Uzmanlardan uyarı: Ev yapımı sirkeler her zaman güvenli değil

Uzmanlar, evde yapılan sirkelerde asidite oranının yetersiz kalabildiğini ve sağlık açısından risk oluşturabileceğini vurguluyor.

Elma mevsimiyle birlikte evde sirke yapımı yeniden popülerleşti. Ancak uzmanlara göre ev ortamında yapılan sirkeler, asidite oranı ve fermantasyon sürecindeki kontrolsüzlük nedeniyle sağlık açısından her zaman güvenli olmayabiliyor. Asidite oranı kritik Ajinomoto İstanbul Kemal Kükrer Tedarik Zincirinden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi ve Gıda Mühendisi Berna Portakal, gerçek bir sirke için en az %4 asetik asit oranı gerektiğini vurguladı. Ev ortamında yapılan sirkelerde bu oranın çoğunlukla tutturulamadığını belirten Portakal, yetersiz asidite seviyesinin küf oluşumuna yol açarak toksik etkilere neden olabileceğini söyledi. “Ev sirkeleri meyve kokteyli oluyor” Berna Portakal, evde sirke yaparken hammaddenin kalitesi kadar fermantasyon koşullarının da belirleyici olduğunu ifade etti. Profesyonel analiz yapılmadığı için tüketicilerin güvenli sirke üretmesinin zor olduğunu belirten Portakal, “Evde yapılan sirkeler, profesyonel kontrol olmadan sirke değil meyve kokteyli ya da meyve şarabı formunda oluyor” dedi. Geleneksel yöntemlerin önemi Portakal, geleneksel fermantasyon tekniklerinin sirkenin doğallığını ve kalitesini korumada kritik olduğunu belirterek, “30-40 gün süren kontrollü fermantasyon sayesinde sirke, istenilen tat, aroma ve asiditeye ulaşıyor. Bu sürecin laboratuvar ortamında denetlenmesi hem güvenliği hem de kaliteyi garanti altına alıyor” diye konuştu. Güvenli tercih: Denetimli üretim Elma sirkesi, probiyotik lifleri ve doğal asidik yapısı sayesinde sofraların vazgeçilmezi olarak öne çıkıyor. Ancak uzmanlara göre en güvenli tercih, denetimden geçmiş, laboratuvar kontrolleri yapılan markaların ürünleri oluyor.