Türkiye İstatistik Kurumu ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yürütülen tüketici eğilim anketine göre, Mayıs 2025’te tüketici güven endeksi bir önceki aya kıyasla %1,1 artarak 84,8’e yükseldi.

Bu artış, tüketicilerin ekonomik beklentilerinde sınırlı da olsa bir iyileşmeye işaret ediyor.

GENEL BİR BAKIŞ:

Nisan ayında 83,9 olan endeks, Mayıs ayında 84,8 seviyesine yükseldi.
Endeksin 100’ün altında olması, tüketici güveninin hâlâ kötümser bölgede olduğunu gösteriyor.

Bu artış daha çok bazı alt kalemlerdeki yükselişten kaynaklandı.

ALT KALEMLERE GÖRE GELİŞMELER:
Alt Endeks Nisan 2025 Mayıs 2025 Aylık Değişim (%)
Genel Tüketici Güven Endeksi 83,9 84,8 1,1
Hanenin mevcut maddi durumu 69,1 69,1 0,0
Gelecek 12 ayda hanenin maddi durum beklentisi 84,3 85,3 1,2
Gelecek 12 ayda genel ekonomik durum beklentis 82,8 82,2 -0,7
Gelecek 12 ayda dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi 99,3 102,5 3,3

ÖNE ÇIKAN NOKTALAR:

Hanenin mevcut maddi durumu endeksinin 69,1’de sabit kalması, halkın bugünkü ekonomik koşullara dair fikrinin değişmediğini gösteriyor.
Gelecek 12 aya ilişkin maddi durum beklentisindeki %1,2’lik artış, tüketicilerin gelecek için biraz daha umutlu olduklarını ortaya koyuyor.

Buna karşılık genel ekonomik durum beklentisindeki %0,7’lik düşüş, ülke ekonomisinin geleceğine yönelik kaygıların biraz arttığını gösteriyor.

En dikkat çekici gelişme, dayanıklı tüketim mallarına (beyaz eşya, mobilya gibi) harcama yapma düşüncesinde yaşandı. Bu kalem %3,3 arttı ve 102,5 seviyesine yükseldi. Bu da tüketicilerin alışveriş yapmaya daha istekli olduğunu gösteriyor.

GENEL DEĞERLENDİRME:

Endeksin 100’ün altında kalması, tüketici güveninde hâlâ karamsarlığın devam ettiğini gösteriyor.

Ancak dayanıklı tüketim mallarına harcama eğilimindeki artış, iç talep açısından olumlu bir gelişme.

Mevcut durumdaki durağanlık ve geleceğe dair beklentilerdeki hafif toparlanma, tüketici güveninin kırılgan olmaya devam ettiğini ortaya koyuyor.

SON SÖZ:

Mayıs 2025 verileri, tüketici güveninde küçük ama olumlu bir kıpırdanma olduğunu gösteriyor. Özellikle harcama yapma isteğindeki artış, halkın geleceğe biraz daha iyimser bakmaya başladığına işaret ediyor. Ancak ekonomik beklentilerdeki zayıflık, bu iyileşmenin kalıcı olup olmayacağı konusunda soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Bu nedenle ekonomik güvenin kalıcı şekilde artması için atılacak adımlar önemini koruyor.

Kaynak: TÜİK
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
[email protected]