“Karadeniz Her Geçen Gün Kirleniyor”

Eski milletvekili ve Ege Karadeniz Dernekleri Federasyonu Başkanı Metin Öney’den çevre çağrısı: “Denizimizi, ormanımızı, dağımızı koruyalım”

Eski milletvekili ve Ege Karadeniz Dernekleri Federasyonu Başkanı Metin Öney, 31 Ekim Karadeniz Günü dolayısıyla yaptığı konuşmada Karadeniz’in giderek kirlendiğini belirterek, “Bir zamanlar masmavi sularında yüzdüğümüz Karadeniz, artık 200 metreden sonra canlıların yaşayamadığı bir hale geldi” dedi. “Karadeniz, barışın ve enerji yollarının köprüsüdür” Başkan Öney, 1996 yılında Türkiye, Rusya, Bulgaristan, Ukrayna, Gürcistan ve Romanya’nın Karadeniz’in korunmasına yönelik imzaladığı sözleşmeyi hatırlatarak, “Bu anlaşmada Karadeniz’i ortak mirasımız olarak koruyacağımıza söz verdik. Ancak bugün o sözün gereğini yerine getiremiyoruz” dedi. Karadeniz’in stratejik önemine değinen konuşmacı, “Bu deniz, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan barış köprüsüdür. Aynı zamanda Kafkaslar ve Orta Asya’daki enerji kaynaklarına ulaşmak için en kısa ve en güvenli yoldur. Bölgede 200 milyon insan yaşıyor, 22 ülke Karadeniz’le doğrudan veya dolaylı ilişki içinde” ifadelerini kullandı. “Çocukluğumuzda taşın rengini denizin dibinde görürdük” Kendi çocukluk anılarından örnek veren Başkan, Karadeniz’in geçmişteki temizliğini anlattı: “Ben Rize’nin Ardeşen ilçesindenim. Çocukluğumuz denizin kıyısında geçti. 30-40 metre açığa beyaz taş atar, dalıp kim daha önce bulacak diye yarışırdık. O taş denizin dibinde görünürdü. Bugünse 200 metrenin altında hayat yok. Canlılar yaşayamaz hale geldi.” “Tuna Nehri Karadeniz’i en çok kirleten kaynak” Konuşmasında deniz kirliliğinin sebeplerine değinen Başkan, Tuna Nehri’nin Karadeniz’e taşınan kirliliğin yüzde 75’ine neden olduğunu belirtti. “Tuna başta olmak üzere birçok nehir sanayi atıklarını Karadeniz’e taşıyor. Geçen gemiler de atıklarını denize bırakıyor. Bu sadece Karadeniz için değil, Marmara ve Akdeniz için de geçerli. Her geçen gün bu denizler biraz daha yaşanmaz hale geliyor.” “Otobanlar sahillerimizi aldı” Başkan Öney, Karadeniz Sahil Yolu’nun çevre ve kıyı yaşamı üzerindeki olumsuz etkilerine de değindi: “Yolun yapılması için Meclis’te çok mücadele ettik ama bugün görüyorum ki güzergâh isabetli seçilmemiş. Otoban ilçelerin, illerin ortasından ve sahilden geçince, bizim yüzdüğümüz o güzel sahiller ortadan kalktı. Batum’da hâlâ denizle iç içe bir sahil varken bizde otoban sahili aldı götürdü.” “Atatürk en büyük çevrecilerden biriydi” Başkan Öney, çevre duyarlılığı konusunda Atatürk’ü örnek göstererek, “Atatürk ormanların ve doğanın korunmasına büyük önem verirdi. Orman Çiftliği’ni köylülerle birlikte kurdu, çevreyi korumayı devlet politikası hâline getirdi. Biz de onun izinde Karadeniz’in ve doğamızın korunması için çalışıyoruz” dedi. “Etkinliklere ilgi az ama mücadele sürecek” Federasyon olarak 10 yıldır 31 Ekim Karadeniz Günü’nü kutladıklarını belirten Başkan, halkın bu tür etkinliklere daha fazla ilgi göstermesi gerektiğini vurguladı: “Ne yazık ki bu tür etkinliklere halkımız yeterince ilgi göstermiyor. Salonlar boş kalıyor ama biz sesimizi duyurmaya devam edeceğiz. Sahillerimizi, dağlarımızı, denizlerimizi korumak için bu mücadeleyi sürdüreceğiz.” “Dileğimiz, Karadeniz’in eski günlerine dönmesi” Konuşmasını çevre duyarlılığı çağrısıyla sonlandıran Başkan Öney, “Dört yaşında yüzmeyi Karadeniz’de öğrendim. O zamanlar her evin bir teknesi vardı. Şimdi o tekneler de, o berrak sular da azaldı. Dileğimiz, Karadeniz’in eski günlerine kavuşmasıdır” ifadelerini kullandı.