Murat Bakan’dan Güler ve Afyoncu’ya 5 teğmen tepkisi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, MSB 2026 bütçe görüşmelerinde 5 teğmenin ihracı, TSK personelinin özlük hakları ve emekli askerlerin yaşadığı ekonomik sorunlar üzerinden Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’e sert eleştiriler yöneltti

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Savunma Bakanlığı’nın 2026 bütçesi görüşmelerinde konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, 5 teğmenin ihracı başta olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Erhan Afyoncu’ya hitaben “Büyük hayal kırıklığı yaşıyorum” diyen Bakan, emekli askerlerin açlık sınırında yaşadığına vurgu yaptı. “Bu çocukları inancınızla ihraç ettiyseniz büyük hayal kırıklığı” Konuşmasına 5 teğmenin ihracıyla başlayan CHP’li Murat Bakan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MSÜ Rektörü Erhan Afyoncu’ya yönelik eleştirilerini şu sözlerle ifade etti: “Eğer kendi inancınızla bu çocukları ihraç ettiyseniz bu benim için büyük hayal kırıklığı. Yok, makamınızı korumak için ihraç ettiyseniz o da ayrı bir hayal kırıklığı.” Güler ve Afyoncu’ya duyduğu güven nedeniyle beklentisinin yüksek olduğunu belirten Bakan, teğmenlere yapılan muameleyi “aklıma geldikçe isyan edesim geliyor” sözleriyle tanımladı. “TSK personeli orduevine giremiyor, bu empatiyi en iyi siz yapmalısınız” Murat Bakan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde astsubaylar, uzman çavuşlar ve sivil memurların birçok sosyal haktan yararlanamadığını belirterek şu örneği aktardı: “TSK’da orduevine astsubaylar, uzman çavuşlar giremiyor; sivil memurlar orduevinden yararlanamıyor. Operasyondan dönen bir timde herkes orduevine alındı, uzman jandarma alınmadı. Bahçeye çadır kurunca ancak içeri alabildiler.” Sivil memur çocuğu olduğunu hatırlatan Bakan, hem geçmişteki hem bugünkü ayrımcılığın “vicdanları yaraladığını” belirtti. “Emekli askerler açlık sınırında; bunu kimse içselleştiremez” Konuşmasında emekli askeri personelin ekonomik koşullarına geniş yer veren Bakan, şunları söyledi: “Askerlik mesleğini yapan insanların — emeklisinin — Türkiye’de şu an açlık sınırında yaşıyor olmasına ben içime sindiremiyorum, sizin de içinize sindiremediğinizi düşünüyorum.” TSK personelinin özlük hakları ve tazminat sorunlarının yıllardır çözümsüz bırakıldığını vurgulayan CHP’li Bakan, Meclis’te bu hakların iyileştirilmesine karşı çıkacak kimsenin olmadığını söyledi. Uzman çavuşların kadro talebi: “Bu konu netliğe kavuşturulmalı” Uzman çavuşların uzun süredir gündemde olan kadro talebine de değinen Bakan, mevcut belirsizliğin personelin motivasyonunu olumsuz etkilediğini ifade etti. “Klimalı ofislerde çalışan sözleşmeliler 15 Temmuz’dan sonra kadroya alındı. Buna itirazım yok ama dağda, sınır hattında görev yapan uzman çavuşun gelecek kaygısı yaşamaması gerekir.” Askerî liseler neden açılmıyor? Bakan, kapanan askerî liselerin yeniden açılması gerektiğini belirterek, Deniz Lisesi ve Kuleli Askerî Lisesi gibi köklü kurumların Osmanlı döneminden beri savaşta bile kapatılmadığını hatırlattı. “Nasıl yatılı imam-hatipler varsa askerî liseler de yeniden açılmalı. Kurum aidiyeti bu yaşta başlar.” Kariyer uzmanlığı eleştirisi: “Siyasi aidiyetle yapılan atama bu ülkeye ihanettir” Konuşmasının sonunda Bakan, Milli Savunma Bakanlığı’nda kariyer uzmanlığı üzerinden yapılan atamaların liyakatten uzaklaştığını savundu: “TSK’nın bağışıklık sistemi liyakattir. Siyasi parti aidiyetiyle yapılan atama bu ülkeye ihanettir.”