Kira krizi gündemden düşmüyor.
Bir yanda fahiş artış oranları, diğer yanda “tahliye taahhütnamesi” adı verilen belgelerle başlayan icra süreçleri… Ev sahipleri de kiracılar da çoğu zaman imzanın ne anlama geldiğini tam olarak bilmiyor.
Tahliye taahhütnamesi, kiracının belirli bir tarihte evi boşaltmayı taahhüt ettiği bir belgedir. Ancak özellikle aile konutu olan evlerde durum biraz farklıdır. Eşler evli ise ve konut tapuda aile konutu şerhiyle korunuyorsa, sadece bir eşin imzaladığı tahliye taahhütnamesi geçerli değildir.
Yani bir ev aile konutu olarak kullanılıyorsa, eşlerden biri tek başına “tahliye taahhüdü” veremez.
Ev sahibi bu belgeye dayanarak icra takibi başlatsa bile, tahliye gerçekleşmez. Çünkü kanun diyor ki: “Aile konutu üzerinde yapılacak işlemlerde her iki eşin de rızası gerekir.”
Bu kadar net.
Pratikte ne oluyor?
Ev sahibi, kira sözleşmesi yenilenirken ya da kiralama başında, sadece bir eşin imzasını taşıyan bir taahhüt alıyor. Sonra “bu belgeye dayanarak tahliye talep ederim” diye düşünüyor. Ancak iş icraya geldiğinde tablo değişiyor: diğer eşin rızası yoksa belge yok hükmünde sayılıyor.
Bu durum çoğu zaman ev sahipleri için sürpriz, kiracılar içinse büyük bir rahatlama oluyor. Ama işin özü şu:
Hukuk, kira ilişkisini değil, aile birliğini esas alıyor.
Bu nedenle tahliye taahhütnamesi düzenlerken dikkat edilmesi gereken temel kural açık:
Aile konutuysa iki imza şart.
Ne bir fazla, ne bir eksik.
