Yıldırım Kara'dan Maden Yönetmeliği Eleştirisi

Yıldırım Kara, Resmi Gazete’de yayımlanan yeni maden yönetmeliğini eleştirerek, şirketlere orman ve hassas alanlarda avantaj sağlandığını söyledi

Yıldırım Kara, Resmi Gazete’de yayımlanan maden yönetmeliği değişikliklerini eleştirerek, ormanlık ve hassas alanlarda madencilik faaliyetlerinin kolaylaştırıldığını ve ÇED sürecinin etkisizleştirildiğini açıkladı. Maden Yönetmeliğine Eleştiri Kara, maden şirketlerine yönelik kamuoyundaki tepkiye dikkat çekerek, “Madencilik faaliyetlerinin ülkemize katkısı ve doğal varlıklara verdiği zarar tartışılmaya devam edecek. Nadir toprak elementleri üzerinden madenlerimizin uluslararası tekellere açılması ihtimali gündemde” dedi. Yönetmelikteki Öne Çıkan Değişiklikler 30 Ekim tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişiklikleri, başlangıçta olumlu düzenlemeler içeriyor gibi görünse de satır aralarında ormanlar ve hassas alanlar için vahşi madenciliğe izin veren maddeler bulunuyor. 114. maddeye göre, devlet ormanlarında maden arama ve işletme tesisleri için 24 ay bedelsiz izin verilecek, ek 12 ay süre OGM onayı ile tanınacak. 110. maddeye eklenecek ifadelerle, ruhsatlı alanlarda faaliyetler izne tabi olsa bile madencilik sürdürülmesi mümkün olacak.105.  105. maddeden çıkarılan ifadelerle, tarım toprağı, tabiat koruma alanları, kent ormanları, nadir ekosistem alanları, tarihi yapılar ve sulak alanlar izne tabi alanlardan çıkarıldı. Kara’dan Sert Eleştiriler Kara, yönetmeliğin ormanları korumasız bıraktığını vurgulayarak, “Ormanlarımızı gözden çıkardılar; altıyla üstüyle şirketlere açtılar. ÇED raporunu izin yerine saymak, sürecin etrafından dolanmaktır. Bu düzenleme, vahşi madenciliğe teşvikten başka bir işe yaramaz” ifadelerini kullandı. Ekolojik ve Toplumsal Etkiler Kara, yeni yönetmeliğin on binlerce ailenin geçim kaynaklarını tehdit edeceğini, doğal varlıkların daha fazla tahrip edileceğini belirterek, “Yönetmelik, maden şirketlerinin ülkemizi talan etmesini kolaylaştırıyor” dedi.