Eylem Koç
Köşe Yazarı
Eylem Koç
 

Yalnız Adam: Cemil Tugay ve Chp

Son zamanlarda gördük ki, çatlaklar gözle görülür hâle gelmiş. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, parti içi derin siyaset ve sendikaların baskıları arasında yalnız bırakıldı. Sokakta yürüdü, çöpleri topladı ve dedi ki: “Gerekirse ben yaparım ama İzmirlinin parasını çarçur edemem.” Kendi partili milletvekilleri tepki gösterdi, ama o yılmadı. Kooperatif olayında tarafını net bir şekilde belirledi; haksızlık karşısında susmanın dilsiz şeytanın işareti olduğunu İzmirlilere gösterdi. 9 Eylül… İzmir’in kurtuluş günü. Tugay yine yalnız bırakıldı. Partili vekiller çeşitli görevlerle başka yerlerdeydi. Tugay Basına karşı naif bir duruş sergilese de İzmirli gördü ki, partinin kafasında “Zaten kazanırız” düşüncesi hâkim olmuş lakin halk, boş bırakılmış sokakları ve ilgisiz yetkilileri unutmaz. Ve işte o an, Cemil Tugay 9 Eylül yürüyüşünde partilileri tarafından da yanlız bırakıldı.İzmir için bu özel günde yanında kendi parti vekilleri yerine ak partli vekiller yer aldı . Yanında partili olmayan isimler vardı belki, ama o yılmadı; duruşunu bozmadı. CHP içindeki derin kavga, İzmir’deki durumu ve yeni safların belirlenme çabaları artık gözler önünde. Önceden en küçük mitingde bile Dikili’den, Bergama’dan koşa koşa Özgür Bey’in yanına koşanlar, kurultay davasında “Kılıçdaroğlu geri gelir” düşüncesiyle yeni saflarını belirlemeye çalışıyor. İzmir’de CHP’li belediye başkanları ve parti içindeki aktörler, kendi konumlarını güçlendirme yarışındalar; partinin birliği yerle bir olsa da yeni dengeleri belirleme çabalarından vazgeçmiyorlar. Ama İzmirli bunu görüyor. Yıllardır CHP yönetiyor olabilir, ama sabrın da bir sınırı var. Partinin iç kavgası, sokaktaki hizmetlere ve şehrin ihtiyaçlarına yansıyor. Cemil Tugay’ın yalnız duruşu, partinin iç çekişmelerinin ortasında bir duruş sembolü hâline geldi. Haksızlığa karşı susmamak, partiden ve baskılardan bağımsız bir duruş sergilemek… İşte gerçek güç burada. İzmir’de yalnızlık da, kararlılık da görünür. Kavgalı eve kız verilmez derler, ama yalnız adamın duruşu bazen bir ev kadar sağlam olur. Cemil Tugay, partisi için eleştirilir belki, ama İzmirlinin gözünde yaptığı işlerin değeri tartışılmaz. İzmir sadece bir şehir değil; partinin iç hesaplarını, güç kavgasını ve halkın sabrını sınayan bir arena. Ve bir soru bırakmak gerekir: CHP içindeki kavga, İzmir’in hizmeti ve halkın çıkarı önüne geçerse, bu yalnız adamın kararlılığı ne kadar dayanabilir?
Ekleme Tarihi: 11 Eylül 2025 -Perşembe

Yalnız Adam: Cemil Tugay ve Chp

Son zamanlarda gördük ki, çatlaklar gözle görülür hâle gelmiş. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, parti içi derin siyaset ve sendikaların baskıları arasında yalnız bırakıldı.

Sokakta yürüdü, çöpleri topladı ve dedi ki: “Gerekirse ben yaparım ama İzmirlinin parasını çarçur edemem.” Kendi partili milletvekilleri tepki gösterdi, ama o yılmadı. Kooperatif olayında tarafını net bir şekilde belirledi; haksızlık karşısında susmanın dilsiz şeytanın işareti olduğunu İzmirlilere gösterdi.

9 Eylül… İzmir’in kurtuluş günü.

Tugay yine yalnız bırakıldı.

Partili vekiller çeşitli görevlerle başka yerlerdeydi. Tugay Basına karşı naif bir duruş sergilese de İzmirli gördü ki, partinin kafasında “Zaten kazanırız” düşüncesi hâkim olmuş lakin halk, boş bırakılmış sokakları ve ilgisiz yetkilileri unutmaz.

Ve işte o an,

Cemil Tugay 9 Eylül yürüyüşünde partilileri tarafından da yanlız bırakıldı.İzmir için bu özel günde yanında kendi parti vekilleri yerine ak partli vekiller yer aldı .

Yanında partili olmayan isimler vardı belki, ama o yılmadı; duruşunu bozmadı. CHP içindeki derin kavga, İzmir’deki durumu ve yeni safların belirlenme çabaları artık gözler önünde.

Önceden en küçük mitingde bile Dikili’den, Bergama’dan koşa koşa Özgür Bey’in yanına koşanlar, kurultay davasında “Kılıçdaroğlu geri gelir” düşüncesiyle yeni saflarını belirlemeye çalışıyor. İzmir’de CHP’li belediye başkanları ve parti içindeki aktörler, kendi konumlarını güçlendirme yarışındalar; partinin birliği yerle bir olsa da yeni dengeleri belirleme çabalarından vazgeçmiyorlar.

Ama İzmirli bunu görüyor. Yıllardır CHP yönetiyor olabilir, ama sabrın da bir sınırı var. Partinin iç kavgası, sokaktaki hizmetlere ve şehrin ihtiyaçlarına yansıyor. Cemil Tugay’ın yalnız duruşu, partinin iç çekişmelerinin ortasında bir duruş sembolü hâline geldi. Haksızlığa karşı susmamak, partiden ve baskılardan bağımsız bir duruş sergilemek… İşte gerçek güç burada.

İzmir’de yalnızlık da, kararlılık da görünür. Kavgalı eve kız verilmez derler, ama yalnız adamın duruşu bazen bir ev kadar sağlam olur. Cemil Tugay, partisi için eleştirilir belki, ama İzmirlinin gözünde yaptığı işlerin değeri tartışılmaz. İzmir sadece bir şehir değil; partinin iç hesaplarını, güç kavgasını ve halkın sabrını sınayan bir arena.

Ve bir soru bırakmak gerekir: CHP içindeki kavga, İzmir’in hizmeti ve halkın çıkarı önüne geçerse, bu yalnız adamın kararlılığı ne kadar dayanabilir?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.