehrine vereceği zarar, ziyan ve zehirdir. Milletçe yaşadığımız her olay ve felaketten gerekli dersleri çıkartarak, yaşanabilecek başka ve benzer olayları önleyebiliriz. Aldığımız bu ders ile Balya sevdalısı duyarlı kişiler olarak almamız gereken önlemleri ve konu ile ilgili talep ve önerilerimizi sunuyorum;      İlgili Bakanlıklarımıza, Balıkesir Valiliğimize, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığımıza, Balya Kaymakamımız’a ve Balya Belediye Başkanımız’a diyoruz ki; çok küçük ve yetersiz bütçe kaynakları ile Balya Belediyemiz’in Atık Alanı ve Sahası ile Maden Deresi’nin Islah ve Rehabilitasyonu projesini hayata geçirmesi mümkün görülmemektedir. Bu sebeple meseleye bir DEVLET ve HÜKÜMET meselesi olarak bakalım, EL ve GÜÇ BİRLİĞİ ile bir an önce çalışmalara başlayalım. Bu PROJE ile;   Yıllardan beri gözümüzün önünde yığınlar halinde, dağ gibi duran, zararlı maden atıklarının etkilerinin bertaraf edilmesini sağlayalım ve etkiyi minimum seviyelere indirelim. Çevre Rehabilitasyonunu da bir an önce sağlayalım. Kocaçay ve Manyas Gölü’nü atıkların zararlı etkilerinden kurtaralım. İnsan, hayvan ve canlı varlıklarımız ile bitki örtümüzü, ekolojik dengemizi sağlıklı bir yapıya kavuşturalım   -Bu vesile ile Balya’mız için iki güzel önerimi arz ediyorum. Tarih ve coğrafyası ile 1200 yıllık maden geçmişine sahip olan şirin ilçemiz Balya’nın eski maden sahasında; halen ayakta duran bir kaç tarihi maden binasının restore edilerek örnek bir Maden MÜZESİ haline dönüştürülmesinin uygun olacağını.   -Balıkesir Üniversitesi bünyesine bağlı olarak Balya İlçemiz’de Madencilik Teknik Meslek Yüksek Okulu açılmasının uygun olacağını arz ve teklif ediyorum. Bir an önce sorun, dert ve problemlerinden kurtularak ve kurtarılarak rehabilitasyonu sağlanmış güzel ve şirin Balya ilçemize kavuşmak dilek ve temennilerimle… Sağlıklı güzel günler diliyorum.   19 ŞUBAT 2024 Muharrem KAYNAK 
Ekleme Tarihi: 19 Şubat 2024 - Pazartesi

BALYA İLÇEMİZ ve MADENLERİ

Balya’nın madenleri ile maden atıklarının zararlı etkilerinden kurtulma ve kurtarılma çarelerini konu olarak seçtim. Konu seçimimin gerçek nedeni; 13 ŞUBAT 2024 günü Erzincan - İliç ilçesindeki altın madeninde meydana gelen toprak kayması ve yitirdiğimiz canlar ile Fırat nehrine karışma tehlikesi de olan SİYANÜR kirliliğinin çevreye vereceği zararlardır.

 

Balya madenlerinin 1200 yıllık tarihi bir geçmişi vardır ve geçmişte Balya’dan altın dahil 16 kalem maden çıkartılmıştır. Biz madenlerimizin geçmişi ile övünüyoruz, Troya’daki kurşun eşyaların bile Balya kökenli olduğu düşünüldüğüne göre Balya madenlerinin tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Balya coğrafi konumu dolayısı ile Troya’ya komşudur. Balya madenleri orta çağda PERİKLES zamanından beri işletilmektedir. Madenin tarihini MÖ: 500’lü yıllara dayandıranlarda vardır. Romalılar döneminde KRİSTİYAN adı ile işletilen madenler ile ilgili olarak Balya ve civarına maden ihraç edilen bölge anlamına gelen PERİHARAKAS denilmiştir. Madenin çıkartıldığı yer olarak da Balya’ya ERGASTERİA denilmiştir.

 

Balya ve Pazarköy’ünde içinde bulunduğu AVUNYA bölgeleri gümüş madeni ile ünlüdür. Skepsisli Demetrios bölgeye Gümüşün Doğum Yeri “ARGYRİA”demiştir. Gümüşün Periyodik Sistem’deki rumuzu (Ag)’dır, Argyria kimyada gümüş demektir. Osmanlı devletinin Romalılar’dan kalan Simli - Kurşun (Gümüşlü - Kurşun) madenini işlettiği bilinmektedir.* 1647 yılında Padişah Balya’dan 100 ton KURŞUN talep etmiştir. Aynı yıl Balya demirinden bin kantar (56.449 kg.) TOP GÜLLESİ döktürmüştür. *1520/Hicri: 926’da Kanuni’nin tahta çıkışı münasebetiyle Osmanlı Balya’da sikkeler bastırmıştır. Altın sikkeler: 18m/m ve 3.55 g, gümüş akçeler ise; 13.5m/m ve 0.70 gr.dır

 

-1904 yılında Balya - Mancılık’tan 11.142.711 ton kömür Anvers - Belçika Limanına sevk edilmiştir.  –1908’de maden işçilerinin Balya ilçemizde yaptığı grev tarihimizdeki ilk grevdir.

 

-Maden ihracı için Akçay ve Bandırma Liman ve iskeleleri kullanılmıştır. Her iki liman ve iskeleye kadar Balya’dan demiryolu hattı döşenmiş ve dekoviller ile madenin sevk ve ihracı sağlanmıştır.

-Başlangıçta Altın, gümüş, kurşun, çinko, alüminyum, kömür, demir, bakır, kükürt, manganez, arsenik, antimon, kadmiyum ve zırnık maden cevherleri çıkartılırken, Almanlar buna bizmut, kalay, nikel ve tellür’ü de ekleyerek sayıyı 16’ya çıkarmışlardır. *Balya madenlerini 1860 yılına kadar Almanlar… 1860 - 1920 Fransızlar, 1920 - 1939 Fransız Karaaydın Madenleri Osmanlı Ş. işletmiştir. Topkapı Sarayı hariç saraylarının hiç birisinde elektrik yok iken 1901’den beri Balya elektrik kullanmıştır.

 

-Balya’nın yer altı zenginlikleri herkesi kıskandıracak cevher, mücevher ve ziynet eşyasına eş değer madenlerle doludur. Yerli ve yabancı tüm şirketlerin Balya’da gözü vardır. **Bütün bunlara rağmen;

 Madenin işletildiği ilk dönemlerden beri gelişi güzel Maden Deresi kenarına atılan zararlı ve zehirli atıklar atıldığı tarihten beri yerinde durmakta, çevreye, insan, hayvan ve tüm canlılar ile ekolojik dengemize olumsuz etkiler saçmaktadır. Atık alanı ve sahası ile Maden Deresi’nde bilimsel inceleme ve araştırma yapan kurumların raporlarına göre aşağıdaki tehlikeler gözlenmiş ve tespit edilmiştir;

 

-Atık alanında kaynağı belli olmayan SİYANÜR bulunduğu ve toprağın ASBESTLİ olduğu tespit edilmiştir. Bölgede ciddi bir KİRLENME vardır. Sular parametre olarak 4. sınıftır. Maden Deresi’nde AĞIR METAL ve eser element mevcuttur. RADYOAKTİVİTE olarak üst sınırlardadır. Suda sedimante yüksek TOKSİSİTE vardır. Kocaçay ve Manyas Gölü devamlı RİSK altındadır.

 

-1200 yıldan beri, beklide Fransızlar’ın işletmeye başladığı 1860 yılından beri (164 yıldan beri) veya madenin resmen kapatıldığı 1940 yılından (84 yıldan beri) atıkların zararlı etkileri bölgemiz ve bölge halkımızca hissedilmekte ve çekilmektedir. Fransızlar tarafından 1930’lu yıllarda çevre halkına madenden çıkan zehirli gazlardan etkilendikleri için  DUMAN PARASI tazminatı ödenmiştir.

 

-1996 yılında atıklara yakın akan dereden su içen koyun sürüsünden 40 adet koyunun öldüğü, 2003 yılındaki bir araştırmada Balya’da ölen 33 kişiden 22’sinin akciğer kanseri olduğu tespit edilmiştir.

-Her iki baharda selli yağmurlar yağdığında Kocaçay kıyısında yer olan köylerin halkı Kocaçay’a gider. Balya’nın Asidik Maden Drenajı ile zehirlenen alacanlı balıkları yakalar, pişirir ve yerlerdi.

Değişik akademik kurul ve heyetlerin yaptığı bilimsel araştırma ve hesaplama sonuçlarına göre, atık alan ve sahalarında toplam 1,5 – 2,0 milyon ton atık vardır. Maden Deresi kenarında bulunan atıkların kapladığı alan (450 -  650 bin) metre karelik bir alandır, bu da  (450 – 650) dönüm bir arazi demektir.

 

1930’lu yıllarda 30 bin kadar olan merkez ilçe nüfusu gün be gün azalarak 2 bine kadar düşmüştür. Balya madenleri 2009 yılından beri Esan Madencilik A.Ş. tarafından işletilmektedir. Adı geçen şirket 2021 yılında 130 bin ton Kurşun - Çinko konsantresi ihraç ederek 180 milyon dolar gelir elde etmiştir.

Balıkesir ilimizin 20 ilçesinden birisi olan Balya 2’si merkez, 44’ü kırsal mahallede yaşayan 13 bin kişilik nüfusu ile küçük bir maden şehridir. Balıkesir ‘e 52 Km. mesafede olup Biga, Gönen, Balya üçgeninde yer almaktadır. Balya tereyağı ile meşhurdur ve tereyağı tescillenmiştir. Balya’nın bal ve kaymağının da ayrı bir lezzeti ve tadı vardır. Balya’nın halledilmesi gereken sorunları da vardır;

 

1.Balya’nın sorunlarının en başında “Maden Atıkları ve Atıkların Zararlı Etkilerinden Kurtulması ” gelir. Maden Deresi ile Atık Alan ve Sahalarının Islah Edilmesi ve Çevrede Rehabilitasyonun bir an önce sağlanması gerekmektedir.

 

2. Balya Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (21nci yüzyıl Yeni Nesil Kooperatifi) ; Dört yıl önce Göktepe Köyünde temeli atılan tesislerin 2024 yılı sonunda faaliyete geçmesini diliyor ve bekliyoruz. Günde 80 ton süt üreten Balya ve köylerindeki 24 kooperatiften gelecek olan günlük 20 ton süt işlenecektir.

 

3.Atıklardan geri dönüşüm yöntemi ile metal kazanımı mümkündür. Bu yöntemin uygulanmasındaki bürokratik engeller kaldırılmalıdır. Atıkların seramik ham maddesi olabileceği söylense de, 1995’li yıllarda Balya’da açılan seramik fabrikası mevcut atıkları kullanamamış ve on yıl içinde kapanmıştır.  

 

**Benzer ve önemli bir meselemizde halen madenleri işleten Esan Madencilik A.Şirketi’nin de geçmişte olduğu gibi Balya’ya zararlı maden atıkları bırakıp terk edip gitmesinin önlenmesidir.

 

Esasen bizleri böyle bir yazı yazmaya mecbur bırakan olay; 13 ŞUBAT 2024 tarihinde Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeninde meydana gelen Toprak Kayması ve siyanürlü toprak tabakasının altında kalan canlarımızın üzüntüsü ile birlikte çevreye ve Fırat nehrine vereceği zarar, ziyan ve zehirdir.

Milletçe yaşadığımız her olay ve felaketten gerekli dersleri çıkartarak, yaşanabilecek başka ve benzer olayları önleyebiliriz. Aldığımız bu ders ile Balya sevdalısı duyarlı kişiler olarak almamız gereken önlemleri ve konu ile ilgili talep ve önerilerimizi sunuyorum;   

 

İlgili Bakanlıklarımıza, Balıkesir Valiliğimize, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığımıza, Balya Kaymakamımız’a ve Balya Belediye Başkanımız’a diyoruz ki; çok küçük ve yetersiz bütçe kaynakları ile Balya Belediyemiz’in Atık Alanı ve Sahası ile Maden Deresi’nin Islah ve Rehabilitasyonu projesini hayata geçirmesi mümkün görülmemektedir. Bu sebeple meseleye bir DEVLET ve HÜKÜMET meselesi olarak bakalım, EL ve GÜÇ BİRLİĞİ ile bir an önce çalışmalara başlayalım. Bu PROJE ile;

 

Yıllardan beri gözümüzün önünde yığınlar halinde, dağ gibi duran, zararlı maden atıklarının etkilerinin bertaraf edilmesini sağlayalım ve etkiyi minimum seviyelere indirelim. Çevre Rehabilitasyonunu da bir an önce sağlayalım. Kocaçay ve Manyas Gölü’nü atıkların zararlı etkilerinden kurtaralım. İnsan, hayvan ve canlı varlıklarımız ile bitki örtümüzü, ekolojik dengemizi sağlıklı bir yapıya kavuşturalım

 

-Bu vesile ile Balya’mız için iki güzel önerimi arz ediyorum. Tarih ve coğrafyası ile 1200 yıllık maden geçmişine sahip olan şirin ilçemiz Balya’nın eski maden sahasında; halen ayakta duran bir kaç tarihi maden binasının restore edilerek örnek bir Maden MÜZESİ haline dönüştürülmesinin uygun olacağını.

 

-Balıkesir Üniversitesi bünyesine bağlı olarak Balya İlçemiz’de Madencilik Teknik Meslek Yüksek Okulu açılmasının uygun olacağını arz ve teklif ediyorum. Bir an önce sorun, dert ve problemlerinden kurtularak ve kurtarılarak rehabilitasyonu sağlanmış güzel ve şirin Balya ilçemize kavuşmak dilek ve temennilerimle… Sağlıklı güzel günler diliyorum.   19 ŞUBAT 2024 Muharrem KAYNAK 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.