Son zamanlarda, sistematik bir şekilde Atatürk'e galiz yalanlarla saldırıyorlar. Hakkında türlü yalanlar üretip, sosyal medyada, çektikleri videolarla, halkı bu yalanlara inandırmaya çalışıyorlar ve bilhassa gençler bu tuzaklara pek çabuk düşüyorlar!
Bu yalanları, şikayet ettiğimizde, biz hiçbir sonuç alamazken, altına yazdığımız, yorumları, yani bu yalanları ortaya çıkaran bilgileri, sosyal medya yetkilileri anında siliyor! Şaşırıyor muyum? Hayır. Sonuçta bu platformun sahipleri belli. Hepsinin kökeni, orjini belli. Amaçlarını da saklamıyorlar. Hepsi tek dünya, düzeni ve tek devlet istiyor. İstedikleri de belli: Seçilmişlerin gezegene hakim olması.
Peki bu küresel abiler, Türkiye'de hangi enstrümanları kullanıyorlar?
Başta, finanse ettikleri ve kurucusu oldukları tarikatler, yine kuruluşunu finanse ettikleri siyasi partiler ve bir takım gazeteci görünümlü medya mensupları, ana enstrümanları..
Bunlar cebinizde dursun, sonra bu paketi de açacağım.
Gelelim kullandıkları yalanlara..
Bir gecede cahil kaldık! Atalarımızın alfabesi gitti!!!
Yaa? Öyle mi oldu gerçekten? Sanki öyle bir toplumdan bahsediyor ki, halkın yüzde doksanı münevver! Yüzde 75'i lise üniversite mezunu!
Kardeşim bahsettiğin yıllarda, İstanbul'da okuma yazma oranı yüzde 5. Türkiye genelinde yüzde 1,5 yani her ikiyüz insandan sadece 3 kişi okuma yazma biliyor! İki sene içinde okuma yazma oranı yüzde 20'yi geçiyor ama bu güruhu susturmak mümkün değil! Şu an kullandığımız alfabe, Türklerin ilk alfabesine çok yakın. Latin alfabesi bizden çalıntı! O zaman doğru ifade şu olur; Atalarımızın alfabesine geri dönmüşüz! Fars alfabesini terk etmişiz! Senin atan Fars mı, Türk mü, küçük yobaz cevap ver?!
Bir başka yalan, Atatürk, güney cephesinden geri çekilirken, yanlış taktikler uyguladı ve 25.000 askerimizi şehit ettirdi!!!
Yok artık!!! Adamın yaptığı geri çekilmeyi, karşısındaki İngiliz generalin kitabından, yani düşmanından okuyun!
İngiliz generalin kitabında 120.000 Osmanlı askerini nasıl çembere aldıklarını, tam bu kadar askeri ortadan kaldıracakken, Atatürk gibi bir dahi bir savaş stratejisyenine denk geldiğini, 90.000 Türk askerini, büyük bir kabiliyetle, Anadolu'ya kaçırdığını ve hayatlarını kurtardığını uzun uzun anlatır! Bu çekilme, çok uzun bir süre, yabancı askeri harp okullarında incelenmiş ve örnek olarak ders kitaplarına girmiştir.
Ki bu askerler, Kurtuluş Savaşı Ordusunun temelini oluşturur!
Atatürk, camileri yıktı, ahır yaptı, ezanı yasakladı, camileri kapattı ve dinsizdi!!! Yanında resim çektirdiği bütün hocaları astırdı!
Çüş be küçük yobaz!
Atatürk'ün adını ağzına alırken, abdestin olsun! Zira küçük yobaz, Atatürk hafızdı! Daha 7-8 yaşında Kuran'ı Kerim'i ezberlemişti. Yunanlıların yıktığı camileri , cebinden para vererek, tamir ettirdi. O zamana kadar, Kuran'ı Kerim, Türkçe'ye çevrilmemişti. Kimse anlayamıyordu, Türkçe'ye çevirdi. Tekke ve tarikatlerin işlerini bozdu! Halkı bu din tüccarlarının elinden kurtardı. Yine kendi parasıyla Japonya"da cami yaptırdı. Dünyanın en doğusunda, güneşin ilk ışık vurduğu cami'yi Mustafa Kemal Atatürk yaptırdı! Yanında resim çektirdiği hocaların, kurucu mecliste, milletvekili olduğu ve hiçbirinin asılmadığı kanıtlandı. Ve bilin bakalım bundan 90 sene sonra, pandemi nedeniyle, camilerin kapısına kilit vurmak kime nasip oldu? Yıllarca bu yalanlara inandınız ve halkı da inandırmaya çalıştınız. Ama, Allah'ın sopası yok! Camilerin kapısına kilit vurmak da, siyasal islama nasip oldu!
Atatürk'ün ne Kurtuluş Savaşı'nda, ne de Çanakkale Savaşı'nda önemli bir rolü yoktu! Evliyalar geldi! Savaşı onlar kazandı!
En çok da buna gülerim!
Osmanlı, son ikiyüz senedir savaş kazanmamıştı! Demek ki, İki yüz senedir, Osmanlı'ya hiç yardım etmeyen Evliyalar, Atatürk'e. yardım etmeye karar vermiş! Eh be küçük yobaz! Bak, Evliyalar bile Atatürk'ün yanında! Sen hala neyin peşindesin!
Arkadaşlar, lütfen olayları ve kişileri, yaşadıkları çağa ve onun şartlarına göre değerlendirmeyi öğrenin! Atatürk kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdiğinde, Amerika'da kölelik vardı! Atatürk burada Cumhuriyet kurduğunda, Avrupa krallıklardan oluşuyordu.Hoş, hala çoğu krallık! İsviçre'de 1974'e kadar, cezaevindeki ailelerin çocukları, köle gibi, çiftlik sahiplerine satılıyordu! 1960'lara kadar, Belçika'da siyahi insanlar, hayvanat bahçesinde sergileniyordu!(şu an milli futbol takımlarının neredeyse tamamı siyahi)
Lütfen tarihi bir karekteri yargılarken, çağının şartlarına göre değerlendirin.
Şimdi, bir de buradan sorayım: Atatürk'ün dünya tarihi açısından yaptığı en büyük iş nedir? Kolayına kaçıp Türkiye Cumhuriyetini kurmak demeyin...
Haydi size bir de ipucu: Roshchield'in Atatürk hakkındaki sözlerini hatırlayın..