İZSİAD toplantısında 2026 yılı ekonomisi masaya yatırıldı

İZSİAD’ın Çarşamba Toplantıları’nda ekonomist Hakan Güldağ ve Dr. Şeref Oğuz, 2026 yılı öngörüleri, Çin etkisi ve firmaların sahadaki koordinasyonunun önemine dikkat çekti.

İZSİAD’ın bu ayki Çarşamba Toplantıları’nda Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ ve Yayın Kurulu Başkanı Dr. Şeref Oğuz konuk oldu. Swissotel Efes’te gerçekleşen toplantıya BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Semiha Güneş, İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Yaşar Zengin, İZİKAD Başkanı Özden Erten, USAD Başkanı Ömer Telcioğlu ve çok sayıda iş insanı katıldı. Toplantıda sanayiciler, özellikle Çin etkisi ve 2026 yılı ekonomik tabloya dair sorular yöneltti. Güldağ ve Oğuz, devletin yerli ve Çinli firmalar arasında iş birliği dahil tüm seçenekleri değerlendirecek bir masa kurması gerektiğini vurguladı. İZSİAD Başkanı Cengiz: “Umudu Kaybetmeden Çalışacağız” Toplantının açılış konuşmasını yapan İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Cengiz, ekonominin yalnızca rakamlardan ibaret olmadığını, ekonomik sürecin kalbinin insanda attığını ifade etti: “İzmir’in rüzgârı ve Kordon’un tuzu şehre daima çalışkanlık ve umut aşılıyor. Umut düştüğünde ekonomi de düşer; umut yükseldiğinde üretim ve ticaret ivme kazanır. Değişen dünya düzenine uyum sağlayan kazanacak.” Cengiz, artan enflasyon ve döviz karşısında yükselen maliyetlerle sanayicilerin zorlandığını vurguladı ve çözümün inovasyon, yüksek teknoloji üretimi ve sürdürülebilir katma değerli ihracat olduğunu belirtti. Güldağ: “Firmalar Sahada Olmalı” Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, 2026 yılının zorlu geçeceğine dikkat çekerek: “Faizler yüksek kalmaya devam edecek. Eskiden bir firma CEO’su ‘Dur bakalım neler yapacak’ diye bekleyebilirdi, artık yok. CEO ve Yönetim Kurulu Başkanları sahada birlikte çalışmak zorunda. Yönetim Kurulları ile İcra Kurulları uyum içinde hareket etmeli.” Oğuz: “Çin Dünyada Oyun Kurucu” Ekonomi Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Dr. Şeref Oğuz, Çin etkisine işaret ederek: “Çinli firmalarla iş birliği yapan şirketler görüyoruz. Bu bir seçenek. Ancak devletin bu tip seçenekleri de kapsayan makro bir planlama yapması gerekiyor. Liyakat ve adalet, bu sürecin anahtarıdır. Ahlak ekonominin de temelidir; onu kaybettiğimizde her şey bozulur.” Oğuz, 2026 yılının son çeyreği sonrasında girilecek seçim ekonomisine kadar mevcut tablonun devam edeceğini öngördüklerini sözlerine ekledi.