TTI İzmir’de Ege’nin bağcılık mirası öne çıktı

İZMİR (HABER MERKEZİ ) - | 05.12.2025 - 17:41, Güncelleme: 05.12.2025 - 17:41 218 kez okundu.
 

TTI İzmir’de Ege’nin bağcılık mirası öne çıktı

TTI İzmir’de Ege’nin Çal, Lidya ve Urla bağ rotaları ele alındı. Kültür, gastronomi ve bağcılığı buluşturan bu rotaların bölge turizmine yeni bir yön vereceği vurgulandı
Ege bağ rotası, TTI İzmir-19. Uluslararası Turizm Ticaret Fuarı ve Kongresi’nde düzenlenen oturumlarda bölge turizminin geleceğini şekillendirecek güçlü bir model olarak ele alındı. Konuşmacılar, Çal, Lidya ve Urla bağ rotalarının kültür, gastronomi ve kırsal deneyimi bir araya getirerek Ege turizmine yeni bir perspektif kazandırabileceğini ifade etti. Dünya turizminin yönü ve yeni eğilimler masaya yatırıldı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Fuar İzmir’de düzenlenen TTI İzmir’de sektör temsilcileri, küresel turizmin değişen eğilimlerini değerlendirdi. ETİK Başkanı ve TÜROFED Başkan Yardımcısı Mehmet İşler moderatörlüğündeki oturumda, TÜROFED eski Başkanı Osman Ayık, TÜRSAB Hukuk Danışmanı İlker Ünsever ve Fest Travel’dan Faruk Pekin görüşlerini paylaştı. Ayık konuşmasında, turizmin Türkiye için ekonomik ve toplumsal açıdan kritik bir alan olduğuna dikkat çekti. Ayık, değişen beklentiler nedeniyle turizm ürünlerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin misafirperverlik kültürünün ve görünür olmayan değerlerinin öne çıkarılması gerekiyor” dedi. “Turizmin özü insan ilişkileri” vurgusu TÜRSAB Hukuk Başdanışmanı İlker Ünsever, dijital dönüşümün etkilerine karşın turizmin temelinde hâlâ insan ilişkilerinin yer aldığını belirtti. Ünsever, turizm deneyiminin tamamen sanal ortama taşınamayacağını söyleyerek sektörde insan odaklı bir düzenin önemine işaret etti. “Kültür turizmi sürdürülebilir model” Kültür turizmi alanındaki çalışmalarıyla tanınan Faruk Pekin, Türkiye turizminin iki temel ekseni olduğunu belirterek kültür turizminin uzun vadeli ve sürdürülebilir bir çözüm sunduğunu ifade etti. Pekin, Göbeklitepe, Karahantepe ve Çatalhöyük gibi alanların Türkiye için büyük bir rekabet avantajı taşıdığını söyledi. İzmir Bağ Yolu kültür rotaları arasında güç kazanıyor Fuar kapsamında düzenlenen “ITER VITIS - İzmir Bağ Yolunun Dünyaya Yolculuğu” oturumunda İzmir Bağ Yolu’nun Avrupa Konseyi tarafından tescillenen Iter Vitis ağı içinde giderek güçlendiği vurgulandı. Konuşmacılar, bağcılık mirasının uluslararası kültür rotalarına katkı sağlayan bir değer olduğunu belirtti. Oturumda, İzmir’in binlerce yıllık bağcılık geçmişi sayesinde Avrupa kültür rotalarıyla daha güçlü bir bağ kurma potansiyeline sahip olduğu ifade edildi. Ege’nin üç bağ rotası TTI Stage’de tanıtıldı “Bağ Turizmine Ege İmzası: Çal Bağ Yolu, Urla Bağ Yolu ve Lidya Antik Bağ Rotası” başlıklı oturumda Ege bağ rotası modeli ayrıntılı biçimde ele alındı. Urla Bağ Yolu: Bir yaşam rotası Ceylan Ertörer Diaz Leon, Urla Bağ Yolu’nun yerel üzüm çeşitleri, butik bağ evleri ve gastronomi kültürüyle bütüncül bir deneyim sunduğunu belirterek rotayı “yaşam alanlarına dokunan bir kültür yolu” olarak tanımladı. Çal Bağ Yolu: Üretim gücüyle öne çıkıyor Prof. Dr. Hürriyet Yılmaz, Çal Bağ Yolu’nun Türkiye’nin önemli üzüm ve şarap üretim merkezlerinden biri olduğunu, üretim kapasitesinin turizmle entegre edilmesi gerektiğini söyledi. Lidya Antik Bağ Rotası: Tarihsel derinlik Ercan Boztepe, Lidya Antik Bağ Rotası’nın binlerce yıllık bağcılık geleneğini günümüze taşıyan köklü bir rota olduğunu belirtti. Bölgenin tarihsel mirasının turizm deneyimini zenginleştirdiğini ifade etti.
TTI İzmir’de Ege’nin Çal, Lidya ve Urla bağ rotaları ele alındı. Kültür, gastronomi ve bağcılığı buluşturan bu rotaların bölge turizmine yeni bir yön vereceği vurgulandı

Ege bağ rotası, TTI İzmir-19. Uluslararası Turizm Ticaret Fuarı ve Kongresi’nde düzenlenen oturumlarda bölge turizminin geleceğini şekillendirecek güçlü bir model olarak ele alındı. Konuşmacılar, Çal, Lidya ve Urla bağ rotalarının kültür, gastronomi ve kırsal deneyimi bir araya getirerek Ege turizmine yeni bir perspektif kazandırabileceğini ifade etti.


Dünya turizminin yönü ve yeni eğilimler masaya yatırıldı

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Fuar İzmir’de düzenlenen TTI İzmir’de sektör temsilcileri, küresel turizmin değişen eğilimlerini değerlendirdi.
ETİK Başkanı ve TÜROFED Başkan Yardımcısı Mehmet İşler moderatörlüğündeki oturumda, TÜROFED eski Başkanı Osman Ayık, TÜRSAB Hukuk Danışmanı İlker Ünsever ve Fest Travel’dan Faruk Pekin görüşlerini paylaştı.

Ayık konuşmasında, turizmin Türkiye için ekonomik ve toplumsal açıdan kritik bir alan olduğuna dikkat çekti. Ayık, değişen beklentiler nedeniyle turizm ürünlerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin misafirperverlik kültürünün ve görünür olmayan değerlerinin öne çıkarılması gerekiyor” dedi.

“Turizmin özü insan ilişkileri” vurgusu

TÜRSAB Hukuk Başdanışmanı İlker Ünsever, dijital dönüşümün etkilerine karşın turizmin temelinde hâlâ insan ilişkilerinin yer aldığını belirtti. Ünsever, turizm deneyiminin tamamen sanal ortama taşınamayacağını söyleyerek sektörde insan odaklı bir düzenin önemine işaret etti.

“Kültür turizmi sürdürülebilir model”

Kültür turizmi alanındaki çalışmalarıyla tanınan Faruk Pekin, Türkiye turizminin iki temel ekseni olduğunu belirterek kültür turizminin uzun vadeli ve sürdürülebilir bir çözüm sunduğunu ifade etti.
Pekin, Göbeklitepe, Karahantepe ve Çatalhöyük gibi alanların Türkiye için büyük bir rekabet avantajı taşıdığını söyledi.

İzmir Bağ Yolu kültür rotaları arasında güç kazanıyor

Fuar kapsamında düzenlenen “ITER VITIS - İzmir Bağ Yolunun Dünyaya Yolculuğu” oturumunda İzmir Bağ Yolu’nun Avrupa Konseyi tarafından tescillenen Iter Vitis ağı içinde giderek güçlendiği vurgulandı.
Konuşmacılar, bağcılık mirasının uluslararası kültür rotalarına katkı sağlayan bir değer olduğunu belirtti.

Oturumda, İzmir’in binlerce yıllık bağcılık geçmişi sayesinde Avrupa kültür rotalarıyla daha güçlü bir bağ kurma potansiyeline sahip olduğu ifade edildi.

Ege’nin üç bağ rotası TTI Stage’de tanıtıldı

“Bağ Turizmine Ege İmzası: Çal Bağ Yolu, Urla Bağ Yolu ve Lidya Antik Bağ Rotası” başlıklı oturumda Ege bağ rotası modeli ayrıntılı biçimde ele alındı.

Urla Bağ Yolu: Bir yaşam rotası

Ceylan Ertörer Diaz Leon, Urla Bağ Yolu’nun yerel üzüm çeşitleri, butik bağ evleri ve gastronomi kültürüyle bütüncül bir deneyim sunduğunu belirterek rotayı “yaşam alanlarına dokunan bir kültür yolu” olarak tanımladı.

Çal Bağ Yolu: Üretim gücüyle öne çıkıyor

Prof. Dr. Hürriyet Yılmaz, Çal Bağ Yolu’nun Türkiye’nin önemli üzüm ve şarap üretim merkezlerinden biri olduğunu, üretim kapasitesinin turizmle entegre edilmesi gerektiğini söyledi.

Lidya Antik Bağ Rotası: Tarihsel derinlik

Ercan Boztepe, Lidya Antik Bağ Rotası’nın binlerce yıllık bağcılık geleneğini günümüze taşıyan köklü bir rota olduğunu belirtti. Bölgenin tarihsel mirasının turizm deneyimini zenginleştirdiğini ifade etti.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.