casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri
Eylem Koç
Köşe Yazarı
Eylem Koç
 

Deprem bölgesinde kadın olmak…

“Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra resmen bir cinsiyet körlüğü oluştu!” desek, abartmış olmayız. Şüphesiz, deprem felaketini en derin hisseden kadınlar oldu! Küresel veriler; çocuk ve yaşlıların bakımlarını da üstlenen kadınların, afetlerde en çok etkilendiği grup olduğunu söylüyor. Ne yazık ki bizde de öyle oldu… Toplumsal yaşamın tüm alanlarında olduğu gibi depremde de cinsiyet eşitsizlikleri ile karşımıza çıktı. Sosyo-ekonomik eşitsizliklerden dolayı, homojen gruplardan olusamayan toplumlarda, afetlerin etkileri de toplumun sosyal ozelliklerine gore degisiyor. Ne yazık ki bizde de öyle oldu…     ***   Uzmanlara göre kadınlar için uçurumu derinleştiren/ayrıştıran/sosyal kırılganlığı tetikleyen etkenler, şöyle sıralanıyor: Toplumun sosyal agları, etnik kokeni, sosyal guvenlik, dil, din, medeni durum ve yas, dıs  gorunus, saglık, beslenme, yonetime katılım, gelir ve istihdam eksikligi, zenginlik ve yasam kalitesi ve hatta dogum yeri… Kadınlar açısından depremi incelediğimizde, sosyal baskı altında yasayan kadınlar, haklarından yararlanamadıkları gibi, yoksulluk kadınlasmakta, kadınların daha fazla incinebilir ve zarar gorebilir duruma dustüklerini görüyoruz.   ***   Hepimizi derinden yaralayan Kahramanmaraş merkezli depremler, dünyanın her yerindeki doğal afetlerde olduğu gibi öncelikli olarak kadınları etkiledi. Deprem bölgesindeki geçici yerleşim alanlarında yaşayan kadınlar için hijyenik koşulların oluşturulması hala kritik önem taşıyor! Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye'nin 17 Şubat 2023 tarihli durum raporuna göre: 11 şehirde etkilenen kişi sayısı (1,7 milyon mülteci dahil): 15.8 milyon Hamile kadın sayısı (tahmini): 226.000 Üreme çağındaki kadın sayısı (tahmini): 4.1 milyon Önümüzdeki ay gerçekleşmesi beklenen doğum sayısı (normal şartlarda, tahmini): 25.000 Tüm bu veriler ortadayken, bu yaşam gerçekliğinin ne kadar kolaylaştırıldığı konusu sorun olmaya devam ediyor!   ***   Temel ihtiyaçlara erişim, özellikle adet hijyen ürünleri, temiz iç çamaşırı başta olmak üzere; tüm temizlik ürünleri, depremden etkilenen bölgede ciddi bir sorun! Hem depremden etkilenenler hem de bölgede çalışan gönüllülerin temiz su, duş, tuvalet ve el yıkama noktalarına erişimi oldukça sınırlı. Bu sebepler, bulaşıcı hastalıkların yayılması riskini de artırıyor! UNFPA, ortakları aracılığıyla deprem nedeniyle her şeyini kaybeden kadınlara, kız çocuklarına, gençlere ve kilit gruplara hijyen ve anne-bebek kitleri dağıtmaya devam ediyor. Ayrıca başta kadın pedi ve bebek bezi üreticilerinin yardımları olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından bölgeye malzeme akışı sağlanıyor. Fakat depremzede sayısının fazla olması ve bu tür ihtiyaç malzemelerinin belirli periyotlarla kullanımda olması nedeniyle bu yardımların sürekliliği büyük önem taşıyor.   ***   Deprem bölgesindeki kadın gönüllülerin sayısının artması, bölgedeki kadınların ihtiyaçlarını karşılamak açısından çok önemli… Kültürel alışkanlıklar, kadınların ihtiyaçlarını yüksek sesle dile getirememesi sonucunu doğurabiliyor. Bölgedeki gönüllü kadınların varlığı bu yüzden de kritik derecede önem taşıyor. Kadın gönüllüler, yardım dağıtımlarında özellikle afetlerde dezavantajlı gruplar arasında yer alan kadınlara ulaşarak, ihtiyaçlarını söylemekte zorlananların taleplerini bire bir takip ediyor, karşılamaya çalışıyor.   ***   Cinsiyet körlüğü yaşanıyor… Erkekler ve kadınlar felaketleri farklı yaşıyorlar… Kahramanmaraş merkezli depremlerden sağ kurtulan birçok kadın, felaketten hemen sonraki yardımların ‘cinsiyet körlüğünden’ şikayet ederken, bazıları aşırı kalabalık barınaklarda, kendilerinin ve çocuklarının güvenliğinden kaygı duyarak yaşıyor. Kadınlar için ayrı tuvaletlerin, hijyen ürünlerinin, yıkanma alanlarının ve anne sağlığı hizmetlerinin azlığı, toparlanmaya çalışan kadın depremzedelerin karşılaştığı ilk zorluklar arasında yer alıyor. Deprem bölgesinde görev yapan gönüllüler, kadın görevli sayısının az olması nedeniyle kadınların ihtiyaçlarını rahatça dile getiremediğini, bu durumdan kaynaklı sorunlar yaşandığını söylüyor.   ***   Bölgede gönüllü olarak sahada çalışan kadın görevliler, mevcut kaos içinde kadınlara özgü durumların yok sayılabildiğini dile getiriyor: "İlaç sıkıntısı var. Stresten kaynaklı yaşanan kanamalar uzun sürüyor. Kadınlar günlerdir iç çamaşırı dahi olmadan kanamalarını durdurmaya çalışıyorlar. Mikrop kapma tehlikeleri var. Kullandıkları çamaşırlar bir süre sonra enfeksiyon riski taşıyacak." Öte yandan, bölgede kadın gönüllü sayılarının düşük olduğuna dikkat çekiliyor ve bu sayının artırılması gerektiği ifade edilerek, çağrılar yapılıyor.
Ekleme Tarihi: 23 Şubat 2023 - Perşembe

Deprem bölgesinde kadın olmak…

“Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra resmen bir cinsiyet körlüğü oluştu!” desek, abartmış olmayız.

Şüphesiz, deprem felaketini en derin hisseden kadınlar oldu!

Küresel veriler; çocuk ve yaşlıların bakımlarını da üstlenen kadınların, afetlerde en çok etkilendiği grup olduğunu söylüyor. Ne yazık ki bizde de öyle oldu…

Toplumsal yaşamın tüm alanlarında olduğu gibi depremde de cinsiyet eşitsizlikleri ile karşımıza çıktı.

Sosyo-ekonomik eşitsizliklerden dolayı, homojen gruplardan olusamayan toplumlarda, afetlerin etkileri de toplumun sosyal ozelliklerine gore degisiyor. Ne yazık ki bizde de öyle oldu…

 

 

***

 

Uzmanlara göre kadınlar için uçurumu derinleştiren/ayrıştıran/sosyal kırılganlığı tetikleyen etkenler, şöyle sıralanıyor:

Toplumun sosyal agları, etnik kokeni, sosyal guvenlik, dil, din, medeni durum ve yas, dıs

 gorunus, saglık, beslenme, yonetime katılım, gelir ve istihdam eksikligi, zenginlik ve yasam kalitesi ve hatta dogum yeri…

Kadınlar açısından depremi incelediğimizde, sosyal baskı altında yasayan kadınlar, haklarından yararlanamadıkları gibi, yoksulluk kadınlasmakta, kadınların daha fazla incinebilir ve zarar gorebilir duruma dustüklerini görüyoruz.

 

***

 

Hepimizi derinden yaralayan Kahramanmaraş merkezli depremler, dünyanın her yerindeki doğal afetlerde olduğu gibi öncelikli olarak kadınları etkiledi. Deprem bölgesindeki geçici yerleşim alanlarında yaşayan kadınlar için hijyenik koşulların oluşturulması hala kritik önem taşıyor!

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye'nin 17 Şubat 2023 tarihli durum raporuna göre:

11 şehirde etkilenen kişi sayısı (1,7 milyon mülteci dahil): 15.8 milyon

Hamile kadın sayısı (tahmini): 226.000

Üreme çağındaki kadın sayısı (tahmini): 4.1 milyon

Önümüzdeki ay gerçekleşmesi beklenen doğum sayısı (normal şartlarda, tahmini): 25.000

Tüm bu veriler ortadayken, bu yaşam gerçekliğinin ne kadar kolaylaştırıldığı konusu sorun olmaya devam ediyor!

 

***

 

Temel ihtiyaçlara erişim, özellikle adet hijyen ürünleri, temiz iç çamaşırı başta olmak üzere; tüm temizlik ürünleri, depremden etkilenen bölgede ciddi bir sorun!

Hem depremden etkilenenler hem de bölgede çalışan gönüllülerin temiz su, duş, tuvalet ve el yıkama noktalarına erişimi oldukça sınırlı.

Bu sebepler, bulaşıcı hastalıkların yayılması riskini de artırıyor!

UNFPA, ortakları aracılığıyla deprem nedeniyle her şeyini kaybeden kadınlara, kız çocuklarına, gençlere ve kilit gruplara hijyen ve anne-bebek kitleri dağıtmaya devam ediyor. Ayrıca başta kadın pedi ve bebek bezi üreticilerinin yardımları olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından bölgeye malzeme akışı sağlanıyor.

Fakat depremzede sayısının fazla olması ve bu tür ihtiyaç malzemelerinin belirli periyotlarla kullanımda olması nedeniyle bu yardımların sürekliliği büyük önem taşıyor.

 

***

 

Deprem bölgesindeki kadın gönüllülerin sayısının artması, bölgedeki kadınların ihtiyaçlarını karşılamak açısından çok önemli…

Kültürel alışkanlıklar, kadınların ihtiyaçlarını yüksek sesle dile getirememesi sonucunu doğurabiliyor.

Bölgedeki gönüllü kadınların varlığı bu yüzden de kritik derecede önem taşıyor.

Kadın gönüllüler, yardım dağıtımlarında özellikle afetlerde dezavantajlı gruplar arasında yer alan kadınlara ulaşarak, ihtiyaçlarını söylemekte zorlananların taleplerini bire bir takip ediyor, karşılamaya çalışıyor.

 

***

 

Cinsiyet körlüğü yaşanıyor… Erkekler ve kadınlar felaketleri farklı yaşıyorlar…

Kahramanmaraş merkezli depremlerden sağ kurtulan birçok kadın, felaketten hemen sonraki yardımların ‘cinsiyet körlüğünden’ şikayet ederken, bazıları aşırı kalabalık barınaklarda, kendilerinin ve çocuklarının güvenliğinden kaygı duyarak yaşıyor.

Kadınlar için ayrı tuvaletlerin, hijyen ürünlerinin, yıkanma alanlarının ve anne sağlığı hizmetlerinin azlığı, toparlanmaya çalışan kadın depremzedelerin karşılaştığı ilk zorluklar arasında yer alıyor.

Deprem bölgesinde görev yapan gönüllüler, kadın görevli sayısının az olması nedeniyle kadınların ihtiyaçlarını rahatça dile getiremediğini, bu durumdan kaynaklı sorunlar yaşandığını söylüyor.

 

***

 

Bölgede gönüllü olarak sahada çalışan kadın görevliler, mevcut kaos içinde kadınlara özgü durumların yok sayılabildiğini dile getiriyor: "İlaç sıkıntısı var. Stresten kaynaklı yaşanan kanamalar uzun sürüyor. Kadınlar günlerdir iç çamaşırı dahi olmadan kanamalarını durdurmaya çalışıyorlar. Mikrop kapma tehlikeleri var. Kullandıkları çamaşırlar bir süre sonra enfeksiyon riski taşıyacak."

Öte yandan, bölgede kadın gönüllü sayılarının düşük olduğuna dikkat çekiliyor ve bu sayının artırılması gerektiği ifade edilerek, çağrılar yapılıyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.