casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri
Muharrem Kaynak
Köşe Yazarı
Muharrem Kaynak
 

İZMİR SEVDASI

Şiirlerimde sevgi, aşk ve güzellik konuları ağırlıklı olmasına rağmen içimdeki Atatürk sevgisi en ağır basanıdır diyorum ve şu dizelerimi sıralıyorum ;                                                 Anamın ak sütü nasıl helalse bana                                                 Eğilirde başım O' Mustafa Kemal'e                                                 İçerim içerim devrimlerini onun                                                 İçin sizde sözüne kanmayın onun bunun.   İzmir'i çok seviyorum, benim için İZMİR en sade ve en güzel bir şiirdir, ama İSTANBUL tadı pek de hoş almayan bir şiirler çorbasıdır. Buna rağmen İstanbul'u aşureye benzetmenin daha iyi olacağına inanırım. 01.MART.1995'de İstanbul'daydım , dördüncü şiir kitabım Mesaiye Kalan Güneş 'in ön sözüne yazmıştım bu satırlarımı.   Yirmi yedi yıl sonra, en sade ve en güzel bir şiirdir dediğim İZMİR' e taşındım ve sevdalısı olduğum bu güzel şehrin havasını teneffüs ediyorum . İnsan sevdalısına şiir yazar, mektup yazar, türkü yakar, şarkı yapar, bende İZMİR' e yazdım . Kısmet ve nasip olursa İZMİR' e ait anılarımı, şiirlerimi ve yazılarımı sizlerle paylaşacağım .   Sevmek öyle bir kavramdır ki, seviyorum, çok seviyorum, deli gibi seviyorum, benim kadar kimse sevemez demek veya seviyorum ... diye cadde ve sokaklara çıkıp avazı çıktığı kadar bağırmak , haykırmak falan değildir.   Sevmek ; sevdiğine bir şeyler verebilmek, sunmak, armağan etmek, övmek, onu yüceltmek, onu özlemek, onu esirgemek, ona kem gözle bakana veya ona kötü söz söyleyene haddini bildirmek, onun hakkını kimselere yedirmemek, onu kıskanmak, gerektiğinde onun için bir çok şeyden feragat edebilmektir. Sevmek, sevgiyi aşka dönüştürebilmektir, o sevdiğin kim veya ne ise onunla sarhoş olabilmektir .   Ben, İZMİR' in meltem ve imbatında sarhoş olurum, fırsat ve vakit buldukça kendimi Kordon'da sahilde bulurum, dalarım beş kapının birisinden kendimi Fuar'da bulurum, Kemeraltı' na da girerim, vaktim ve param varsa hanların on dokuzunu da dolaşır alış veriş ederim, vapura binerim Karşıyaka'ya geçerim, metroya binerim İZMİR' in bir ucundan bir ucuna seyahat ederim, kafelerde otururum, istersem çay, kahve, istersem rakı veya bira içerim, yolda yürürken simit bile yerim, kime ne derim, kimseden çekinmem ki ben İZMİR' de hürüm .                 ÇALSIN İZMİR ZEYBEĞİ   Arkadaş, bu gün gözlerin parlıyor, sanki dokuz eylül gibi Bende gençlik  günlerimi hatırladım, gel analım o günleri Biz o günleri anarken, çalsın, çalsın artık İzmir Zeybeği Hadi gel dökelim de içimizi, dökülsün mısralar dizi dizi   Yar dinlesin beni yar, diz çöken mısralarla eğilsin başlar Giyelim mor cepkenlerimizi, birde mavi şalvar  Geliyor, geliyor  mert efeler, zeybekler ve kızanlar İlk kurşunu atanlar ve İzmir'de destan yazan kahramanlar   Çalarken İzmir Zeybeği, gel beraber gezelim  güzel İzmir 'i Konak'ta Hasan Tahsin'i analım, saat kulesi gibi ebedi Gezelim ve tozalım biraz, Kemeraltı' na girelim Vaktimiz yeterse, Hanların Ondokuzu' na da girelim    Kordon Boyunda yürüyelim, meltem vursun yüzümüze Denizden serin serin, karadan ılık ılık esen bir rüzgar Ne görünen iri bir dalga var, nede denizde bir kabartı Güzel İzmir, biz senden öğrendik meltemi ve imbatı Nefes nefes deniz soluyor, yosun kokusuyla İzmir halkı     ŞİİRİN DEVAMI   Akşam olunca, İkinci Kordon'a gidelim, demlenelim Bence, rakı içelim bu gece, gülelim, eğlenelim  İzmir'in kavaklarını, kırmızı buğday türküsünü de söyleriz Yörük Ali, Çakırcalı, Çakıcı Mehmet Efe gibi bizde oynarız   İçince, çakır keyif  efelenir de ayağa kalkarsa birimiz  Sallanıp, dellenince, dur yapma falan der bir diğerimiz Çıkınca, yürürüz, Fuar'a gireriz, beş kapının birisinden Hangisinden çıkarız bilmiyorum, ama çıkarız birisinden   Basmane, Kahramanlar, İki çeşmelik, Tepecik Ne olursa olsun, olan olsun, zaten bir gecelik   Geriye gelirken, yolun sağı ve solu gazinolarla dolu Uğrarız, Santana' ya ve Tantana'ya ... hoş geldin derlerse ... Çok oturmayız, şöyle bir bakar ve çıkarız, canımız isterse  Burası İzmir, bırak feleğin gecesini çalma, bu da böyle bir gece  Sabahlarız, gün ışırken çıkarız, baş döndüren o yerden   Derken, haydi Karşıyaka' ya gidelim dersem eğer ben Binelim taksiye Konak İskelesi' ne gidelim, hey ! duydun mu ... Uyan, beraber içtik biz rakıyı, hep sen doldurmadın mı Sen sarhoş oldun da arkadaş, ben  hiç sarhoş olmadım mı   Tut beni, tut, elimi tut, tut tutabilirsen , Tut şimdi Konak iskelesinden gemiye binen beni .. Benim sesimde güzeldir, dinlesin gemidekiler de beni... Söyle arkadaş, kaptana söyle, ne olur kırmasın bizi ; Fonda, telefonda, yada radyoda çalsın İzmir Zeybeği'ni Çalsın, çalsın da dinlesin herkes İzmir Efeleri'ni Efeyiz biz, hem coşar, hem de oynarız, Efeyiz biz                                                                                                                                                                       Muharrem KAYNAK                                                                                        22 MART 2022
Ekleme Tarihi: 23 Mart 2022 - Çarşamba

İZMİR SEVDASI

Şiirlerimde sevgi, aşk ve güzellik konuları ağırlıklı olmasına rağmen içimdeki Atatürk sevgisi en ağır basanıdır diyorum ve şu dizelerimi sıralıyorum ;

                                                Anamın ak sütü nasıl helalse bana

                                                Eğilirde başım O' Mustafa Kemal'e

                                                İçerim içerim devrimlerini onun

                                                İçin sizde sözüne kanmayın onun bunun.

 

İzmir'i çok seviyorum, benim için İZMİR en sade ve en güzel bir şiirdir, ama İSTANBUL tadı pek de hoş almayan bir şiirler çorbasıdır. Buna rağmen İstanbul'u aşureye benzetmenin daha iyi olacağına inanırım. 01.MART.1995'de İstanbul'daydım , dördüncü şiir kitabım Mesaiye Kalan Güneş 'in ön sözüne yazmıştım bu satırlarımı.

 

Yirmi yedi yıl sonra, en sade ve en güzel bir şiirdir dediğim İZMİR' e taşındım ve sevdalısı olduğum bu güzel şehrin havasını teneffüs ediyorum . İnsan sevdalısına şiir yazar, mektup yazar, türkü yakar, şarkı yapar, bende İZMİR' e yazdım . Kısmet ve nasip olursa İZMİR' e ait anılarımı, şiirlerimi ve yazılarımı sizlerle paylaşacağım .

 

Sevmek öyle bir kavramdır ki, seviyorum, çok seviyorum, deli gibi seviyorum, benim kadar kimse sevemez demek veya seviyorum ... diye cadde ve sokaklara çıkıp avazı çıktığı kadar bağırmak , haykırmak falan değildir.

 

Sevmek ; sevdiğine bir şeyler verebilmek, sunmak, armağan etmek, övmek, onu yüceltmek, onu özlemek, onu esirgemek, ona kem gözle bakana veya ona kötü söz söyleyene haddini bildirmek, onun hakkını kimselere yedirmemek, onu kıskanmak, gerektiğinde onun için bir çok şeyden feragat edebilmektir. Sevmek, sevgiyi aşka dönüştürebilmektir, o sevdiğin kim veya ne ise onunla sarhoş olabilmektir .

 

Ben, İZMİR' in meltem ve imbatında sarhoş olurum, fırsat ve vakit buldukça kendimi Kordon'da sahilde bulurum, dalarım beş kapının birisinden kendimi Fuar'da bulurum, Kemeraltı' na da girerim, vaktim ve param varsa hanların on dokuzunu da dolaşır alış veriş ederim, vapura binerim Karşıyaka'ya geçerim, metroya binerim İZMİR' in bir ucundan bir ucuna seyahat ederim, kafelerde otururum, istersem çay, kahve, istersem rakı veya bira içerim, yolda yürürken simit bile yerim, kime ne derim, kimseden çekinmem ki ben İZMİR' de hürüm .

 

 

            ÇALSIN İZMİR ZEYBEĞİ

 

Arkadaş, bu gün gözlerin parlıyor, sanki dokuz eylül gibi

Bende gençlik  günlerimi hatırladım, gel analım o günleri

Biz o günleri anarken, çalsın, çalsın artık İzmir Zeybeği

Hadi gel dökelim de içimizi, dökülsün mısralar dizi dizi

 

Yar dinlesin beni yar, diz çöken mısralarla eğilsin başlar

Giyelim mor cepkenlerimizi, birde mavi şalvar 

Geliyor, geliyor  mert efeler, zeybekler ve kızanlar

İlk kurşunu atanlar ve İzmir'de destan yazan kahramanlar

 

Çalarken İzmir Zeybeği, gel beraber gezelim  güzel İzmir 'i

Konak'ta Hasan Tahsin'i analım, saat kulesi gibi ebedi

Gezelim ve tozalım biraz, Kemeraltı' na girelim

Vaktimiz yeterse, Hanların Ondokuzu' na da girelim

  

Kordon Boyunda yürüyelim, meltem vursun yüzümüze

Denizden serin serin, karadan ılık ılık esen bir rüzgar

Ne görünen iri bir dalga var, nede denizde bir kabartı

Güzel İzmir, biz senden öğrendik meltemi ve imbatı

Nefes nefes deniz soluyor, yosun kokusuyla İzmir halkı

 

 

ŞİİRİN DEVAMI

 

Akşam olunca, İkinci Kordon'a gidelim, demlenelim

Bence, rakı içelim bu gece, gülelim, eğlenelim 

İzmir'in kavaklarını, kırmızı buğday türküsünü de söyleriz

Yörük Ali, Çakırcalı, Çakıcı Mehmet Efe gibi bizde oynarız

 

İçince, çakır keyif  efelenir de ayağa kalkarsa birimiz 

Sallanıp, dellenince, dur yapma falan der bir diğerimiz

Çıkınca, yürürüz, Fuar'a gireriz, beş kapının birisinden

Hangisinden çıkarız bilmiyorum, ama çıkarız birisinden

 

Basmane, Kahramanlar, İki çeşmelik, Tepecik

Ne olursa olsun, olan olsun, zaten bir gecelik

 

Geriye gelirken, yolun sağı ve solu gazinolarla dolu

Uğrarız, Santana' ya ve Tantana'ya ... hoş geldin derlerse ...

Çok oturmayız, şöyle bir bakar ve çıkarız, canımız isterse 

Burası İzmir, bırak feleğin gecesini çalma, bu da böyle bir gece 

Sabahlarız, gün ışırken çıkarız, baş döndüren o yerden

 

Derken, haydi Karşıyaka' ya gidelim dersem eğer ben

Binelim taksiye Konak İskelesi' ne gidelim, hey ! duydun mu ...

Uyan, beraber içtik biz rakıyı, hep sen doldurmadın mı

Sen sarhoş oldun da arkadaş, ben  hiç sarhoş olmadım mı

 

Tut beni, tut, elimi tut, tut tutabilirsen ,

Tut şimdi Konak iskelesinden gemiye binen beni ..

Benim sesimde güzeldir, dinlesin gemidekiler de beni...

Söyle arkadaş, kaptana söyle, ne olur kırmasın bizi ;

Fonda, telefonda, yada radyoda çalsın İzmir Zeybeği'ni

Çalsın, çalsın da dinlesin herkes İzmir Efeleri'ni

Efeyiz biz, hem coşar, hem de oynarız, Efeyiz biz 

                                                                                 

                                                                                   Muharrem KAYNAK

                                                                                       22 MART 2022

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.