EÜ’de masallar, ezgiler ve danslar buluştu

EĞİTİM (BÜLTEN) - MAİL ADRESİMİZE GÖNDERİLEN HABERLER | 18.12.2025 - 11:47, Güncelleme: 18.12.2025 - 11:47 1528 kez okundu.
 

EÜ’de masallar, ezgiler ve danslar buluştu

Ege Üniversitesi Etnografya Müzesinde düzenlenen “Anadolu’nun Masalları” söyleşisi, masal anlatımı, müzik ve dans gösterileriyle sanatseverleri bir araya getirdi
Anadolu masalları, Ege Üniversitesi (EÜ) Etnografya Müzesi bünyesinde düzenlenen Müze Söyleşileri kapsamında sanatseverlerle buluştu. “Anadolu’nun Masalları” başlıklı etkinlik, anlatı geleneğini müzik ve dansla bir araya getiren programıyla yoğun ilgi gördü. Masal, müzik ve dans bir arada sunuldu Etkinlikte yazar Semra Yeşil, Anadolu sözlü kültürünün önemli anlatılarından biri olan Zümrüdüanka kuşu masalını dinleyicilerle paylaştı. Programda Yağmur Öztürk dans gösterisiyle sahne alırken, Büşra Gümüş yan flüt, Furkan Yıldırım ise akordeon performansıyla etkinliğe müzikal katkı sundu. Söyleşiye EÜ Etnografya Müzesi Müdürü Doç. Dr. Dilek Maktal Canko da katıldı. Sözlü edebiyatın doğuşuna dikkat çekildi Açılış konuşmasında Etnografya Müzesi ve Ege Üniversitesi Rektörlüğüne destekleri için teşekkür eden Semra Yeşil, masalların insanlık tarihindeki yerine dikkat çekti. Yeşil, yazılı edebiyatın olmadığı dönemlerde insanların deneyimlerini efsaneler, hikâyeler, mitler ve masallar yoluyla aktardığını belirterek, masalların öğretici ve evrensel bir anlatı biçimi olduğunu vurguladı. “Masal, anlatıcı ve dinleyici arasında bir iletişimdir” Masal anlatımının tek yönlü bir aktarım olmadığını ifade eden Yeşil, masalın anlatıcı ile dinleyici arasında kurulan canlı bir iletişim olduğunu söyledi. Anlatım sırasında ses, mimik ve hareketlerin masala hayat verdiğini, dinleyicinin de tepkileriyle bu sürecin parçası hâline geldiğini dile getirdi. Yeşil, masalların anlatıldığı coğrafyanın izlerini taşıdığına dikkat çekerek, Anadolu masallarında bu topraklara özgü hayvanların ve mekânların yer aldığını ifade etti. Zümrüdüanka: Dönüşümün simgesi Zümrüdüanka kuşunun anlamına da değinen Yeşil, bu anlatının yalnızca bir masal değil, yeniden doğuş ve dönüşümün simgesi olduğunu söyledi. Zümrüdüanka’nın, her sonun yeni bir başlangıç olabileceğini hatırlatan güçlü bir sembol olarak masallarda yer aldığını belirtti. Etkinlik belge takdimiyle sona erdi Programın sonunda Tiyatrocu Aylin Koç, etkinliğe katkı sunan katılımcılara Teşekkür Belgesi takdim etti. Etkinlik, sanatseverlerin ilgisiyle tamamlandı.
Ege Üniversitesi Etnografya Müzesinde düzenlenen “Anadolu’nun Masalları” söyleşisi, masal anlatımı, müzik ve dans gösterileriyle sanatseverleri bir araya getirdi

Anadolu masalları, Ege Üniversitesi (EÜ) Etnografya Müzesi bünyesinde düzenlenen Müze Söyleşileri kapsamında sanatseverlerle buluştu. “Anadolu’nun Masalları” başlıklı etkinlik, anlatı geleneğini müzik ve dansla bir araya getiren programıyla yoğun ilgi gördü.

Masal, müzik ve dans bir arada sunuldu

Etkinlikte yazar Semra Yeşil, Anadolu sözlü kültürünün önemli anlatılarından biri olan Zümrüdüanka kuşu masalını dinleyicilerle paylaştı. Programda Yağmur Öztürk dans gösterisiyle sahne alırken, Büşra Gümüş yan flüt, Furkan Yıldırım ise akordeon performansıyla etkinliğe müzikal katkı sundu.

Söyleşiye EÜ Etnografya Müzesi Müdürü Doç. Dr. Dilek Maktal Canko da katıldı.

Sözlü edebiyatın doğuşuna dikkat çekildi

Açılış konuşmasında Etnografya Müzesi ve Ege Üniversitesi Rektörlüğüne destekleri için teşekkür eden Semra Yeşil, masalların insanlık tarihindeki yerine dikkat çekti.

Yeşil, yazılı edebiyatın olmadığı dönemlerde insanların deneyimlerini efsaneler, hikâyeler, mitler ve masallar yoluyla aktardığını belirterek, masalların öğretici ve evrensel bir anlatı biçimi olduğunu vurguladı.

“Masal, anlatıcı ve dinleyici arasında bir iletişimdir”

Masal anlatımının tek yönlü bir aktarım olmadığını ifade eden Yeşil, masalın anlatıcı ile dinleyici arasında kurulan canlı bir iletişim olduğunu söyledi. Anlatım sırasında ses, mimik ve hareketlerin masala hayat verdiğini, dinleyicinin de tepkileriyle bu sürecin parçası hâline geldiğini dile getirdi.

Yeşil, masalların anlatıldığı coğrafyanın izlerini taşıdığına dikkat çekerek, Anadolu masallarında bu topraklara özgü hayvanların ve mekânların yer aldığını ifade etti.

Zümrüdüanka: Dönüşümün simgesi

Zümrüdüanka kuşunun anlamına da değinen Yeşil, bu anlatının yalnızca bir masal değil, yeniden doğuş ve dönüşümün simgesi olduğunu söyledi. Zümrüdüanka’nın, her sonun yeni bir başlangıç olabileceğini hatırlatan güçlü bir sembol olarak masallarda yer aldığını belirtti.

Etkinlik belge takdimiyle sona erdi

Programın sonunda Tiyatrocu Aylin Koç, etkinliğe katkı sunan katılımcılara Teşekkür Belgesi takdim etti. Etkinlik, sanatseverlerin ilgisiyle tamamlandı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.