Hidayet Karakuş, Atatürk’ün eğitime ve öğretmene verdiği önemi anlattı

EĞİTİM (HABER MERKEZİ ) - | 13.11.2025 - 10:04, Güncelleme: 13.11.2025 - 10:07 933 kez okundu.
 

Hidayet Karakuş, Atatürk’ün eğitime ve öğretmene verdiği önemi anlattı

Ege Üniversitesi “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri” etkinlikleri kapsamında, Güneş Enerjisi Enstitüsü tarafından “Cumhuriyet Eğitiminde Öğretmen” başlıklı bir söyleşi gerçekleştirildi. Etkinliğin koordinatörlüğünü Dr. Öğretim Üyesi Bircan Dindar üstlenirken, konuşmacı olarak yazar, şair ve eğitimci Hidayet Karakuş yer aldı
 EÜ Güneş Enerjisi Enstitüsü Prof. Dr. Gürbüz Atagündüz Konferans Salonunda düzenlenen söyleşiye, Güneş Enerjisi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ceylan Zafer, akademisyenler, idari çalışanlar, lisansüstü öğrenciler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Programın açılışında konuşan Güneş Enerjisi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ceylan Zafer, Eğitimci Yazar Hidayet Karakuş’a ve organizasyon ekibine teşekkür etti. Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki düşük okur ve yazarlık oranlarının, dönemin eğitim reformları ve köy enstitüleri uygulamalarıyla aşıldığını anlatarak konuşmasına başlayan Eğitimci ve Yazar Hidayet Karakuş, “Yıllarca süren savaşlarla ayakta kalmaya ve bağımsızlığı kazanmaya çalışan Anadolu’da, Cumhuriyet’in ilk yıllarında okuryazarlık oranı son derece düşüktü. O dönemde erkeklerin yalnızca yüzde 4-5’i, kadınların ise binde ile ifade edilen bir sayıda okur-yazar olduğu bir tabloyla karşı karşıyaydık. 1925’te Milli Eğitim Bakanlığı’na getirilen Mustafa Necati ile eğitim alanında büyük bir sistemleşme süreci başladı. 1927-1928 öğretim yılında Denizli ve Kayseri’de açılan Köy Muallim Mektepleriyle köy öğretmenleri yetiştirilmeye başlandı. Ardından daha kısa süreli eğitimlerle eğitmenler hazırlandı. Harf İnkılabıyla birlikte Millet Mektepleri kuruldu, yeni harfler öğretildi ve büyük bir okuma-yazma seferberliği başlatıldı. Mustafa Kemal Atatürk, bu eğitim hamlesine büyük önem veriyor, Mustafa Necati Bey’den de çok umutluydu. Ne yazık ki, 1929 yılında genç yaşta aramızdan ayrıldı. Onun kaybı, Atatürk’ü derinden etkilemişti” diye konuştu. “Önemli eğitim reformları yapılıyor” Cumhuriyet’in ikinci kuşak eğitim hamlesinin Hasan Ali Yücel döneminde gerçekleştiğinden bahseden Yazar Karakuş, “İkinci Celal Bayar hükûmeti döneminde 28 Aralık 1938'de Millî Eğitim Bakanlığı'na getirilen Hasan Âli Yücel de kalıcı izler bırakan bir bakan oldu. Hasan Ali Yücel, üniversite reformuyla Ankara Üniversitesi’nin Fen ve Tıp Fakültelerini kurdu, İstanbul’daki Yüksek Mühendis Okulu’nu İTÜ’ye dönüştürdü. Ayrıca dünya klasiklerini Türkçeye kazandırarak kültürel aydınlanmaya öncülük etti. Hasan Ali Yücel’in en önemli girişimlerinden biri de Köy Enstitülerinin kurulmasıydı. Şehirli öğretmenlerin köylerde kalmakta zorlanması üzerine, köy kökenli çocukların eğitilerek kendi köylerinde görev yapmaları hedeflendi. 17 Nisan 1940’ta çıkarılan yasa ile Köy Enstitüleri kuruldu. Bu kurumlar, Cumhuriyet’in eğitimdeki en büyük devrimlerinden biri oldu. Ne yazık ki Köy Enstitüleri uzun ömürlü olamadı. Türkiye bazında her bölgede yer almak üzere, toplam 20 adet Köy Enstitüsü, bir de o okullara öğretmen yetiştiren yüksek okul niteliğinde, Hasanoğlan Köy Enstitüsü açıldı.  1946’dan sonra programlar değiştirildi, uygulamalı dersler azaltıldı; 1950’lerde öğrenciler cinsiyete göre ayrıldı ve 1954’te çoğu enstitü kapatılarak Öğretmen Okullarına dönüştürüldü. Yine de 1940-1954 arasında sadece 14 yılda 17 binden fazla köy öğretmeni ile binlerce sağlık memuru, eğitmen, sanatçı ve yazar yetiştirerek toplumsal kalkınmaya büyük katkı sağladılar” dedi. “Atatürk öğretmenlere büyük değer veriyor” Yazar Karakuş, “Eğitim alanındaki bu büyük atılımların temeli, Mustafa Kemal Atatürk'ün öğretmene verdiği değerde gizleniyor. Atatürk, o dönemde bile, ‘Milletvekili maaşı bir öğretmenin maaşını geçmemelidir’ diyerek mesleğe verdiği önemi açıkça belirtiyor. Ayrıca, okulları ziyaret ettiğinde öğretmen kürsüsüne asla oturmayarak bu makama duyduğu derin saygıyı gösteriyor. Bugün ise, Köy Enstitüleri'nin bu büyük mirası hala yaşatılmaya devam ediyor. Köy Enstitüsü mezunlarının yakınları, bu bilinci korumak amacıyla 2001'de İzmir'de Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği’ni kuruyorlar ve faaliyetlerini sürdürüyorlar. Bu dernek, topladığı anılar, fotoğraflar ve belgelerle, yazdığı kitaplar ve düzenlediği konferanslarla o dönemin ruhunu sürdürüyor ve kamuoyunda büyük bir farkındalık yaratıyor” diye konuştu. Etkinlikte ayrıca, Samsun-Ladik Akpınar Köy Enstitüsü 1954 mezunu ve ilköğretim müfettişi öğretmen Ali Türcan, yıllar önce okul sıralarında yaşadığı unutulmaz anıları gençlerle paylaştı. Öğretmen ve Yazar Bekir Özgen ile Coğrafya Öğretmeni Başar Uluğ da kendi yaşam deneyimlerini aktararak gençlere umut ve ilham verdi. Konuşmaların ardından Hidayet Karakuş’a “Teşekkür Belgesi” takdim edilerek söyleşi sona erdi.
Ege Üniversitesi “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri” etkinlikleri kapsamında, Güneş Enerjisi Enstitüsü tarafından “Cumhuriyet Eğitiminde Öğretmen” başlıklı bir söyleşi gerçekleştirildi. Etkinliğin koordinatörlüğünü Dr. Öğretim Üyesi Bircan Dindar üstlenirken, konuşmacı olarak yazar, şair ve eğitimci Hidayet Karakuş yer aldı

 EÜ Güneş Enerjisi Enstitüsü Prof. Dr. Gürbüz Atagündüz Konferans Salonunda düzenlenen söyleşiye, Güneş Enerjisi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ceylan Zafer, akademisyenler, idari çalışanlar, lisansüstü öğrenciler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Programın açılışında konuşan Güneş Enerjisi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ceylan Zafer, Eğitimci Yazar Hidayet Karakuş’a ve organizasyon ekibine teşekkür etti.

Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki düşük okur ve yazarlık oranlarının, dönemin eğitim reformları ve köy enstitüleri uygulamalarıyla aşıldığını anlatarak konuşmasına başlayan Eğitimci ve Yazar Hidayet Karakuş, “Yıllarca süren savaşlarla ayakta kalmaya ve bağımsızlığı kazanmaya çalışan Anadolu’da, Cumhuriyet’in ilk yıllarında okuryazarlık oranı son derece düşüktü. O dönemde erkeklerin yalnızca yüzde 4-5’i, kadınların ise binde ile ifade edilen bir sayıda okur-yazar olduğu bir tabloyla karşı karşıyaydık. 1925’te Milli Eğitim Bakanlığı’na getirilen Mustafa Necati ile eğitim alanında büyük bir sistemleşme süreci başladı. 1927-1928 öğretim yılında Denizli ve Kayseri’de açılan Köy Muallim Mektepleriyle köy öğretmenleri yetiştirilmeye başlandı. Ardından daha kısa süreli eğitimlerle eğitmenler hazırlandı. Harf İnkılabıyla birlikte Millet Mektepleri kuruldu, yeni harfler öğretildi ve büyük bir okuma-yazma seferberliği başlatıldı. Mustafa Kemal Atatürk, bu eğitim hamlesine büyük önem veriyor, Mustafa Necati Bey’den de çok umutluydu. Ne yazık ki, 1929 yılında genç yaşta aramızdan ayrıldı. Onun kaybı, Atatürk’ü derinden etkilemişti” diye konuştu.

“Önemli eğitim reformları yapılıyor”

Cumhuriyet’in ikinci kuşak eğitim hamlesinin Hasan Ali Yücel döneminde gerçekleştiğinden bahseden Yazar Karakuş, “İkinci Celal Bayar hükûmeti döneminde 28 Aralık 1938'de Millî Eğitim Bakanlığı'na getirilen Hasan Âli Yücel de kalıcı izler bırakan bir bakan oldu. Hasan Ali Yücel, üniversite reformuyla Ankara Üniversitesi’nin Fen ve Tıp Fakültelerini kurdu, İstanbul’daki Yüksek Mühendis Okulu’nu İTÜ’ye dönüştürdü. Ayrıca dünya klasiklerini Türkçeye kazandırarak kültürel aydınlanmaya öncülük etti. Hasan Ali Yücel’in en önemli girişimlerinden biri de Köy Enstitülerinin kurulmasıydı. Şehirli öğretmenlerin köylerde kalmakta zorlanması üzerine, köy kökenli çocukların eğitilerek kendi köylerinde görev yapmaları hedeflendi. 17 Nisan 1940’ta çıkarılan yasa ile Köy Enstitüleri kuruldu. Bu kurumlar, Cumhuriyet’in eğitimdeki en büyük devrimlerinden biri oldu. Ne yazık ki Köy Enstitüleri uzun ömürlü olamadı. Türkiye bazında her bölgede yer almak üzere, toplam 20 adet Köy Enstitüsü, bir de o okullara öğretmen yetiştiren yüksek okul niteliğinde, Hasanoğlan Köy Enstitüsü açıldı.  1946’dan sonra programlar değiştirildi, uygulamalı dersler azaltıldı; 1950’lerde öğrenciler cinsiyete göre ayrıldı ve 1954’te çoğu enstitü kapatılarak Öğretmen Okullarına dönüştürüldü. Yine de 1940-1954 arasında sadece 14 yılda 17 binden fazla köy öğretmeni ile binlerce sağlık memuru, eğitmen, sanatçı ve yazar yetiştirerek toplumsal kalkınmaya büyük katkı sağladılar” dedi.

Atatürk öğretmenlere büyük değer veriyor”

Yazar Karakuş, “Eğitim alanındaki bu büyük atılımların temeli, Mustafa Kemal Atatürk'ün öğretmene verdiği değerde gizleniyor. Atatürk, o dönemde bile, ‘Milletvekili maaşı bir öğretmenin maaşını geçmemelidir’ diyerek mesleğe verdiği önemi açıkça belirtiyor. Ayrıca, okulları ziyaret ettiğinde öğretmen kürsüsüne asla oturmayarak bu makama duyduğu derin saygıyı gösteriyor. Bugün ise, Köy Enstitüleri'nin bu büyük mirası hala yaşatılmaya devam ediyor. Köy Enstitüsü mezunlarının yakınları, bu bilinci korumak amacıyla 2001'de İzmir'de Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği’ni kuruyorlar ve faaliyetlerini sürdürüyorlar. Bu dernek, topladığı anılar, fotoğraflar ve belgelerle, yazdığı kitaplar ve düzenlediği konferanslarla o dönemin ruhunu sürdürüyor ve kamuoyunda büyük bir farkındalık yaratıyor” diye konuştu.

Etkinlikte ayrıca, Samsun-Ladik Akpınar Köy Enstitüsü 1954 mezunu ve ilköğretim müfettişi öğretmen Ali Türcan, yıllar önce okul sıralarında yaşadığı unutulmaz anıları gençlerle paylaştı. Öğretmen ve Yazar Bekir Özgen ile Coğrafya Öğretmeni Başar Uluğ da kendi yaşam deneyimlerini aktararak gençlere umut ve ilham verdi.

Konuşmaların ardından Hidayet Karakuş’a “Teşekkür Belgesi” takdim edilerek söyleşi sona erdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.