Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

Merkez Bankası yılın son toplantısında politika faizini yüzde 38 olarak belirledi. Karar, piyasaların yakından takip ettiği faiz sürecinde yeni bir adımı işaret ediyor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yılın son Para Politikası Kurulu toplantısında merakla beklenen faiz kararını açıkladı. Merkez Bankası faiz kararı doğrultusunda politika faizi yüzde 38’e indirildi. Faiz politikasında yılın son adımı TCMB, 2025 yılı boyunca faiz oranlarında birçok kez değişikliğe gitmişti. Bugünkü karar, yılın son toplantısında politika faizinin yüzde 38 seviyesine çekilmesiyle sonuçlandı. Bu adım, para politikasında izlenen sıkılaştırma ve dengeleme yaklaşımının bir devamı olarak değerlendiriliyor. 2025'te faiz hareketlerinin seyri Yıl içinde faiz adımları dalgalı bir seyir izledi: 23 Ocak’ta faiz yüzde 47,5’ten yüzde 45’e indirildi. 6 Mart’ta faiz yüzde 45’ten yüzde 42,50’ye geriledi. 17 Nisan’da alınan ara kararla faiz yüzde 46’ya yükseltildi. 19 Haziran toplantısında faiz sabit bırakılarak yüzde 46’da tutuldu. 24 Temmuz’da faiz yüzde 43’e çekildi. 11 Eylül’de oran yüzde 40,50 seviyesine indirildi. 23 Ekim’de faiz yüzde 39,50 olarak belirlendi. Bugünkü karar ile politika faizi 2025 yılı içerisinde sekizinci kez değişikliğe uğramış oldu. Kur değerlendirmesi: “Baskılama söz konusu değil” TCMB Başkanı Fatih Karahan, kasım ayında yaptığı değerlendirmede kur politikası ve para sıkılaştırmasına ilişkin önemli mesajlar vermişti. Karahan, Türk Lirası’na yönelik talebin arttığını ve kurda yapay bir baskılama olmadığını vurgulamıştı. Karahan, döviz piyasasına yönelik şu ifadeleri kullanmıştı: “Ekonomide dengeyi sağlamak için parasal sıkılaşma uyguluyoruz. Türk Lirası’nın reel değeri arttı ve vatandaşların dövizden TL’ye geçişi hızlandı. Kurun baskılanması söz konusu değil; ancak oynaklığı azaltmak için zaman zaman müdahalelerde bulunuyoruz.” “Faiz kararlarının enflasyonla dengeli olması önemli” TCMB Başkanı Karahan, politika faizi ve piyasa faizleri arasındaki ilişkinin enflasyon beklentileriyle yakından bağlantılı olduğuna dikkat çekmişti. “Politika faizinin etkili olabilmesi için enflasyonla denge içinde olması gerekir” diyen Karahan, uzun vadeli kredilerde faiz belirlemenin çoğunlukla enflasyon beklentisine göre yapıldığını belirtmişti. Karahan şu değerlendirmeyi yapmıştı: “Uzun vadeli fiyatlamalar, politika faizinden bağımsız olarak enflasyon beklentileri üzerinden şekillenebilir. Bu denge sağlanamazsa politika faizleri piyasa faizlerine yansımayabilir veya ters etki yaratabilir.”