ZAFER ÖZCİVAN
Köşe Yazarı
ZAFER ÖZCİVAN
 

TRUMP’IN GÜMRÜK VERGİSİ POLİTİKALARININ KÜRESEL VE TÜRKİYE AÇIAINDAN ANALİZİ

Trump Dönemi Gümrük Vergilerinin Küresel Boyutu Donald Trump’ın başkanlık döneminde ortaya çıkan ve 2025’e kadar uzanan gümrük vergisi politikaları, küresel ticaret sisteminde köklü değişikliklere yol açtı. ABD, geleneksel serbest ticaret normlarından saparak, tarifeleri “korumacılık” ve “karşılıklılık” ilkeleri doğrultusunda politik bir araç haline getirdi. Çin: ABD’nin en büyük hedefi Çin oldu. 2018’den itibaren ABD, Çin’den gelen birçok ürüne %25’e varan yüksek tarifeler uyguladı. Bu adım, iki ülke arasında başlayan “ticaret savaşının temelini oluşturdu. Çin, karşılık olarak ABD ürünlerine tarifeler getirdi ve küresel tedarik zincirleri büyük oranda yeniden şekillendi. Avrupa Birliği: AB de Trump’ın hedefi oldu. Özellikle otomotiv, alüminyum ve çelik sektörlerinde AB’ye karşı tarifeler uygulandı. Bu durum, Avrupa ülkelerinde ekonomik büyüme ve ihracat açısından riskler yarattı. Vietnam, Hindistan, Meksika gibi diğer ülkeler: ABD, Çin ve AB dışındaki ülkelerden ithalatı da dengelemek için yüksek tarifeler koydu. Özellikle Vietnam’a karşı uygulanan tarifeler, bölgesel tedarik zincirlerinin yeniden şekillenmesini tetikledi. Bu geniş kapsamlı tarifeler, küresel ticaret hacmini geçici olarak daraltırken, ülkeleri yeni ticari ittifaklar kurmaya ve yerel üretimi güçlendirmeye itti. Örneğin, Japonya ve Kanada, ABD ile ticaret müzakerelerini yeniden şekillendirerek daha avantajlı anlaşmalar yaptı. Türkiye’ye Etkileri: Zorluklar ve Fırsatlar Türkiye, Trump döneminde ABD ile yaşadığı siyasi gerilimlerin yanında bu tarifeler nedeniyle de ekonomik anlamda çeşitli zorluklarla karşılaştı. Ancak, bu zorlukların içinde fırsatlar da barındırıyor. Zorluklar: Çelik ve Alüminyum Sektörü: Türkiye’nin en önemli ihracat kalemlerinden olan çelik ve alüminyum, ABD’nin uyguladığı yüksek tarifeler nedeniyle rekabet gücünü kaybetti. Türkiye’den ABD’ye ihracat 2018’den sonra %30’a varan oranda azaldı. Lira’daki Dalgalanmalar: ABD ile yaşanan ticari ve siyasi gerginlikler, Türkiye ekonomisinin kırılganlığı ile birleşince Türk Lirası ciddi değer kayıplarına uğradı. Bu durum, ithalat maliyetlerini artırırken enflasyonun yükselmesine yol açtı. Misilleme Tarifeleri: Türkiye, ABD’nin vergilerine karşılık olarak otomobil, alkol ve bazı tarım ürünlerinde misilleme tarifeleri uyguladı. Bu hamle iki taraf arasında ticaretin daralmasına neden oldu. Fırsatlar: Tedarik Zincirlerinde Alternatif Konum: ABD, Çin’den ve AB’den ithalatını kısıtladıkça Türkiye, rekabet avantajı kazanma fırsatı yakaladı. Özellikle orta ölçekli sanayi ve tekstil sektörleri, ABD pazarına yönelerek yeni ticari kapılar açtı. Coğrafi Konum ve Üretim Altyapısı: Türkiye’nin stratejik konumu ve üretim kapasitesi, küresel firmaların Çin’den çıkış stratejilerinde önemli rol oynamaya başladı. ABD’nin tedarikçi alternatifleri arasında Türkiye daha çok ön plana çıktı. Serbest Ticaret Anlaşmaları ve Gümrük Birliği: Türkiye’nin Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği sayesinde birçok üründe AB üzerinden ABD’ye dolaylı ihracat yapabilme imkânı arttı. Bu sayede gümrük engelleri aşılmaya çalışıldı. 3. Sektörel Yansımalar ve Stratejik Değerlendirme Otomotiv: ABD’nin uyguladığı tarifeler ve karşı tarife uygulamaları, Türkiye’nin otomotiv ihracatını baskıladı. Ancak Trump sonrası ABD’deki üretim maliyetlerinin yükselmesi, Türkiye’deki rekabetçi otomotiv parçaları üreticilerine avantaj sağladı. Tekstil ve Hazır Giyim: ABD’nin Çin mallarına getirdiği tarifeler nedeniyle, Türkiye’nin tekstil ürünleri ABD pazarında rekabet gücünü artırdı. Bu sektör, Türkiye için önemli bir büyüme alanı olarak öne çıktı. Tarım Ürünleri: Türkiye, ABD’nin bazı tarım ürünlerine getirdiği tarifelerden dolaylı etkilenirken, alternatif pazarlara yöneldi. Aynı zamanda ABD’nin uyguladığı tarifeler nedeniyle gıda ürünlerinde de bölgesel ihracat kanalları değişti. 4. Türkiye’nin Geleceğe Yönelik Stratejileri Türkiye, bu yeni ticaret ortamında rekabet gücünü artırmak ve küresel pazar payını yükseltmek için bazı adımlar atmalıdır: İhracat Çeşitlendirmesi: Hem ürün bazında hem de pazar bazında çeşitlendirme sağlanmalı; özellikle ABD ve AB’nin dışında Afrika, Orta Doğu ve Asya pazarlarına yönelim hızlandırılmalı. Katma Değerli Üretim: Hammadde ihracatından, yüksek katma değerli üretim ve ileri teknoloji ürünlerine geçiş teşvik edilmeli. Dijitalleşme ve Lojistik: E-ticaret ve dijital ticaretin önemi artırılarak, lojistik altyapı güçlendirilmeli; böylece tedarik zincirlerinde hızlı ve uygun maliyetli alternatif olunmalı. Diplomasi ve Ticaret Politikaları: ABD ve diğer ülkelerle olan ticaret ilişkilerinde diplomatik kanallar etkin kullanılmalı, olası tarife çatışmaları minimize edilmeli. Sonuç Trump’ın gümrük vergisi politikaları, küresel ticaretin dinamiklerini sarsarak yeni dengeler oluşturdu. Türkiye, bu sürecin hem olumsuz hem de olumlu etkilerini yaşayarak, kendi stratejik konumunu güçlendirmek durumunda kaldı. Türkiye’nin gelecekteki ekonomik başarısı, küresel ticaretteki yeni fırsatları ne kadar iyi değerlendirip, riskleri ne kadar iyi yönettiğine bağlı olacak.
Ekleme Tarihi: 22 Ağustos 2025 -Cuma

TRUMP’IN GÜMRÜK VERGİSİ POLİTİKALARININ KÜRESEL VE TÜRKİYE AÇIAINDAN ANALİZİ

Trump Dönemi Gümrük Vergilerinin Küresel Boyutu
Donald Trump’ın başkanlık döneminde ortaya çıkan ve 2025’e kadar uzanan gümrük vergisi politikaları, küresel ticaret sisteminde köklü değişikliklere yol açtı. ABD, geleneksel serbest ticaret normlarından saparak, tarifeleri “korumacılık” ve “karşılıklılık” ilkeleri doğrultusunda politik bir araç haline getirdi.
Çin: ABD’nin en büyük hedefi Çin oldu. 2018’den itibaren ABD, Çin’den gelen birçok ürüne %25’e varan yüksek tarifeler uyguladı. Bu adım, iki ülke arasında başlayan “ticaret savaşının temelini oluşturdu. Çin, karşılık olarak ABD ürünlerine tarifeler getirdi ve küresel tedarik zincirleri büyük oranda yeniden şekillendi.
Avrupa Birliği: AB de Trump’ın hedefi oldu. Özellikle otomotiv, alüminyum ve çelik sektörlerinde AB’ye karşı tarifeler uygulandı. Bu durum, Avrupa ülkelerinde ekonomik büyüme ve ihracat açısından riskler yarattı.
Vietnam, Hindistan, Meksika gibi diğer ülkeler: ABD, Çin ve AB dışındaki ülkelerden ithalatı da dengelemek için yüksek tarifeler koydu. Özellikle Vietnam’a karşı uygulanan tarifeler, bölgesel tedarik zincirlerinin yeniden şekillenmesini tetikledi.
Bu geniş kapsamlı tarifeler, küresel ticaret hacmini geçici olarak daraltırken, ülkeleri yeni ticari ittifaklar kurmaya ve yerel üretimi güçlendirmeye itti. Örneğin, Japonya ve Kanada, ABD ile ticaret müzakerelerini yeniden şekillendirerek daha avantajlı anlaşmalar yaptı.
Türkiye’ye Etkileri: Zorluklar ve Fırsatlar
Türkiye, Trump döneminde ABD ile yaşadığı siyasi gerilimlerin yanında bu tarifeler nedeniyle de ekonomik anlamda çeşitli zorluklarla karşılaştı. Ancak, bu zorlukların içinde fırsatlar da barındırıyor.
Zorluklar:
Çelik ve Alüminyum Sektörü: Türkiye’nin en önemli ihracat kalemlerinden olan çelik ve alüminyum, ABD’nin uyguladığı yüksek tarifeler nedeniyle rekabet gücünü kaybetti. Türkiye’den ABD’ye ihracat 2018’den sonra %30’a varan oranda azaldı.
Lira’daki Dalgalanmalar: ABD ile yaşanan ticari ve siyasi gerginlikler, Türkiye ekonomisinin kırılganlığı ile birleşince Türk Lirası ciddi değer kayıplarına uğradı. Bu durum, ithalat maliyetlerini artırırken enflasyonun yükselmesine yol açtı.
Misilleme Tarifeleri: Türkiye, ABD’nin vergilerine karşılık olarak otomobil, alkol ve bazı tarım ürünlerinde misilleme tarifeleri uyguladı. Bu hamle iki taraf arasında ticaretin daralmasına neden oldu.
Fırsatlar:
Tedarik Zincirlerinde Alternatif Konum: ABD, Çin’den ve AB’den ithalatını kısıtladıkça Türkiye, rekabet avantajı kazanma fırsatı yakaladı. Özellikle orta ölçekli sanayi ve tekstil sektörleri, ABD pazarına yönelerek yeni ticari kapılar açtı.
Coğrafi Konum ve Üretim Altyapısı: Türkiye’nin stratejik konumu ve üretim kapasitesi, küresel firmaların Çin’den çıkış stratejilerinde önemli rol oynamaya başladı. ABD’nin tedarikçi alternatifleri arasında Türkiye daha çok ön plana çıktı.
Serbest Ticaret Anlaşmaları ve Gümrük Birliği: Türkiye’nin Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği sayesinde birçok üründe AB üzerinden ABD’ye dolaylı ihracat yapabilme imkânı arttı. Bu sayede gümrük engelleri aşılmaya çalışıldı.
3. Sektörel Yansımalar ve Stratejik Değerlendirme
Otomotiv: ABD’nin uyguladığı tarifeler ve karşı tarife uygulamaları, Türkiye’nin otomotiv ihracatını baskıladı. Ancak Trump sonrası ABD’deki üretim maliyetlerinin yükselmesi, Türkiye’deki rekabetçi otomotiv parçaları üreticilerine avantaj sağladı.
Tekstil ve Hazır Giyim: ABD’nin Çin mallarına getirdiği tarifeler nedeniyle, Türkiye’nin tekstil ürünleri ABD pazarında rekabet gücünü artırdı. Bu sektör, Türkiye için önemli bir büyüme alanı olarak öne çıktı.
Tarım Ürünleri: Türkiye, ABD’nin bazı tarım ürünlerine getirdiği tarifelerden dolaylı etkilenirken, alternatif pazarlara yöneldi. Aynı zamanda ABD’nin uyguladığı tarifeler nedeniyle gıda ürünlerinde de bölgesel ihracat kanalları değişti.
4. Türkiye’nin Geleceğe Yönelik Stratejileri
Türkiye, bu yeni ticaret ortamında rekabet gücünü artırmak ve küresel pazar payını yükseltmek için bazı adımlar atmalıdır:
İhracat Çeşitlendirmesi: Hem ürün bazında hem de pazar bazında çeşitlendirme sağlanmalı; özellikle ABD ve AB’nin dışında Afrika, Orta Doğu ve Asya pazarlarına yönelim hızlandırılmalı.
Katma Değerli Üretim: Hammadde ihracatından, yüksek katma değerli üretim ve ileri teknoloji ürünlerine geçiş teşvik edilmeli.
Dijitalleşme ve Lojistik: E-ticaret ve dijital ticaretin önemi artırılarak, lojistik altyapı güçlendirilmeli; böylece tedarik zincirlerinde hızlı ve uygun maliyetli alternatif olunmalı.
Diplomasi ve Ticaret Politikaları: ABD ve diğer ülkelerle olan ticaret ilişkilerinde diplomatik kanallar etkin kullanılmalı, olası tarife çatışmaları minimize edilmeli.
Sonuç
Trump’ın gümrük vergisi politikaları, küresel ticaretin dinamiklerini sarsarak yeni dengeler oluşturdu. Türkiye, bu sürecin hem olumsuz hem de olumlu etkilerini yaşayarak, kendi stratejik konumunu güçlendirmek durumunda kaldı. Türkiye’nin gelecekteki ekonomik başarısı, küresel ticaretteki yeni fırsatları ne kadar iyi değerlendirip, riskleri ne kadar iyi yönettiğine bağlı olacak.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.