ZAFER ÖZCİVAN
Köşe Yazarı
ZAFER ÖZCİVAN
 

2024 KÜLTÜR EKONOMİSİ

Türkiye’de kültür ekonomisi 2024 yılında dikkat çekici bir büyüme performansı sergiledi. Hem kültür harcamalarında hem de kültürel faaliyetlerin ekonomide yarattığı katma değerde güçlü artışlar görülürken, özellikle ithalat kalemlerindeki büyük sıçrama yılı belirleyen dinamiklerden biri oldu. TÜİK’in “Kültür Ekonomisi 2024” raporu, kültürün hem ekonomik hem de toplumsal etkisinin giderek genişlediğini ortaya koyuyor. Kültür Harcamaları 2024’te 408,3 Milyar TL’ye Ulaştı Türkiye’de kültür harcamaları 2024 yılında bir önceki yıla göre %83,3 artarak 408 milyar 339 milyon TL’ye yükseldi. Ekonomide sert fiyat artışlarının etkisi hissedilmekle birlikte, kültür harcamalarının genişlemesinde hane halkının artan dijital içerik tüketimi, kültürel hizmetlere yönelik talep ve kamu yatırımlarının etkisi belirgin oldu. Bu harcamanın GSYH içindeki payı %0,9 seviyesinde gerçekleşti. Oran hâlâ gelişmiş ülke ortalamalarının altında olsa da kültürel ekonominin milli gelir içindeki yerinde son yıllara göre görece bir iyileşme dikkat çekiyor. Kamu Harcamalarının Payı %49,1: Kültürel Miras İlk Sırada Toplam kültür harcamalarının yarısına yakını genel devlet harcamalarından oluştu. 2024’te genel devlet kültür harcamaları %76,1 artışla 200,4 milyar TL’ye çıktı. Bu harcamaların %67,8’i merkezi yönetim bütçesinden gerçekleştirildi. Kamu harcamaları içinde en yüksek pay %17,7 ile kültürel miras alanına ayrıldı. Müzeler, arkeolojik alanlar, restorasyon projeleri ve tarihi yapıların korunmasına dönük yatırımların bu artışta etkili olduğu değerlendiriliyor. Devletin kültür mirasına ilişkin rolünü güçlendirmeye devam ettiği görülüyor. Hane halkı Kültür Harcaması %91,5 Arttı: Dijital İçerik Öne Çıktı Hane halklarının kültür harcamaları 2024’te %91,5’lik yüksek bir artışla 203,8 milyar TL’ye yükseldi. Bu kalemde en yüksek payı sırasıyla: Bilgi işleme ekipmanları (%25,0) – Bilgisayar, tablet, depolama ürünleri gibi dijital araçlara olan talep hem eğitim hem de iş hayatındaki dönüşüm nedeniyle güçlü seyrini koruyor. Kültürel hizmetler (%24,3) – Sinema, tiyatro, konser, dijital abonelikler ve benzeri kültürel etkinliklere yönelik harcama artışı dikkat çekiyor. Kitaplar (%18,1) – Kitap fiyatlarının yüksek artışına rağmen tüketici talebinin güçlü olduğu gözleniyor. Bu tablo, Türkiye’de kültürel tüketimin giderek daha fazla dijitalleştiğini ve kültür pazarı içinde elektronik altyapının payının hızla büyüdüğünü gösteriyor. Kültürel Sektörlerin Katma Değeri 188,5 Milyar TL’ye Çıktı Kültürel sektörlerde faaliyet gösteren girişimlerin ekonomiye kattığı değer %73,9 artarak 188,5 milyar TL’ye yükseldi. Katma değerin dağılımı kültür ekonomisinin hangi alanlarda yoğunlaştığını da ortaya koyuyor: %20,7’si: Kayıtlı medyanın basılması ve çoğaltılması %13,1’i: Sinema filmi, video, televizyon yapımcılığı ve müzik yayıncılığı %11,6’sı: Mimarlık faaliyetleri Bu dağılım, özellikle görsel-işitsel içerik üretimi ile mimarlık ve tasarım sektörlerinin kültür ekonomisinin omurgasını oluşturduğunu gösteriyor. Dijital medya platformlarındaki genişleme, yerli yapım sektörünü de desteklemeye devam ediyor. Kültürel Mal İthalatı Patladı: %166 Artış 2024 yılının en çarpıcı bulgularından biri kültürel malların dış ticareti oldu. Kültürel mal ihracatı %8,1 artarak 9,8 milyar dolar Kültürel mal ithalatı ise %166 artarak 7,3 milyar dolar düzeyine çıktı. İthalattaki sert artış, özellikle dijital cihazlar, sanat malzemeleri, müzik ve görsel-işitsel ekipmanlarda dışa bağımlılığın arttığını ortaya koyuyor. Dış ticaret dengesine bakıldığında kültürel mallarda ihracatın hâlâ daha yüksek olduğu görülse de fark önceki yıllara göre daralmış durumda. Hem ihracat hem ithalatta en büyük pay el sanatları ürünlerinde gerçekleşti. Kültürel İstihdam 957 Bin Kişiye Ulaştı 2024 yılında kültürel istihdam %6,5 artarak 957 bin kişiye yükseldi. Bu rakam Türkiye’de toplam istihdamın %2,9’una karşılık geliyor. Cinsiyet dağılımında dengeli bir tablo var: %52,2 erkek, %47,8 kadın. Eğitim düzeyine göre dağılım ise kültür sektörünün yüksek nitelik talebini yansıtıyor: %45,4 yükseköğretim mezunu, %24,1 lise ve dengi okul, %30,5 lise altı eğitimli. Bu tablo, kültürel mesleklerde üniversite eğitimli çalışanların ağırlığının arttığını gösteren önemli bir gösterge. El Sanatları Çalışanlarının Payı %32,6’ya Yükseldi Kültürel istihdamın %79,9’u kültürel mesleklerde, geri kalan %20,1’i kültürel olmayan mesleklerde çalışanlardan oluşuyor. Kültürel meslek gruplarında en yüksek pay: %32,6 ile el sanatları çalışanlarına ait. Bu durum Türkiye’nin zengin el sanatları geleneğinin ekonomik bir sektör olarak hâlâ büyük önem taşıdığını gösteriyor. Diğer önemli meslek grupları: %19,2 mimarlar, planlamacılar, harita mühendisleri ve tasarımcılar, %8,2 yazarlar, gazeteciler ve dilbilimciler. Kadın istihdamının en düşük olduğu kültürel alan %28,2 ile sanat, kültür ve mutfak yardımcı profesyonelleri olurken, en yüksek olduğu alan %77,7 ile diğer dil öğretmenleri oldu. Bu iki uç örnek, kültürel sektörlerde toplumsal cinsiyet dengesinin meslek gruplarına göre büyük değişim gösterdiğini ortaya koyuyor. Genel Değerlendirme 2024 verileri, Türkiye’de kültür ekonomisinin hem üretim hem tüketim yönüyle hızla büyüdüğünü; ancak bu büyümenin özellikle ithalat tarafında ciddi bir dışa bağımlılık sorusunu beraberinde getirdiğini gösteriyor. Dijital kültür tüketiminin artması, kültürel üretimin çok sektörlü yapıda gelişmesini sağlasa da kültürel harcamaların milli gelir içindeki payının hâlâ sınırlı kalması, kültür ekonomisinin potansiyelini tam olarak kullanamadığına işaret ediyor. Buna karşın istihdam artışı, mimarlık ve görsel-işitsel içerik üretiminin güçlenmesi, kamu yatırımının sürmesi ve hane halkının kültür tüketimindeki çeşitlenme, 2025 için pozitif işaretler olarak öne çıkıyor.
Ekleme Tarihi: 02 Aralık 2025 -Salı

2024 KÜLTÜR EKONOMİSİ

Türkiye’de kültür ekonomisi 2024 yılında dikkat çekici bir büyüme performansı sergiledi. Hem kültür harcamalarında hem de kültürel faaliyetlerin ekonomide yarattığı katma değerde güçlü artışlar görülürken, özellikle ithalat kalemlerindeki büyük sıçrama yılı belirleyen dinamiklerden biri oldu. TÜİK’in “Kültür Ekonomisi 2024” raporu, kültürün hem ekonomik hem de toplumsal etkisinin giderek genişlediğini ortaya koyuyor.
Kültür Harcamaları 2024’te 408,3 Milyar TL’ye Ulaştı
Türkiye’de kültür harcamaları 2024 yılında bir önceki yıla göre %83,3 artarak 408 milyar 339 milyon TL’ye yükseldi. Ekonomide sert fiyat artışlarının etkisi hissedilmekle birlikte, kültür harcamalarının genişlemesinde hane halkının artan dijital içerik tüketimi, kültürel hizmetlere yönelik talep ve kamu yatırımlarının etkisi belirgin oldu.
Bu harcamanın GSYH içindeki payı %0,9 seviyesinde gerçekleşti. Oran hâlâ gelişmiş ülke ortalamalarının altında olsa da kültürel ekonominin milli gelir içindeki yerinde son yıllara göre görece bir iyileşme dikkat çekiyor.
Kamu Harcamalarının Payı %49,1: Kültürel Miras İlk Sırada
Toplam kültür harcamalarının yarısına yakını genel devlet harcamalarından oluştu. 2024’te genel devlet kültür harcamaları %76,1 artışla 200,4 milyar TL’ye çıktı. Bu harcamaların %67,8’i merkezi yönetim bütçesinden gerçekleştirildi.
Kamu harcamaları içinde en yüksek pay %17,7 ile kültürel miras alanına ayrıldı. Müzeler, arkeolojik alanlar, restorasyon projeleri ve tarihi yapıların korunmasına dönük yatırımların bu artışta etkili olduğu değerlendiriliyor. Devletin kültür mirasına ilişkin rolünü güçlendirmeye devam ettiği görülüyor.
Hane halkı Kültür Harcaması %91,5 Arttı: Dijital İçerik Öne Çıktı
Hane halklarının kültür harcamaları 2024’te %91,5’lik yüksek bir artışla 203,8 milyar TL’ye yükseldi. Bu kalemde en yüksek payı sırasıyla:
Bilgi işleme ekipmanları (%25,0) – Bilgisayar, tablet, depolama ürünleri gibi dijital araçlara olan talep hem eğitim hem de iş hayatındaki dönüşüm nedeniyle güçlü seyrini koruyor.
Kültürel hizmetler (%24,3) – Sinema, tiyatro, konser, dijital abonelikler ve benzeri kültürel etkinliklere yönelik harcama artışı dikkat çekiyor.
Kitaplar (%18,1) – Kitap fiyatlarının yüksek artışına rağmen tüketici talebinin güçlü olduğu gözleniyor.
Bu tablo, Türkiye’de kültürel tüketimin giderek daha fazla dijitalleştiğini ve kültür pazarı içinde elektronik altyapının payının hızla büyüdüğünü gösteriyor.
Kültürel Sektörlerin Katma Değeri 188,5 Milyar TL’ye Çıktı
Kültürel sektörlerde faaliyet gösteren girişimlerin ekonomiye kattığı değer %73,9 artarak 188,5 milyar TL’ye yükseldi. Katma değerin dağılımı kültür ekonomisinin hangi alanlarda yoğunlaştığını da ortaya koyuyor:
%20,7’si: Kayıtlı medyanın basılması ve çoğaltılması
%13,1’i: Sinema filmi, video, televizyon yapımcılığı ve müzik yayıncılığı
%11,6’sı: Mimarlık faaliyetleri
Bu dağılım, özellikle görsel-işitsel içerik üretimi ile mimarlık ve tasarım sektörlerinin kültür ekonomisinin omurgasını oluşturduğunu gösteriyor. Dijital medya platformlarındaki genişleme, yerli yapım sektörünü de desteklemeye devam ediyor.
Kültürel Mal İthalatı Patladı: %166 Artış
2024 yılının en çarpıcı bulgularından biri kültürel malların dış ticareti oldu.
Kültürel mal ihracatı %8,1 artarak 9,8 milyar dolar
Kültürel mal ithalatı ise %166 artarak 7,3 milyar dolar düzeyine çıktı.
İthalattaki sert artış, özellikle dijital cihazlar, sanat malzemeleri, müzik ve görsel-işitsel ekipmanlarda dışa bağımlılığın arttığını ortaya koyuyor.
Dış ticaret dengesine bakıldığında kültürel mallarda ihracatın hâlâ daha yüksek olduğu görülse de fark önceki yıllara göre daralmış durumda. Hem ihracat hem ithalatta en büyük pay el sanatları ürünlerinde gerçekleşti.
Kültürel İstihdam 957 Bin Kişiye Ulaştı
2024 yılında kültürel istihdam %6,5 artarak 957 bin kişiye yükseldi. Bu rakam Türkiye’de toplam istihdamın %2,9’una karşılık geliyor.
Cinsiyet dağılımında dengeli bir tablo var:
%52,2 erkek,
%47,8 kadın.
Eğitim düzeyine göre dağılım ise kültür sektörünün yüksek nitelik talebini yansıtıyor:
%45,4 yükseköğretim mezunu,
%24,1 lise ve dengi okul,
%30,5 lise altı eğitimli.
Bu tablo, kültürel mesleklerde üniversite eğitimli çalışanların ağırlığının arttığını gösteren önemli bir gösterge.
El Sanatları Çalışanlarının Payı %32,6’ya Yükseldi
Kültürel istihdamın %79,9’u kültürel mesleklerde, geri kalan %20,1’i kültürel olmayan mesleklerde çalışanlardan oluşuyor. Kültürel meslek gruplarında en yüksek pay:
%32,6 ile el sanatları çalışanlarına ait.
Bu durum Türkiye’nin zengin el sanatları geleneğinin ekonomik bir sektör olarak hâlâ büyük önem taşıdığını gösteriyor.
Diğer önemli meslek grupları:
%19,2 mimarlar, planlamacılar, harita mühendisleri ve tasarımcılar,
%8,2 yazarlar, gazeteciler ve dilbilimciler.
Kadın istihdamının en düşük olduğu kültürel alan %28,2 ile sanat, kültür ve mutfak yardımcı profesyonelleri olurken, en yüksek olduğu alan %77,7 ile diğer dil öğretmenleri oldu. Bu iki uç örnek, kültürel sektörlerde toplumsal cinsiyet dengesinin meslek gruplarına göre büyük değişim gösterdiğini ortaya koyuyor.
Genel Değerlendirme
2024 verileri, Türkiye’de kültür ekonomisinin hem üretim hem tüketim yönüyle hızla büyüdüğünü; ancak bu büyümenin özellikle ithalat tarafında ciddi bir dışa bağımlılık sorusunu beraberinde getirdiğini gösteriyor. Dijital kültür tüketiminin artması, kültürel üretimin çok sektörlü yapıda gelişmesini sağlasa da kültürel harcamaların milli gelir içindeki payının hâlâ sınırlı kalması, kültür ekonomisinin potansiyelini tam olarak kullanamadığına işaret ediyor.
Buna karşın istihdam artışı, mimarlık ve görsel-işitsel içerik üretiminin güçlenmesi, kamu yatırımının sürmesi ve hane halkının kültür tüketimindeki çeşitlenme, 2025 için pozitif işaretler olarak öne çıkıyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.