Ömer Fethi Gürer’den TÜİK’e eleştiri

CHP'li Ömer Fethi Gürer, gıda enflasyonundaki düşüşü eleştirerek hamsi, et ve peynir gibi temel ürünlerdeki fiyatların TÜİK verilerine yansımadığını söyledi

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, gıda enflasyonu verilerindeki ani düşüşün ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığını belirterek, üretimin düştüğü bir dönemde fiyatların gerilemesinin “mucize gibi gösterildiğini” söyledi. “Üretim azalırken fiyat nasıl düşüyor?” Gürer, bakliyat ve tahılda 2002'nin bile altına gerileyen üretime dikkat çekerek, 2023’e göre 10 milyon tonluk bitkisel üretim kaybı yaşandığını belirtti. Bu tabloya rağmen TÜİK’in kasım ayında gıda enflasyonunu %27,44 olarak açıklamasının “dünyada eşi görülmemiş bir tutarsızlık” olduğunu ifade etti. Gürer, “Olmayan ürün ucuzlamaz; artar. Eğer rafta ürün yoksa fiyatın düşmesi ancak hesaplamadan çıkarılmasıyla mümkün olur,” dedi. “Hamsi bir hafta 70, ertesi hafta 140 TL” Gürer, temel ürünlerdeki sert fiyat hareketlerinin resmi enflasyon hesaplamalarına yansımadığını savunarak hamsi fiyatını örnek gösterdi: “Hamsi bir hafta 70 TL, ertesi hafta 140 TL. Tesadüfe bakın ki TÜİK’in hesap yaptığı hafta fiyat düşük oluyor, sonrasında yeniden yükseliyor.” Peynir ve et ürünleri gibi kalemlerin enflasyon sepetinde yeterince temsil edilmediğini söyleyen Gürer, açıklanan verilerin dar gelirlinin gerçek yaşam koşullarını yansıtmadığını belirtti. “Emekli ve asgari ücretli için gerçek hayat başka” Gürer, Türk-İş’in açıkladığı dört kişilik bir aile için 97 bin TL’lik yoksulluk sınırı ve 28 bin TL’lik açlık sınırına atıf yaparak mevcut maaşlarla geçinmenin mümkün olmadığını ifade etti. “Emeklinin aldığı maaşla ay sonunu getirmesi imkânsız. Asgari ücret özel sektörde taban ücret haline geldi. Yoksulluk derinleşiyor; çocuklar yatağa aç giriyor,” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in asgari ücret önerisini hatırlatan Gürer, en az 39 bin TL yapılması gerektiğini, emekli maaşlarının da bu seviyeye yükseltilmesini istedi. “Ürün yok, ithalat artıyor, kazanan belli” Gürer, artan ithalatın yerli üreticiyi zayıflattığını, arz açığının ise ithalatçılar için kazanç kapısına dönüştüğünü söyledi: “Bir mutlu azınlık gıdadan büyük para kazanıyor. Üretici kaybediyor, besici kaybediyor, vatandaş kaybediyor.” Zirai don ve kuraklık nedeniyle milyonlarca tonluk kayıp yaşandığını ancak üreticinin desteklenmediğini belirterek özellikle tahıl üreticisinin göz ardı edildiğini dile getirdi. “Sıkı para politikası halkı eziyor” Gürer, mevcut sıkı para politikalarının ücretleri baskıladığını, yüksek faiz ve ağır vergi yüklerinin geniş halk kesimlerini yoksullaştırdığını söyledi. Üretim maliyetlerinin düşürülmesi, desteklerin artırılması, aracılık zincirinin daraltılması ve ithalata bağımlılığın azaltılması gerektiğini vurguladı. “Gerçek enflasyon düşmedi; mutfak yanmaya devam ediyor” Gürer, hükümetin enflasyon verileri üzerinde baskı kurduğunu savunarak şu ifadeleri kullandı: “Enflasyon düşmüyor. Sokakta, pazarda, mutfakta herkes gerçek fiyatı görüyor. Üretim düşerken fiyat nasıl düşüyor? Bu bir mucize değil; düpedüz ayarlama.”