Hasan Tahsin
Köşe Yazarı
Hasan Tahsin
 

YETER ARTIK SÖZ HALKIN OLMALI!

Halk aç, siyasetçi ve medya tok! Seçenler sefalette, seçilenler abat olmuş! Millet işsiz, ekranlardakiler papağan misali güya “analiz” yapıyor. Kirasını ödeyemeyen insan, televizyonlarda “ekonomi uçuyor” diye avutuluyor.   İşinden haksız yere attığı işçi, icrayla, tefeciyle uğraşırken, onu işten atan demokrasi nutukları atıp “melek” rolüne soyunuyor. Ve medya olmuş “basın”, gündemine ya muhalefetin dertlerini ya da iktidarın dayatmalarını alıyor! Bu mudur sizin gazetecilik? Bu mudur “halkın sesi olmak”? Hadi oradan! On bir yıl... Bu ülkede bir insanın ömründen on bir yılını çalabilirsin ama hakikati susturamazsın! Mikrofonlar kapatıldı, ekranlar karartıldı, yazı köşeleri kapatıldı. Çünkü halkın sesi olmaya çalışmak bile, efendilerin çıkar hesaplarını bozuyordu. İşte tam da bu yüzden susturulmak istendim. Şimdi düşünüyorum da galiba doğruydu bir zamanlar söyleneler, ara vermek zorunluluğum dahi “susturulmak” istenmemdi belki de! Belki de “dostlar” dost, “abiler” abi, “kardeşler” kardeş değildi! Millet açlıkla, çöple, susuzlukla savaşırken, işinden edilirken İzmir’in güya demokrat Başkanı, kapitalizmin gölgesinde fuar; yetmiyor, ekmek davasındaki millete mutfak müzesi açıyor! Bir de övünüyor. Bu mudur halkçılık? Bu mudur demokrasi? Halkın derdi “mutfakta yangın” iken, başkanın icraatı “mutfak müzesi.” Kentin çöpleri toplanamıyor, su kesintileri günlerce sürüyor, elektrik kesilse İzmir resmen Orta Çağ karanlığına gömülecek. Ama başkan kürsüde, ağzında “marka şehir” masalları. Marka şehir öyle fuara sponsor bulmakla olmaz; marka şehir, halkın çöp dağlarının altında ezilmediği, çeşmeden akan suyun kesilmediği, işçisinin kapı önüne atılmadığı şehirle olur. İzmir’in derdi “kapitalizmin sergi salonu” değil, halkın ekmek kavgasıdır! “Sabah Resimleri” işte bunları haykırmak, uykuları kaçırmak için geri geliyor! Artık sabahlar sadece siyasetçilerin sırıtkan yüzleriyle başlamayacak. Artık halkın yarası, ekrandan ekrana, sayfadan sayfaya taşacak. Çünkü bu ülkenin asıl gündemi, “kim kime göz kırptı” değil, halkın nasıl ayakta kalmaya çalıştığıdır. Kızanlar dondurma yiyecek, bozulanlar tamirciye gidecek. Çünkü bu yazılar yaranıza merhem olmak için değil, yaranızı göstermek için yazılacak! Ama dertlere dert katmak, kasvetli havayı daha da karartmak için konuşmayacağım, yazmayacağım, inadına demokrasinin yaşam biçimi olduğu gerçeğini hatırlatıp, insan olana insanca yaklaşmak için haykıracağım. Kızacağım, güleceğim, güldüreceğim ama illaki unutulanları hatırlatacağım. Tarihi, doğruyu da yanlışı da saklamadan konuşacağım. 107.9 Radyo Pause’da 22 Eylül 2025 Pazartesi, hafta içi her sabah sabah 08.00 – 10,00 arasında, Haber Ekspres’in internet sayfalarında haftada iki gün... Ve tek bir cümleyle: Yeter artık, söz halkın! Radyo kısa sürecek, ardından cihan-ı aleme yayın yapacak bir TV geliyor yakında! Temel ilkem belli: Devletin bekası, milletin selameti. Ama sakın karıştırmayın! Devletin bekası, üç beş siyasetçinin koltuğu demek değildir. Milletin selameti, beş on müteahhidin ihalesi demek değildir. Devlet, halkıyla vardır; millet, adaletle ayakta kalır. Bugün iktidar da muhalefet de “basın” görünümlü medya da bunu unutmuştur. Hatırlatma vakti gelmiştir. Artık “söz”, gerçekten halkın olacak ama eminim bu söz, “kimsenin” hoşuna gitmeyecek! https://radyopause.com.tr/ https://www.haberekspres.com.tr/ hasantahsink@gmail.com WhatsApp Mesaj: 05401968178    
Ekleme Tarihi: 16 Eylül 2025 -Salı

YETER ARTIK SÖZ HALKIN OLMALI!

Halk aç, siyasetçi ve medya tok! Seçenler sefalette, seçilenler abat olmuş!

Millet işsiz, ekranlardakiler papağan misali güya “analiz” yapıyor.

Kirasını ödeyemeyen insan, televizyonlarda “ekonomi uçuyor” diye avutuluyor.

 

İşinden haksız yere attığı işçi, icrayla, tefeciyle uğraşırken, onu işten atan demokrasi nutukları atıp “melek” rolüne soyunuyor.

Ve medya olmuş “basın”, gündemine ya muhalefetin dertlerini ya da iktidarın dayatmalarını alıyor!

Bu mudur sizin gazetecilik? Bu mudur “halkın sesi olmak”?

Hadi oradan!

On bir yıl... Bu ülkede bir insanın ömründen on bir yılını çalabilirsin ama hakikati susturamazsın! Mikrofonlar kapatıldı, ekranlar karartıldı, yazı köşeleri kapatıldı. Çünkü halkın sesi olmaya çalışmak bile, efendilerin çıkar hesaplarını bozuyordu.

İşte tam da bu yüzden susturulmak istendim. Şimdi düşünüyorum da galiba doğruydu bir zamanlar söyleneler, ara vermek zorunluluğum dahi “susturulmak” istenmemdi belki de!

Belki de “dostlar” dost, “abiler” abi, “kardeşler” kardeş değildi!

Millet açlıkla, çöple, susuzlukla savaşırken, işinden edilirken İzmir’in güya demokrat Başkanı, kapitalizmin gölgesinde fuar; yetmiyor, ekmek davasındaki millete mutfak müzesi açıyor! Bir de övünüyor.

Bu mudur halkçılık? Bu mudur demokrasi?

Halkın derdi “mutfakta yangın” iken, başkanın icraatı “mutfak müzesi.”

Kentin çöpleri toplanamıyor, su kesintileri günlerce sürüyor, elektrik kesilse İzmir resmen Orta Çağ karanlığına gömülecek. Ama başkan kürsüde, ağzında “marka şehir” masalları. Marka şehir öyle fuara sponsor bulmakla olmaz; marka şehir, halkın çöp dağlarının altında ezilmediği, çeşmeden akan suyun kesilmediği, işçisinin kapı önüne atılmadığı şehirle olur. İzmir’in derdi “kapitalizmin sergi salonu” değil, halkın ekmek kavgasıdır!

“Sabah Resimleri” işte bunları haykırmak, uykuları kaçırmak için geri geliyor!

Artık sabahlar sadece siyasetçilerin sırıtkan yüzleriyle başlamayacak. Artık halkın yarası, ekrandan ekrana, sayfadan sayfaya taşacak.

Çünkü bu ülkenin asıl gündemi, “kim kime göz kırptı” değil, halkın nasıl ayakta kalmaya çalıştığıdır.

Kızanlar dondurma yiyecek, bozulanlar tamirciye gidecek.

Çünkü bu yazılar yaranıza merhem olmak için değil, yaranızı göstermek için yazılacak!

Ama dertlere dert katmak, kasvetli havayı daha da karartmak için konuşmayacağım, yazmayacağım, inadına demokrasinin yaşam biçimi olduğu gerçeğini hatırlatıp, insan olana insanca yaklaşmak için haykıracağım. Kızacağım, güleceğim, güldüreceğim ama illaki unutulanları hatırlatacağım. Tarihi, doğruyu da yanlışı da saklamadan konuşacağım.

107.9 Radyo Pause’da 22 Eylül 2025 Pazartesi, hafta içi her sabah sabah 08.00 – 10,00 arasında, Haber Ekspres’in internet sayfalarında haftada iki gün...

Ve tek bir cümleyle: Yeter artık, söz halkın!

Radyo kısa sürecek, ardından cihan-ı aleme yayın yapacak bir TV geliyor yakında!

Temel ilkem belli: Devletin bekası, milletin selameti. Ama sakın karıştırmayın! Devletin bekası, üç beş siyasetçinin koltuğu demek değildir. Milletin selameti, beş on müteahhidin ihalesi demek değildir.

Devlet, halkıyla vardır; millet, adaletle ayakta kalır.

Bugün iktidar da muhalefet de “basın” görünümlü medya da bunu unutmuştur. Hatırlatma vakti gelmiştir.

Artık “söz”, gerçekten halkın olacak ama eminim bu söz, “kimsenin” hoşuna gitmeyecek!

https://radyopause.com.tr/

https://www.haberekspres.com.tr/

hasantahsink@gmail.com

WhatsApp Mesaj: 05401968178

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Serdar Yasa
(16.09.2025 21:11 - #524)
Kaleminize sağlık Hasan Tahsin hocam. Doğruları haykırmak, herkesin harcı değildir.. Eleştiriler yok göstericidir yararlanmasını bilene.. Selam ve sevgiler Karaburun dan.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.