casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri
Hakan KANBER / KöşeliYorum
Köşe Yazarı
Hakan KANBER / KöşeliYorum
 

25 kuruş ile kurtuldu mu?

Hatırlanacağı üzere 2018 yılında çevreyi korumaya yönelik yeni bir kanun yayımlandı. O gün bugündür plastik alışveriş poşetleri, marketlerde tüketiciye 25 kuruştan satılıyor. Yasanın çıktığı tarihte plastik poşetleri ücretsiz veren satış noktalarına, kapalı satış alanının her metrekaresi için 10 lira idari para cezası uygulanıyordu. Böylece poşetlerin ücretli satılması teşvik ediliyordu. Devasa ölçekteki marketleri düşünürsek, ortaya hayli yüklü ve bol sıfırlı ceza rakamlarının çıktığı aşikâr… Ama şimdilerde durum nedir bilemiyorum. Peki, ya doğaya her türlü haltı atan sorumsuz insanlara ne tür cezalar uygulanıyor? Oradaki durum nedir, onu da bilemiyorum…   BİLİNÇ… SADECE BİLİNÇ…   2018’ten bu yana alışverişlerde ya o 25 kuruşları ödedik ya da evlerimizden file, torba vs şeyler götürüp, marketlerden aldıklarımızı onlara doldurduk. Kamuoyu ile paylaşılan verilere göre, Türk vatandaşlarının büyük çoğunluğu doğada yok olmak nedir bilmeyen plastik poşetlerden uzak durdu. Ama 25 kuruş ödememek için mi uzak durdu yoksa 25 kuruşun tetiklediği çevre bilinciyle mi uzak durdu, onu da bilemiyorum… Birey olarak, bu kararı en başından beri destekliyorum. Plastik poşet kullanılmamalı… Karar güzel, çevre bilincini bu kadar tabana yaymak daha da güzel.   FAKAT DEĞİŞEN BİR ŞEY OLMADI!   Peki, bu kararın pratikte karşılığı oldu mu? Ya da nasıl oldu? Hangi düzeyde kaldı? Otomobili olan bagajında taşıdı ya olmayan vatandaş cebinde bez torbayla mı dolaştı? Hiç sanmıyorum… Markete hazırlıksız giden insanlar 25 kuruş ödeyip yine bu poşetleri kullandıysa, nerede kaldı çevre koruma? 25 kuruşluk bedeli ödeyen milyonlar, yine çevreyi kirletmiş olmadılar mı? Market poşetlerinin 25 kuruşluk bir ücrete dönüştürülmesi gerçekten çevreyle mi ilgiliydi yoksa işin içinde bizim bilmediğimiz duygusal(!) nedenlerde mi vardı? Aklımda, cevabı olmayan yüzlerce deli soru…   HER YERDE İSTİSMAR EDİLİYOR!   Yıllardır Türkiye’nin birçok yerinde ‘çevre katliamı’ yapıldığı gerekçesiyle eylemler düzenleniyor. Yazılı ve görsel basında hemen her gün rastlıyoruz bunlara... Bir yanda jandarma/polis barikatı, bir yanda vatandaş yığınları… Kimi zaman göğüs göğüse gelen taraflar… Taşlı, sopalı, biber gazlı gösteriler… Yerel halkın direniş gösterdiği bu yerlerde ‘çözümsüzlük’ sürerken, çevre korumayı ‘poşet’e indirgemek oldukça ironik…   BİLİNÇSİZ BÜYÜYEN BİR NESİL!   Hoş yurdum insanında 25 kuruşluk bu tedbir çok da çevre bilinci oluşturmadı bana göre! Kullandığımız toplu taşıma araçlarından tutun da semtimizdeki cadde, sokak ve parklara kadar her yer; bu 25 kuruşluk tedbirden nasibini almamış insanların atıklarıyla dolu! Her yerde çöp var…     KUŞ UÇMAZ KERVAN GEÇMEZ YERLER BİLE ÇÖPLÜK OLMUŞ!   Bir doğa ve karavan sever olarak ziyaret ettiğim/gezip dolaştığım ve gerçekten ‘kuş uçmaz kervan geçmez’ diye tanımladığım tabiat harikası yerlerdeki çöp çeşitliliği ve manzaraları karşısında küçük dilimi yutuyorum adeta… Plastik poşetler, içki şişeleri, kullanılmış kadın ve çocuk pedi, kullanılmış prezervatif, mangal olarak kullanılmış ocak kalıntıları, mangaldan geriye kalan kemikler, sigara izmaritleri, kabuklu yemiş artıkları, peçeteler, mendiller, yenilmiş-içilmiş gıdalara ait her türden ambalaj ve daha neler neler… İlk etapta aklıma gelen bunlar… Üstünü siz getirin…   ***   Yakın zaman önce 3-5 yaşlarındaki çocuğunu gözümüzün önünde uluorta işeten anneye yaptığım uyarımın sonucunda, sonradan ortaya çıkan eşinden neredeyse dayak yiyordum! Oysa o alanda tuvalet de vardı su da… Hem de hemen yanı başımızda… 4 kişilik otomobile 10 kişi doluşup sözde doğaya gelen insanımsıların yaptıklarını hiç anlatmayayım… İçtikleri şişelerce bira vs şeylerden sonra bir hayvan gibi uluorta, ağaç ve duvar diplerine işeyen koca koca adamlar… Yüksek sesle müzik dinleyenler, hiç acımadan ve vicdansızca o güzelim doğayı bir çöplüye çeviren insanımsılar…   ***   Çevre temizliği bilincini aşılamak, farkındalık yaratmak ve daha nice iyi niyetli yapılan/hazırlanan çalışmalara rağmen tabiri caiz ise toplumun büyük bir çoğunluğunda ‘tık yok’ Bilinçsiz ana-babaların çevre bilinci olmadan yetiştirdiği çığ gibi bir nesil geliyor! Bayramda karavanımızın önünde bayramlaştığımız aileye gelenek olduğu üzere şeker ve kolonya ikram ettik. Çok sevimli 2 küçük çocukları vardı. Yedikleri çikolatanın ambalajlarını hemen yerlere attılar! Anne-baba onları uyarmayınca ben devreye girdim. Sonrasında pek de hoşnut olmadıklarını gizlemeden izin isteyip kapımızın önünden ayrıldılar. Onlar gittikten sonra ben de eşimden okkalı bir fırça yedim; misafire öyle davranılırmıymış falan… Herkes gider Mersin’e biz gideriz tersine… Sözün özü; bu iş market poşetiyle falan olacak iş değil! Resmen çevre düşmanlığı yapan büyük çoğunluğun öncelikle kafalarındaki çöplerden kurtulması lazım! İşte o zaman doğa da çöplük olmaktan kurtulur…      
Ekleme Tarihi: 17 Temmuz 2023 - Pazartesi

25 kuruş ile kurtuldu mu?

Hatırlanacağı üzere 2018 yılında çevreyi korumaya yönelik yeni bir kanun yayımlandı.

O gün bugündür plastik alışveriş poşetleri, marketlerde tüketiciye 25 kuruştan satılıyor.

Yasanın çıktığı tarihte plastik poşetleri ücretsiz veren satış noktalarına, kapalı satış alanının her metrekaresi için 10 lira idari para cezası uygulanıyordu. Böylece poşetlerin ücretli satılması teşvik ediliyordu. Devasa ölçekteki marketleri düşünürsek, ortaya hayli yüklü ve bol sıfırlı ceza rakamlarının çıktığı aşikâr…

Ama şimdilerde durum nedir bilemiyorum.

Peki, ya doğaya her türlü haltı atan sorumsuz insanlara ne tür cezalar uygulanıyor?

Oradaki durum nedir, onu da bilemiyorum…

 

BİLİNÇ… SADECE BİLİNÇ…

 

2018’ten bu yana alışverişlerde ya o 25 kuruşları ödedik ya da evlerimizden file, torba vs şeyler götürüp, marketlerden aldıklarımızı onlara doldurduk. Kamuoyu ile paylaşılan verilere göre, Türk vatandaşlarının büyük çoğunluğu doğada yok olmak nedir bilmeyen plastik poşetlerden uzak durdu.

Ama 25 kuruş ödememek için mi uzak durdu yoksa 25 kuruşun tetiklediği çevre bilinciyle mi uzak durdu, onu da bilemiyorum…

Birey olarak, bu kararı en başından beri destekliyorum.

Plastik poşet kullanılmamalı…

Karar güzel, çevre bilincini bu kadar tabana yaymak daha da güzel.

 

FAKAT DEĞİŞEN BİR ŞEY OLMADI!

 

Peki, bu kararın pratikte karşılığı oldu mu?

Ya da nasıl oldu? Hangi düzeyde kaldı?

Otomobili olan bagajında taşıdı ya olmayan vatandaş cebinde bez torbayla mı dolaştı? Hiç sanmıyorum…

Markete hazırlıksız giden insanlar 25 kuruş ödeyip yine bu poşetleri kullandıysa, nerede kaldı çevre koruma?

25 kuruşluk bedeli ödeyen milyonlar, yine çevreyi kirletmiş olmadılar mı?

Market poşetlerinin 25 kuruşluk bir ücrete dönüştürülmesi gerçekten çevreyle mi ilgiliydi yoksa işin içinde bizim bilmediğimiz duygusal(!) nedenlerde mi vardı?

Aklımda, cevabı olmayan yüzlerce deli soru…

 

HER YERDE İSTİSMAR EDİLİYOR!

 

Yıllardır Türkiye’nin birçok yerinde ‘çevre katliamı’ yapıldığı gerekçesiyle eylemler düzenleniyor. Yazılı ve görsel basında hemen her gün rastlıyoruz bunlara...

Bir yanda jandarma/polis barikatı, bir yanda vatandaş yığınları…

Kimi zaman göğüs göğüse gelen taraflar…

Taşlı, sopalı, biber gazlı gösteriler…

Yerel halkın direniş gösterdiği bu yerlerde ‘çözümsüzlük’ sürerken, çevre korumayı ‘poşet’e indirgemek oldukça ironik…

 

BİLİNÇSİZ BÜYÜYEN BİR NESİL!

 

Hoş yurdum insanında 25 kuruşluk bu tedbir çok da çevre bilinci oluşturmadı bana göre!

Kullandığımız toplu taşıma araçlarından tutun da semtimizdeki cadde, sokak ve parklara kadar her yer; bu 25 kuruşluk tedbirden nasibini almamış insanların atıklarıyla dolu!

Her yerde çöp var…

 

 

KUŞ UÇMAZ KERVAN GEÇMEZ YERLER BİLE ÇÖPLÜK OLMUŞ!

 

Bir doğa ve karavan sever olarak ziyaret ettiğim/gezip dolaştığım ve gerçekten ‘kuş uçmaz kervan geçmez’ diye tanımladığım tabiat harikası yerlerdeki çöp çeşitliliği ve manzaraları karşısında küçük dilimi yutuyorum adeta…

Plastik poşetler, içki şişeleri, kullanılmış kadın ve çocuk pedi, kullanılmış prezervatif, mangal olarak kullanılmış ocak kalıntıları, mangaldan geriye kalan kemikler, sigara izmaritleri, kabuklu yemiş artıkları, peçeteler, mendiller, yenilmiş-içilmiş gıdalara ait her türden ambalaj ve daha neler neler… İlk etapta aklıma gelen bunlar… Üstünü siz getirin…

 

***

 

Yakın zaman önce 3-5 yaşlarındaki çocuğunu gözümüzün önünde uluorta işeten anneye yaptığım uyarımın sonucunda, sonradan ortaya çıkan eşinden neredeyse dayak yiyordum! Oysa o alanda tuvalet de vardı su da… Hem de hemen yanı başımızda…

4 kişilik otomobile 10 kişi doluşup sözde doğaya gelen insanımsıların yaptıklarını hiç anlatmayayım…

İçtikleri şişelerce bira vs şeylerden sonra bir hayvan gibi uluorta, ağaç ve duvar diplerine işeyen koca koca adamlar… Yüksek sesle müzik dinleyenler, hiç acımadan ve vicdansızca o güzelim doğayı bir çöplüye çeviren insanımsılar…

 

***

 

Çevre temizliği bilincini aşılamak, farkındalık yaratmak ve daha nice iyi niyetli yapılan/hazırlanan çalışmalara rağmen tabiri caiz ise toplumun büyük bir çoğunluğunda ‘tık yok’

Bilinçsiz ana-babaların çevre bilinci olmadan yetiştirdiği çığ gibi bir nesil geliyor!

Bayramda karavanımızın önünde bayramlaştığımız aileye gelenek olduğu üzere şeker ve kolonya ikram ettik. Çok sevimli 2 küçük çocukları vardı. Yedikleri çikolatanın ambalajlarını hemen yerlere attılar! Anne-baba onları uyarmayınca ben devreye girdim. Sonrasında pek de hoşnut olmadıklarını gizlemeden izin isteyip kapımızın önünden ayrıldılar. Onlar gittikten sonra ben de eşimden okkalı bir fırça yedim; misafire öyle davranılırmıymış falan…

Herkes gider Mersin’e biz gideriz tersine…

Sözün özü; bu iş market poşetiyle falan olacak iş değil!

Resmen çevre düşmanlığı yapan büyük çoğunluğun öncelikle kafalarındaki çöplerden kurtulması lazım!

İşte o zaman doğa da çöplük olmaktan kurtulur…

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.