İzmir’de kooperatif soruşturmasında iddianame kabul
İzmir’de kooperatif soruşturmasında iddianame kabul
İçeriği Görüntüle

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin Bor ve Altunhisar ilçelerinde 18 köy ve kasabayı ziyaret etti. Üretici ve çiftçilerle bir araya gelen Gürer, tarım ve hayvancılıkta yaşanan güncel sorunları değerlendirdi.

Gürer, tarımda sürdürülen ithalat politikasının hem çiftçiye hem de üreticiye zarar verdiğini vurguladı. Özellikle kavun, karpuz ve patates üreticilerinin ithalat nedeniyle mağdur olduğunu söyleyen Gürer, “İran’dan karpuz ithal ediliyor. Piyasa doluyor, yerli üretici malını değerine satamıyor” dedi.

Tarımda planlama yapılmadığı için üretici kaybediyor

Gürer, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) kuruluş amacından uzaklaştığını vurguladı. Seçim döneminde 12,5 milyon ton buğday alan TMO’nun bu yıl yalnızca 2,5 milyon ton hedef koymasının düşündürücü olduğunu belirten Gürer, tarımda planlamanın şart olduğunu söyledi. Gürer, "Bir yıl önceden hangi bölgede ne ekileceği, alım fiyatı, su durumu gibi detaylar planlanmalı, aksi halde üretici sürekli zarar eder," dedi.

Hayvancılıkta kriz derinleşiyor

Bölgede hayvancılıkla ilgili de ciddi sorunlar yaşandığını belirten Gürer, çiğ süt fiyatının üreticiye yansımadığını söyledi. “Kağıt üzerinde fiyat 18 lira 35 kuruş ama bölgede 14 liraya bile alıcı yok. Hayvancılık yapılabilir olmaktan çıkıyor,” dedi. Artan yem maliyetleri ve ahır giderlerinin üreticiyi zorladığını ifade etti.

Mazot yükü üreticiyi eziyor

Tarımda kullanılan mazotun maliyetine dikkat çeken Gürer, "Tarım sektörü yıllık 3,5 milyar litre mazot kullanıyor. Devletin verdiği destek sadece 20 milyar lira. Buna karşın ÖTV ve KDV dahil toplamda 70 milyar lira vergi çiftçinin sırtına yükleniyor," diyerek mevcut destek sistemini eleştirdi.

Tarımda özelleştirme yapısal krize neden oldu

Gürer, tarımsal kamu kurumlarının özelleştirilmesinin sektörde büyük sorunlara yol açtığını söyledi. "Gübre, yem fabrikaları, Toprak-Su, Köy Hizmetleri, Zirai Donatım gibi kuruluşlar kapatılmamalıydı. Bu kurumlar tarımsal üretimin bel kemiğiydi" ifadelerini kullandı.

Aşı ithal ama hayvanlar hasta

Aşı ithalatına da değinen Gürer, Hıfzıssıhha Kurumu’nun kapatılmasının ardından Türkiye’nin aşıda dışa bağımlı hale geldiğini belirtti. "Aşılar doğru koşullarda saklanmadığı için etkisini kaybediyor. Şap hastalığı yayılıyor, hayvanlar hastalanıyor. 140.000 doz aşı yapılmış ama hayvanlar hala hasta," dedi.

Çiftçi borç batağında

Gürer, Türkiye’de çiftçilerin borç yükünün arttığını söyledi. Bankalara olan toplam borcun 1 trilyon 34 milyar liraya ulaştığını ifade eden Gürer, "6.000’den fazla arazi, 500’den fazla traktör icra yoluyla satışa çıkarılmış. Bu durum borçların ödenemediğini gösteriyor," dedi.

Kooperatifler tasfiye edildi, pamukta ithalata dönüldü

Gürer, geçmişte Çukobirlik’te çalıştığını belirterek kooperatifçiliğin tasfiyesi ile birlikte tarım üretiminin gerilediğini ifade etti. "Pamuktan sabun, yağ, iplik üretiyorduk. Şimdi pamuk üretimimiz azaldı, dışa bağımlı hale geldik," şeklinde konuştu.

Patates tarlada kaldı, TMO devreye girmeli

Yazlık patates üretiminde yaşanan sorunlara dikkat çeken Gürer, ürünün değerine satılamadığını ve tarlada kaldığını söyledi. TMO’nun bu alanda da devreye girmesi gerektiğini vurguladı. Benzer sorunların kışlık patateste yaşanmaması için şimdiden önlem alınması gerektiğini söyledi.

Emekli maaşı köyde de yetmiyor

Son olarak köylerde yaşayan emeklilerin de geçim sıkıntısı yaşadığını söyleyen Gürer, en düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyine çıkarılması gerektiğini ifade etti.

Kaynak: haber merkezi