2025 yılının ağustos ayına ait Sanayi Üretim Endeksi verileri, Türkiye ekonomisinin üretim tarafında ivmenin devam ettiğini ortaya koydu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre %7,1 oranında arttı. Bu oran, yılın üçüncü çeyreğine güçlü bir başlangıca işaret ederken, özellikle imalat sanayisindeki geniş tabanlı artış ekonomideki toparlanmanın sürdüğünü gösteriyor.
Sanayinin Motoru: İmalat Sektöründeki Canlanma
Sanayinin alt sektörleri 2021=100 referans yılıyla incelendiğinde, imalat sanayi endeksi Ağustos 2025’te geçen yılın aynı ayına göre %7,7 oranında artış kaydetti. Bu güçlü artış, üretim faaliyetlerinde hem iç talebin hem de ihracatın desteğiyle hız kazandığını gösteriyor. Özellikle otomotiv, makine, elektronik, gıda ve kimya sanayilerinde üretim hacminin yükselmesi, genel endeksteki artışta belirleyici rol oynadı.
İmalat sektöründeki bu toparlanma, Türkiye’nin ihracat kapasitesi ve sanayi istihdamı açısından da pozitif sinyaller veriyor. Artan üretim temposu, kapasite kullanım oranlarına ve tedarik zincirlerindeki hareketliliğe yansırken, yatırım eğilimlerinin yeniden canlanmasına da katkı sağlıyor.
Madencilik ve Enerji Üretiminde Ilımlı Seyir
Madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi, yıllık bazda %2,6 oranında artış gösterdi. Bu artış, küresel emtia fiyatlarındaki dengelenmeye rağmen yerli madencilik üretiminin istikrarlı biçimde devam ettiğini ortaya koyuyor. Özellikle metalik madenler ve endüstriyel hammadde üretimindeki artış, sanayinin ara malı ihtiyacını destekleyici bir unsur olarak öne çıktı.
Buna karşılık, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yıllık bazda %6,1 oranında arttı. Bu artış, yaz aylarının enerji talebini yükseltmesi ve sanayideki üretim artışının elektrik tüketimine yansımasıyla ilişkilendirilebilir. Enerji arzında sürdürülebilirlik ve üretim kapasitesi açısından olumlu bir tablo oluşurken, yenilenebilir enerji kaynaklarının üretimdeki payının giderek artması da dikkat çekiyor.
Aylık Değişim: Temmuz’a Göre Hafif Artış
Sanayi üretimi bir önceki aya göre %0,4 oranında artış kaydetti. Aylık bazda sınırlı da olsa bu artış, üretim faaliyetlerinde durağanlıktan uzak, dengeli bir genişleme eğilimine işaret ediyor.
Sektör detaylarında ise tablo biraz daha karmaşık:
Madencilik ve taş ocakçılığı sektörü aylık bazda %0,1 oranında azaldı. Bu düşüş, özellikle bazı madenlerde sezonluk üretim kısıtlarının etkisiyle açıklanabilir.
İmalat sanayi endeksi ise %0,7 oranında artış gösterdi. Bu artış, özellikle otomotiv ve makine sektörlerinde üretim temposunun yaz dönemi boyunca korunabildiğini gösteriyor.
Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü aylık bazda %2,5 oranında azaldı. Mevsimsel etkiler ve enerji tüketimindeki kısa dönem dalgalanmalar bu azalışta etkili oldu.
Aylık bazdaki veriler, üretim dinamiklerinin yılın ikinci yarısında dengeli bir büyüme eğilimi sürdürdüğünü, sanayinin genel olarak pozitif seyrini koruduğunu gösteriyor.
Ekonomik Büyümenin Temel Dayanağı: Sanayi Üretimi
Sanayi üretimi, ekonomik büyümenin en somut göstergelerinden biri olarak, Türkiye ekonomisinin gidişatını yakından yansıtıyor. 2025’in ilk sekiz ayına bakıldığında, üretim endeksinde yıl boyunca devam eden pozitif eğilim dikkat çekiyor. Bu eğilim hem iç talepteki dayanıklılığın hem de ihracat pazarlarındaki istikrarın sanayiye yansımasını temsil ediyor.
Küresel ekonomide yaşanan yavaşlama ve jeopolitik risklere rağmen Türkiye sanayisinin bu performansı, üretim altyapısındaki dayanıklılığın ve sanayi politikalarının etkinliğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Ayrıca son yıllarda hız kazanan teknoloji odaklı dönüşüm yatırımları ve yeşil üretim stratejileri, üretim verimliliğini artırarak büyümeye yapısal destek sağlıyor.
Verimlilik, İhracat ve İstihdam Üçgeni
Sanayi üretimindeki artış, aynı zamanda istihdam yaratma kapasitesi ve verimlilik artışı açısından da önemli bir sinyal. İmalat sanayisinde kapasite kullanım oranlarının yükselmesi, işgücü piyasasında üretime dayalı istihdamın artmasını destekliyor. Bu durum, hane halkı gelirlerine olumlu yansırken, iç talebin canlılığını korumasına katkı sağlıyor.
İhracat tarafında ise özellikle Avrupa pazarına yapılan dayanıklı tüketim malları, kimyasal ürünler ve makine ihracatında artış eğilimi sürüyor. Sanayi üretimindeki bu genişleme, dış ticaret dengesinde ihracat lehine bir güçlenme potansiyeli oluşturuyor.
Sonuç: Sanayi Ekonominin Lokomotifi Olmayı Sürdürüyor
2025 yılı Ağustos verileri, sanayi üretiminin Türkiye ekonomisinde lokomotif rolünü sürdürdüğünü net biçimde gösteriyor. Yıllık bazda %7,1’lik artış, sadece üretim hacminin değil, aynı zamanda ekonomik güvenin de yeniden güçlendiğini yansıtıyor.
İmalat sektörünün öncülüğünde şekillenen bu büyüme hem istihdam hem de ihracat açısından yapısal bir güçlenmeye işaret ediyor. Önümüzdeki dönemde enerji arz güvenliği, tedarik zinciri istikrarı ve yeşil dönüşüm yatırımlarının sürdürülmesi, sanayi üretiminin kalıcı bir büyüme rotasında ilerlemesi için kritik önemde olacak.
Türkiye, 2025’in ikinci yarısına güçlü üretim göstergeleriyle girerken, bu ivmenin yıl sonu büyüme rakamlarına da pozitif yansıyacağı öngörülüyor.
ZAFER ÖZCİVAN