(ANKARA) - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı ve Silahlı Kuvvetleri Günü, Ankara'da kutlandı. Düzenlenen resepsiyonda konuşan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Türkiye olarak, Kıbrıs’taki çok boyutlu süreçleri analiz ederek, Ada’da makul, sürdürülebilir, her iki halkın da haklarını muhafaza edecek kalıcı barışa ve çözüme ulaşılması için yıllardır yapıcı bir politika yürütüyoruz. Ancak 60 yıldır çözüm masasına getirilen tüm önerileri reddeden Rumların tek taraflı ve soydaşlarımızın eşit-egemen varlığını inkârcı yaklaşımı, çözümün önündeki yegâne engel oldu, olmaya da devam ediyor. Her zaman ve her ortamda ifade ettiğimiz gibi, Kıbrıs Türklerinin kazanılmış hakları olan egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidi dışındaki herhangi bir yaklaşım bizim için kabul edilemez" dedi. 

KKTC'nin 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı ve Silahlı Kuvvetleri Günü dolayısıyla Gazi Orduevi’nde resepsiyon düzenlendi. Resepsiyona Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genel Kurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları, yabancı misyon temsilcileri ve KKTC Ankara Ateşesi Piyade Kurmay Albay Mahmut Gergin katıldı. 

Resepsiyonda konuşan KKTC Ankara Ateşesi Piyade Kurmay Albay Mahmut Gergin, Kıbrıs Adası'nda EOKA'nın saldırıyla başlayan sürece değinerek, "Türkiye Cumhuriyeti, 20 Temmuz 1974 sabahı Garanti Antlaşması’nın kendisine verdiği yetkiyi kullanarak uzun ve karanlık bir gecenin üzerine güneş gibi doğmuş, bir kez daha Kıbrıs Adası'na barışı getirmiştir" dedi. 

Türk Mukavemet Teşkilatı'nın misyonunu efsanevi bir şekilde tamamladığını kaydeden Gergin, şöyle konuştu:

"1 Ağustos; asil Türk Milleti ve kadim Türk Devleti'nin ayrılmaz, asli bir parçası olarak Doğu Akdeniz’de mevcut bulmuş kalesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin var oluş tarihinin sembolleşen, Türklüğün sonsuza dek Kıbrıs’ta kalıcılığının mühürlendiği bir gündür.

Ayrıca bugün aramızda olan Azerbaycan, Bangladeş, Gambiya, Kenya ve Pakistan ülkelerinin temsilcilerine de canıgönülden şükranlarımızı sunmak, önümüzdeki dönemde de desteklerini beklediğimizi bildirmek istiyoruz. Başta Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş olmak üzere; Kıbrıs’ı vatan yapan, adayı terk etmek yerine kanları ve canları pahasına adada Türk varlığını devam ettiren Türk Mukavemet Teşkilatı’nı oluşturan, 1974 Barış Harekâtı’na katılan ve şehit olarak aziz vatan toprağına düşen Mehmetçik, mücahit ve mücadele insanlarımızı; millet ve ana kahraman gazilerimizi saygıyla anıyor, şükranlarımı sunuyorum.  

"Hâlâ bazı çevrelerin bölgedeki varlığımızı farklı biçimlerde yorumlama gayretleri Ada’daki hakikati çarpıtma girişiminden başka bir anlam taşımamaktadır"

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 20 Temmuz'da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olduklarını hatırlatarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 51’inci yıl dönümünü kutladıklarını belirtti.

Kıbrıs’ın fethinin 454’üncü, Türk Mukavemet Teşkilatının (TMT) kuruluşunun 67’nci, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının ise 49’uncu kuruluş yıl dönümleri ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Toplumsal Direniş Bayramı’nı ve Silahlı Kuvvetler Günü’nü  kutlamanın gururunu yaşadıklarını belirten Güler, şöyle devam etti:

"Kıbrıs’ta 1950’li yılların ortalarından itibaren yaşanan kaotik gelişmeler, özellikle 1960’ta kurulan Ortaklık Devleti’nin Rumlarca tek taraflı olarak bozulması ve Kıbrıs Türklerinin dışlanmasıyla doruğa ulaşmıştır. Soydaşlarımız, maruz kaldıkları baskı politikalarının yanı sıra, katliam girişimleri karşısında öz yurdunda azınlık olmayı kabul etmemiş, kimliklerini ve haklarını korumak için kararlı bir mücadeleye yönelmiştir. Türkiye ise bu haklı direnişte, can yoldaşı olan Kıbrıs Türkü’nün daima yanında olmuş, Kıbrıs Barış Harekâtı ile hem askerî hem insani bir adım atarak bu mücadelede sonuç alınmasına öncülük etmiştir.

Cumhuriyet tarihimizde gerçekleştirdiğimiz en kapsamlı harekâtlardan biri olan ve Mehmetçiğin kahramanlığı ile yüksek disiplinini bir kez daha tarihe altın harflerle yazan bu harekât sayesinde, Ada’da 51 yıldır barış, istikrar ve güvenlik ortamı korunabilmektedir. Ne var ki hâlâ bazı çevrelerin bölgedeki varlığımızı farklı biçimlerde yorumlama gayretleri ve bu konudaki manipülatif söylemleri, Ada’daki hakikati çarpıtma girişiminden başka bir anlam taşımamaktadır.

"Geçmişten süregelen ve miadı dolmuş söylemlerin bir kenara bırakılmasının zamanı gelmiştir"

İzmir’de kooperatif soruşturmasında iddianame kabul
İzmir’de kooperatif soruşturmasında iddianame kabul
İçeriği Görüntüle

Hâlihazırda Kıbrıs Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ile omuz omuza sürdürdüğümüz bu görevin, bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de Ada’da barış ve huzurun en önemli güvencesi olacağını bir kez daha vurgulamak isterim. Türkiye olarak, Kıbrıs’taki çok boyutlu süreçleri analiz ederek, Ada’da makul, sürdürülebilir, her iki halkın da haklarını muhafaza edecek kalıcı barışa ve çözüme ulaşılması için yıllardır yapıcı bir politika yürütüyoruz. Ancak 60 yıldır çözüm masasına getirilen tüm önerileri reddeden Rumların tek taraflı ve soydaşlarımızın eşit-egemen varlığını inkârcı yaklaşımı, çözümün önündeki yegâne engel oldu, olmaya da devam ediyor. Artık, geçmişten süregelen ve miadı dolmuş söylemlerin bir kenara bırakılmasının zamanı gelmiştir.

"Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her alanda soydaşlarımızın haklı davasını kararlılıkla desteklemektedir"

Her zaman ve her ortamda ifade ettiğimiz gibi, Kıbrıs Türklerinin kazanılmış hakları olan egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidi dışındaki herhangi bir yaklaşım bizim için kabul edilemez. Esasen, Rum tarafının kendini Ada’nın tek hâkimi gibi gösterme çabalarına karşın, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti artık Türk Devletleri Teşkilatı’ndan İslam İşbirliği Teşkilatına kadar uluslararası platformlarda temsil edilmektedir. Tüm bu olumlu gelişmelerin sağlanabilmesi için Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yanında güçlü bir şekilde durmakta, her alanda soydaşlarımızın haklı davasını kararlılıkla desteklemektedir.

"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni Doğu Akdeniz’in yükselen değeri hâline getirmek için tüm imkânlarımızla çalışıyoruz"

Birlikte omuzladığımız tarihî sorumluluğu aynı kararlılık ve kardeşlik bilinciyle sürdürüyor, kardeş devletimizin daha güçlü, üretken ve müreffeh bir geleceğe kavuşması için somut adımlar atıyoruz. Bu bağlamda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde enerjiden tarıma, ulaşımdan sağlığa, turizmden eğitime kadar pek çok stratejik alanda hayata geçirilen projelerle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni Doğu Akdeniz’in yükselen değeri hâline getirmek için tüm imkânlarımızla çalışıyoruz. Bundan sonra da hem ülkemizin hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin meşru hak ve çıkarlarını korumaya ve geliştirmeye kararlılıkla devam edeceğiz."

Resepsiyonda, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Bandosunun mini konserinin ardından pasta kesimi ile kutlama sona erdi. 

 

Kaynak: ANKA