İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, konuştukça, açıklama yaptıkça batıyor.
Karne Medya Grubu Başkanı Eyüphan Gündoğdu, “Gappi gazetecilerin gazetesi 9 Eylül’ü satıyor” dediğinde hemen açıklama yaptı: “Gazeteyi değil gazetenin Basın İlan Kurumu haklarını satıyoruz…”
Ben de ona, “Başkan senin bu söylediğin, faizi helal kılmak için bazı bankaların tutucu mevduat sahiplerine, “Size verdiğimiz ‘Faiz değil kar payı…’ rahat olun diyerek mevduat toplamasına benziyor” dediğimde, benzetmeyi neden yaptığımı bile anlamamış ki, bana ekonomiden hiç anlamadığımı belirterek, faiz ile kar payı arasındaki farkı anlatmış mesajında.
Gülmeyin inanın aynen öyle. Hala duruyor mesaj.
Önceki gün yine bir açıklama yaptı.
Gazeteyi satmayacağım diyen Gappi önceki gün yaptığı açıklama da aynen şöyle diyor:
“9 Eylül Gazetesi ve internet sitesi satılmıyor ve satılmayacaktır. Ancak yazılı basının günümüzde çektiği zorlukları hepimiz biliyoruz. Artık bir gazeteyi matbaada basmak hiç kolay değil. İzmir’deki yerel basın temsilcileriyle cemiyetimizde bir araya gelerek sorunlara çözüm arıyoruz. Farklı çözüm modelleri üzerinde çalışıyoruz. Ancak 9 Eylül Gazetesi bizim gururumuzdur ve özellikle de dijitalde büyüyecektir” dedi.
Bakın yine bir kıssadan hisse anlatacağım, inşallah bunu bu kez anlar bana “adapsız” diyen adaplı Gappi.
Ülkenin kralı halkı toplamı ve harasındaki atları onlara tek tek dağıtmış sonra da eklemiş: Bu atlara bir yıl iyi bakın. Bir yıl sonra getirin. Kim gelir de bana ‘At öldü’ derse kellesini alırım…
Herkes atları alıp evlerine gitmiş. Bir ailenin aldığı at bir ay sonra ölmüş.
Bir sene geçmiş atlar teslim edilecek aileyi almış bir telaş.
Kim gidip krala “At öldü” diyecek.
Evin en kurnazı, “Ben söylerlim” deyip gönüllü olmuş.
Gitmiş sıraya girmiş.
Atını getirenler teslim edip evlerine dönerken, “At öldü” diyenlerin kellesi oracıkta alınıyormuş.
Sıra bizim kurnaza gelmiş.
Kral sormuş, “At nerede?” Bizimki yanıt vermiş:
“Ulu kralım sizin geçen sene bize verdiğiniz at var ya yere yattı kalkmıyor…”
Kral hiddetlenmiş, “Ne demek bu?” diye tekrar sormuş. Bizimki sırıtarak, “Efendim sizin geçen sene verdiğiniz at var ya, gözlerini yumdu açmıyor…”
Kral hiddetlenmiş, “Söyle be adam ata ne oldu?
Bizimki sırıtarak, “Efendim sizin geçen sene verdiğiniz at var ya nalları göğe dikti indirmiyor..” deyince kral köpürmüş, “Şuna öldü desene be adam…”
Bizimki yanıt vermiş,
“Onu da siz söyleyin ulu kralım…”
“Öldü” sözünü krala bırakan uyanık kurtulmuş mu.. Hayır. Kral “At öldü demedin ama benimle dalga geçtin” diyerek kellesini yine almış uyanığın…
Bir şeyleri laf kalabalığına getirip asıl fiili söylemeyip tarif etmek kurtarmaz kimseyi adaplı Gappi.
Bakın ne diyor adaplı Gappi:
“Gazeteyi matbaada basmak kolay değil..”
“Kapalı toplantı (Bu Gappi’nin tabiri) yapıp çözüm arıyoruz
“Çözüm modelleri arıyoruz (neler bunlar açıklamalı)…”
“9 Eylül dijitalde büyüyecek…”
Eeeeee… Sonra… Çıkar artık dilinin altındaki baklayı.
Asıl fiili saklamak sadece tarif etmek kurtarmaz kimseyi.
GÜNÜN TAVSİYESİ
Açıklama yapmadan, hikayeyi bir daha oku bence Dilek Gappi.