(ANKARA) - Emek Partisi'nden (EMEP) TBMM'de kurulması beklenen komisyona ilişkin olarak yapılan açıklamada, "Meclis'te grubu bulunmayan siyasi partilerin dahi katılımına dair soru işaretleri giderilmemiştir. Barışın kalıcı hale getirilmesi için yasal düzenlemelerin yapılması amacıyla kurulan komisyonun, Genel Kurul kararı ve kanunla oluşturulacak bir komisyon olması yerine Meclis Başkanı’nın kararına bırakılan ve danışma dışında bir görevi olmayan bir halde kurgulanması toplumun güvensizliğini derinleştirecektir. İhtiyaç olan, TBMM’de bulunan bütün partilerin temsil edildiği, Cumhur İttifakı’nın egemenliğinde olmayan, hedefi halkı sürece dahil etmek ve her şeyi halkla paylaşmak olan bir komisyon kurulmasıdır" ifadeleri kullanıldı.

EMEP Milletvekilleri İskender Bayhan ve Sevda Karaca, yaptıkları ortak yazılı açıklamada TBMM'de kurulması beklenen komisyona ilişkin görüşlerini dile getirdi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"İmralı’da süren görüşmeler üzerinden yürütülen silah bırakma ve yeni bir dönemi başlatma çağrıları, Süleymaniye’de yapılan silah yakma töreninin ardından yapılan yeni çağrılar ve İmralı Heyeti’nin görüşmeleri ile devam ediyor. Bu sürecin parçası olarak Meclis’te bir komisyonun kurulmasına ilişkin, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş tarafından grubu olan partilerle görüşmeler yürütülüyor. İsminden, bileşimi ve işleyişine kadar komisyonun nasıl olabileceği tartışılıyor. Şu ana kadar Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nın komisyona ilişkin yaklaşımı, sürecin başından beri takındığı anlayış ve tutumla aynıdır: İktidarını güçlendirmek, muhalefeti zayıflatmak ve yeni Osmanlıcı yayılmacılık iddialarıyla halk kitlelerini aldatmak, oyalamak. Meclis komisyonu konusundaki tutumu halkın sürece ilişkin güvensizliklerini gidermek üzere TBMM’nin somut adımlar atması için çalışma yürütmesini sağlamaktan uzaktır.

"Danışma dışında bir görevi olmayarak kurgulanması toplumun güvensizliğini derinleştirecektir"

Bunun içindir ki komisyonun kuruluşuna dair grubu olmayan siyasi partilerle hiçbir görüşme yapılmamıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki; sürecin başından beri ifade ettiğimiz üzere, TBMM’nin ve komisyonun görevi sorunun doğrudan muhatabı olan Türk ve Kürt bütün işçilerin, emekçilerin, gençlerin demokratik temelde bu sürece katılımlarının sağlanmasıdır. Komisyon, meclis dışında bulunan siyasi partilerin, sendikalar, emek, meslek örgütleri başta olmak üzere kitle örgütleri vb. aracılığıyla en geniş toplumsal kesimlerinin sürece doğrudan ve etkin katılımıyla yürütmeyi kendisine temel bir sorumluluk edinmelidir. Ne var ki gelinen aşamada halk kesimleri bir yana, Meclis'te grubu bulunmayan siyasi partilerin dahi katılımına dair soru işaretleri giderilmemiştir. Öte yandan barışın kalıcı hale getirilmesi için yasal düzenlemelerin yapılması amacıyla kurulan bu komisyonun, Genel Kurul kararı ve kanunla oluşturulacak bir komisyon olması yerine Meclis Başkanı’nın kararına bırakılan ve danışma dışında bir görevi olmayan bir halde kurgulanması da toplumun güvensizliğini derinleştirecektir.

"İhtiyaç olan hedefi halkı sürece dahil etmek ve her şeyi halkla paylaşmak olan bir komisyon kurulmasıdır"

İran’dan İsrail’e kınama: “Kontrolsüz saldırganlık sona ermeli”
İran’dan İsrail’e kınama: “Kontrolsüz saldırganlık sona ermeli”
İçeriği Görüntüle

Bu anlayışla kurulacak bir komisyonun, tek adam iktidarının öncülüğünde antidemokratik uygulamaların merkezi haline gelen Meclis’e egemen olan anlayışın ötesine geçmesi beklenemez. Bu anlayışla da Kürt sorununun barışçıl, demokratik çözümü sağlanamaz ve Türk-Kürt kardeşliği güçlendirilemez. Bir kez daha hatırlatıyoruz; ihtiyaç olan, TBMM’de bulunan bütün partilerin temsil edildiği, Cumhur İttifakı’nın egemenliğinde olmayan, hedefi halkı sürece dahil etmek ve her şeyi halkla paylaşmak olan bir komisyon kurulmasıdır."

Kaynak: ANKA